Luna Snape Zamanın Kadını

boşalan göz yaşları

İki hafta önce (son kez)

Luna toplantının ardından yaptığı planı gerçekleştirmek adına parşömen ve tüy kalemini yanında aldı. Annesinin sürekli bir şeyler not aldığı defterini yanına koydu.

Yazmaya başladı. Annesinin harflerini defterden kontrol ederek yazısını annesine benzetti.

Yapabileceği en iyi işi çıkardı ve mektubu katlayıp mühürledi. Planı basitti ve planın kurbanı annesinin arkadaşı olan Dorcas teyzesiydi.

'Sevgili Dorcas

Seni rahatsız ettiğim için çok çok üzgünüm ama küçük kızım ile ilgili bir sorun olmasa sana böyle bir mektupla gelmezdim.

Luna babası ile ilgili asla öğrenmesini istemediğim şeyler öğrendi. Açıklama yapmaya, reddetmeye çok uğraştım ama beni dinlemeyi reddetti. Kızımı bilirsin Dorcas babası gibi inatçı birisidir ama seni çok sever. Belki beni dinlemez ama seni mutlaka dinleyecektir.

İçimden bunu söylemek her ne kadar gelmese senden onunla babası hakkında konuşmanı istiyorum. Ona bir mektup göndersen yeter. Sen biraz açıklarsan emin ol ki benim devam etmeme izin verecektir.

Şimdiden ne kadar teşekkür etsem azdır.

Lily'

İnandırıcı olduğuna emindi Luna. Harflerini olabildiğince annesine benzetmiş ve başarılı olmuştu.

Ama aynı mektubu bir kişiye daha göndermeye karar verdi. Bu kurbanın adı Marlene mckinnon'du. Biraz dişli bir rakipti. Bu iki kurbanda annesinin her şeyi anlayabileceği kadar yakın olan arkadaşlarıydı.

Luna'ya geriye beklemek düştü. Arkadaşlarının ki kadar zor bir görevi yoktu bunu kabul ediyordu ama bilgi almak için yapılabilecek en mantıklı şey buydu

Luna iki kişiye mektup yollamış olabilirdi ama işi hala bitmemişti bunu biliyordu ama şimdilik beklemek en iyi seçenekti.

Kendi odasına geçti. Ginny ve Hermione odada değildi. Muhtemelen plan yapıyorlardır diye geçirdi içinden. Bu doğaldı. Sonuç olarak bunu yapmaya söz vermişlerdi.

Bir hafta kadar sonrasından Luna annesinin odasında oturuyordu. Annesi banyodaydı. O çıkınca onunla beraber hogwarts için eksik kitaplarını almaya gidecekti.

Pencereden bir tıklama sesi ile irkildi. Pencereyi açınca bir baykuşun geldiğini fark etti. Yanında bir mektup vardı.

Annesi adına yazılan adresi gördü. Sonra mektubu kimin yazdığına gelince çığlık atmaktan kendini alıkoydu.

'Marlene mckinnon' diye geçirdi içinden Luna. Ona yazmaması gerektiğini biliyordu. O çok çabuk şüphelenirdi.

Baykuşun ayağından mektubu almak için yeltendi ama baykuş onun elini çok fena kanattı. Elbette vermezdi. Niye versin ki? Onu annesine teslim etmek için gelmişti.

Lily tam o sırada banyodan çıktı. "Mektup mu geldi kızım?"  sordu genç sayılabilecek kadın.

Lily baykuşun ayağından mektubu aldı ve onu pencereden dışarıya geri saldı. Sonra mektubu cebine sıkıştırıp üstünü giyindi.

"Artık çıkalım mı?" Diye sordu Lily kızına yüzünde oldukça mutlu bir ifade vardı. Uzun zamandır ilk defa dışarı çıkacaktı.