Eveeet merhabalar tekrardan. Umarım bölümü beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum 💜
Okuduğunuz saati buraya yazın✨
✨Altan kendi kendine söylediği şeylerden sonra gözlerini Azize'den çekmiş, bahçeye çıkmıştı. Yavaş yavaş toplanan kalabalığa göz atmış ve Başkanın masasına geçmişti.
"Hoş geldiniz başkanım sizleri burada görmek büyük şeref. " Yaman ailesi hürmet gören bir aile olduğundan başkanı masada görmek çok normaldi.
"Hoş buldum Altan bey. Babanızın yolundan gitmeniz beni çok mutlu etti. " Altan kafasını sallamış ve başkanın karşısında ki sandalyeye oturmuştu. Kardeşi Caner de yanındaydı.
"Abi hani sana bahsetmiştim ya depoyu almak isteyen bir adam var diye. O da gelecek bugün buraya haberin olsun. "
"Tamam Caner başımızın üstünde yeri var buyursun gelsin. " Altan her ne kadar depoyu vermek istemese de yine de adama bir bakacaktı.
Azize mutfakta tabakları hazırlıyordu. Altan'ın masasına servisi o yapacaktı ve çok heyecanlı idi. Eli kolu birbirine dolanmış, ne yapacağını şaşırmıştı.
"Azize her şey hazır mı gülüm? " Yengesinin sesiyle az da olsa sakinleşmişti Azize.
"Hazır yenge ben götürüyorum. " Azize elinde tepsi ile bahçeye çıkmış, Altan'ın olduğu masaya gidiyordu. Masaya yaklaştıkça heyecanı artıyor elleri titriyordu.
Masaya geldiğinde gözü Altan'a takılmıştı. Siyah renk takım elbise giymiş, gömleğinin birkaç düğmesi açıktı. Azize onu inceledikçe midesinde olan hareketlenmeye anlam veremiyordu. Genç kız yutkunamamış ve zorlukla tabakları masaya bırakmıştı. Altan ise Azize'nin yaptığı her hareketi izliyor, zihnine kazıyordu. Giydiği yeşil elbise üstünde o kadar güzel duruyordu ki Altan'ın aklını başından almıştı. Genç adam kendisine ne olduğunu bilmiyordu fakat rahatsız da olmuyordu.
Azize gitmek için arkasını döndüğünde bir bedenle çarpışmıştı. Elindeki tepsiyi sıkıca tutmuş özür dilemek için kafasını kaldırmıştı.
"Çok özür dilerim görmedim. " Karşısında ki adam Azize'ye dikkatle bakıyor, gözlerini kırpmıyordu. Altan, masadan dikkatini çekmiş, Azize ve karşısında ki adama bakıyordu.
"Önemli değil hanımefendi. Dikkat edin. " Azize kafasını sallamış, arkasına bakmadan hızla uzaklaşmıştı. Lakin adam hala arkasından bakıyordu. Altan daha fazla dayanamamış ve ayağa kalkmıştı.
"Bir sorun mu var? "
"Hayır. Bir sorun mu olması gerek? " Altan gelen cevapla sinirine hakim olmaya çalışmış, dişlerini sıkmıştı.
"Madem sorun yok ne diye kızın arkasından bakarsın? " Adam cevap verecekken araya Caner girmişti.
"Ateş bey geldiğinizi keşke haber verseydiniz ayakta kaldınız. Abi beyefendi Ateş Aksoy değirmenaltındaki depomuza alıcı. " Altan, Ateş'e kısa bir bakış atmıştı.
"Öyle mi hoş geldiniz. Size bir masa ayarlasınlar hemen. Caner misafirimizle ilgilen, belliki yolunu bulamamış etrafa bakış atıp duruyor. " Ateş, Altan'ın sözleriyle ufak bir kahkaha atmıştı.
"Evet bulmaya çalışıyorum yolumu. İzninizle Altan bey. " Altan kafasını sallamış, arkasını dönüp giden adama bir güzel sövmüştü. Değil o adama depo vermek, adam yerine koyup aynı masaya oturmazdı. Altan ne diye kıskançlık yapıyordu ki üstelik Azize evlenme teklifine cevap bile vermemişken.
Zaman hızla akarken Azize sürekli Altan'ın masasına gidiyordu eksikler için. Bu da Altan'ın işine geliyordu çünkü her seferinde bakışları birbirine değiyordu. Azize bu bakışmalardan çok utanıyordu. Aklında ise tek bir soru vardı. Altan'a ne cevap verecekti?
Gecenin sonlarına gelirken bahçe kapısından bağrışmalar geliyordu. Herkes merakla kapıya gidiyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Azize ve yengesi de bakmaya çıkmışlardı. Altan etraftaki adamlara seslenmiş ne olduğunu sormuştu.
"Beyim, Sabri diye bir adam gelmiş bağırıyor. Azize diye birini soruyor. " Altan, Azize'nin adını duyar duymaz masadan kalkmış ve koşar adımlarla kapıya gitmişti. Belgin hanım ve çocukları da korkuyla arkasından gidiyordu.
"Azize! Çık dışarı gel buraya! " Azize adını duyar duymaz korkuyla yengesine dönmüştü.
"Kız Sabri bu. Gülüm koş susturalım şunu. Edip! " Azize korkuyla kapıya gitmiş, Sabri'yi gördüğünde amcasına dönmüştü.
"Amca ne diye burada bu adam? " Edip korkuyla ne cevap vereceğini bilememişti.
"Edip! " Altan sinirle gelmiş ve bahçe kapısının dışında ki Sabri'yi görmüştü.
"Ne oluyor Edip ne bu gürültü? Neyi istiyor bu adam? " Sabri bu sözleri duyar duymaz bağırmaya başlamıştı.
"Azize'yi isterim. Onun üstüne başlık parası verdim ben, almadan gitmem karımı! Vereceksiniz lan! " Azize korkuyla Altan'a yaklaşmıştı.
"Ne karısı lan. Ne anlatıyorsun sen! Edip ne oluyor ne parası. Cevap ver lan! "
"Beyim Azize'yi istemişti verdim ben kızı. Evlenecekler. " Azize sinirle kendine gelmişti.
"Ben kabul etmedim onunla evlenmeyi ! İstemiyorum! " Altan yavaş hareketlerle Edip'e yaklaşmış, yakasından yakalamıştı onu.
"Ne evliliği lan. Azize karım olacak benim! "
Ortama bomba gibi düşen sözlerle herkes suspus olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAMAN BEY(ARA VERİLDİ)
General Fiction" Ben sana gönlümü verdim Azize, canımı versem ne olur ki? " Altan Yaman seneler önce sevdiğini kaybetmiş aşka küsmüş bir adamdı. Ta ki Azize'yi görene kadar. Azize Avşar, ailesini kaybetmiş, amcasının yanına sığınmış, onlarla Yaman konağında çal...