SBM-8

4 2 0
                                    

Karnemi alıp hemen eve geldim. Üzerimi çıkartıp duşa girdim üzerime crop altına şort giydim. Dolaptan yoğurt çıkartım ve yedim. Küçüklüğümden beri sade yoğurt yemeyi çok severim. Bazen içine belki pekmez belki böğürtlen belki de yulaf ezmesi ile yerdim. Ama şu an sadece yoğurt yemek istiyorum.

Tabakları kaldırıp makineye koydum. O sırada zil çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda Bartu vardı.

"Konuşalım demiştim. Onun için geldim."

"E ben size geldiğimde konuşucaktık?"

"Dayanamadım ben geldim kötü mü yapmışım?"

"Yani abimler gelebilirler her an."

"Ben gideyim o zaman ama söylediğim gibi bir an önce konuşmak istiyorum seninle."

"Hm hm anladım."

"İyi günler o halde."

"İyi günler."

Kapıyı kapattım ve içeri geçip bir film açtım. Kafamı asla film'e veremiyordum. Ne konuşacaktık? Ne olucaktı şimdi? Sevgili mi olucaktık? Nasıl bir konuşma geçicek aramızda? Abimlerin normal karşılamayacağı kesin zaten. Ne yapacağımı bilmiyordum. Düşünürken uyuyakalmıştım.

...

Kalktığımda saat 5'e geliyordu. Kalkıp hemen yemekleri hazırladım. Babam ve abim aynı yerde çalıştıkları için biri geç biri erken gelme ihtimalleri yoktu.

Onlar gelene kadar yeni sipariş ettiğim kitaplardan bir tanesi alıp okumaya başladım. Kitabın adı Bir İdam Mahkumun'un Son Günü'ydü.

Yaklaşık bir 20-25 sayfa okudum ve abim yolda olduklarını söylemek için aramıştı. Armut koltuğumdan kalkıp mutfağa gidip çay suyu koydum. Bir babam çayı çok severdi. Eve geldiğinde yemeği değil çayı sorardı. Yemekleri ısıtıp altını kapattım.
O sırada kapı çaldı. Kapıyı açmak için gittiğimdeki üzerimdekilere baktım. Sebebin ne peki? Evet sebebim neydi?

Kapıyı açtığımda Bartu karşımda duruyordu. Üzerini değiştirmişti. Siyah bir tişört giymişti. Altında ise kamuflaj desenli bir kargo pantolon vardı ve bütün ciddiyetiyle karşımda duruyordu.

"Konuşalım demiştik."

"Eee şey abim ve babam geliyorda daha sonra konuşsak olur mu?"

"Daha ne kadar erteleyebilirsin Buse?"

"Ertelemiyorum gerçekten abimler geliyor."

"Akşam 8'de sahil kenarına gel orada konuşalım ve daha fazla erteleme lütfen."

"Dedim ya ertelemiyorum diye-"

"İyi günler."

"Hödüksün hödük."

Kapıyı suratına kapattım. Babamlar neredeyse gelirlerdi. Masayı hazırladım sadece yemekleri servis etmek kaldı. Odama geçip üzerime beyaz bir tişört giydim. Altıma ise mavi jean pantolonumu giydim. Zil çaldı abimler gelmişti. İçeri girdiklerinde abimin yüzünde mükemmel bir sırıtma hakimdi.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk kızım ben duş alıp geliyorum sofrayı kur sen."

"Hazır babam masa." Göz kırpıp odaya gitti. Evet babamdan nefret ediyorum demiştim ama kıyamıyorum ki. Galiba en çok onu seviyorum. Ona bişey olmasına dayanamam gibi geliyor.

Yemeklerimizi yedikten sonra mutfağı topladım ve babamın çayını verdim. O sırada abim;

"Akşam şu okulun bitmesini mi kutlasak ya?"

SON BİR MEVSİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin