"Karanlık"
Hastaneye vardığımızda bamın kaldığı odayı öğrendiğim gibi hızlıca oraya doğru ilerledim. Bir an ona bir şey olacak diye çok korkmuştum. Kapıyı açacağım esnada Alp beni durdurup kendisine doğru çevirdi.
"Sakin olmaya çalış." Kafamı onaylar anlamda salladım. İçeriye girdiğimde babamın yorgun gözlerle duvara baktığını gördüm. Beklemeden ona doğru koşup sarıldım."Babacığım, beni çok korkuttun."
Kokumu içine çekermişcesine nefes alıp "Korkma, yavrum. Ben iyiyim. Bir anlık dalgınlığıma geldi. Önden gelen arabayı fark edemedim." diye beni cevapladı. Değildi işte, bu son günlerdeki hali beni çok fazla endişelendiyordu.
Babamı, Korhan Dinçel'i hep yıkılmaz bir dağ gibi görürdüm ben. Büyük bir iş adamı olsa bile işini ailesinden üstün tutmaz, bir istediğimi ertelemezdi.
Bu düşüncelere dalmışken doktor içeri geldi. Korkulacak hiç bir şey olmadığını söylerek çıkış işlemlerini yapa bileceğimizi söyledi.
Alp hem beni babamla yalnız bırakmak, hem de çıkış işlemlerini halletmek için dışarı çıktı. Oturduğum yerden babama daha da yaklaştım.
"Anlat, baba. Şimdiye kadar en ufak sorunumda bile sana koştum, sana anlattım. Canım sıkkınken bunu ilk sen anladın. Şimdi de ben anlıyorum. Canını sıkan bir şeyler var. Hissediyor ve görüyorum."
"Her zamanki şirket işleri, kızım. Sadece şu an karşısını almakta zorlandığımız bir sorunla karşı karşıyayız. Eğer alamazsak, iflas bile ede biliriz. Bu yüzden her zamankinden daha çok çalışmam gerekiyor, bu kadar." Bir şeyler olduğunu biliyordum işte.
Bu yüzden kaç gündür canı sıkkındı, dalgındı. Babamı tanırdım ben."Ne olursa olsun ben sana güveniyorum, baba. Bu sorunu da hallede bileceğini biliyorum. Ama lütfen bu durumun sana zarar vermesine izin verme. Çünkü seni böyle görmek beni de kahr ediyor." Yavaşca uzandığı yerden kalkıp bana sarıldı. Ben de ona sımsıkı sarıldım.
"Sen şimdi bunları düşünme. Annene de hiç bir şeyden bahs etme. Bugün yaşananları da bilmeyecek. Basit bir kazaydı o kadar. Endişelenmesine gerek yok." Kafamı tamam dercesine salladım.
Alp geldiği zaman biz de hazırdık. Çok oyalanmadan eve döndük. Babamın belli etmese bile ağrısı olduğunu bildiğim için hemen odasına çıkardım. Annem ise ortalıkta yoktu. Halamların geleceğini söylemişti ama evde hiç kimseyi görememiştim.
Babamı yatırdıktan sonra ben de odama çıktım. Üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Bugün yeteri kadar stress yaşamış ve yorulmuştum. Boş tavanı izlerken uykuya dalmam uzun sürmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın içindeki ışık
RomanceYalnızdım, her zamanki gibi... Karanlık bir odada duyulan tek şey kim olduğunu bile bilmediğim adamla aldığım nefes sesleriydi. Bana yaklaşıyordu. "K-kimsin sen?" diye sordum titreyen sesimle "Kim olmamı isterdin?" diye sordu aşina olmadığım yabancı...