konuşan insanlar

0 0 0
                                    

Beynimde bir sürü insan konuşuyor hepsi çok telaşlı sanki biri kafama silah dayamışta öldürmek  üzere ve kurtulmak için hızlı karar vermem gerekmiş gibi  kafamda ki insanları susuturmak istiyorum bakın ben iyim demek ama onlar asla bana inanmazlar bir konuşmaya başladılar mı asla susmazlar sesleri o kadar yükseki ağrıdan ağlamama sebep olacak kadar çok başka bir ses araya girdiğinde ise daha fena bir hale geliyor ağrı.

Ağrının sebebi stresmiş doktor öyle söylemişti bana bir sürü sakinleştiri hap ve iğne vermiş hiçbirini kullanmadım çünkü bu hap ve iğneler   gerçek düşüncelerimi alır ve ruhsuz biri yapardı beni zaten içimde bir ruh  yoktu iyice kaybolmasını istemiyordum. Nefes alışverişler kafamda ki insan seslerine karıştır daha da başımı ağırtı kafama çevirdim   nefesler burnuma geldi kaşlarımı çattım.

“Odamdan çıksan iyi edersin.”  Tepkisini bakmayı umursamadan  diğer tarafa geri döndüm  bir süre dahah bekledi sonra adım sesleri kapı sesi duydum geri uykuya dalmaya çalıştım ama bu baş ağrısıyla imkansızdı ağrı kesici asla kullanmazdım özel günlerimde bile kullanmazdım bedenime yabay bir ilaç sokmak hoşuma gitmiyor.

Sadece yarım saat uyudum uyandığımda saat 5.55 ti  yataktan kalktım  kafamda ki insanlar susumuştu sğuk duş alıp üstümü değiştirdim   beyaz kısa crop altıma beyaz bol paça kumaş bir pantolon ve üstüme beyaz ceket altıp sol omuzum hizasında ki çarpı dövmesi kapatmak için valentino bir çanta aldım kulağımada altın halka küpeler taktım beyaz  Jımmy choo marka bir ayakabı giydim önlerinde  küçük inci detayları vardı saçımıda tepeden  at kuyruğu yapıp önlerden perçemlerimi bıraktım

at kuyruğunu hafifçe  dalgalandırmayıda unutmadım  hafif bie maykyajlada tamamladığımda saat 7.45 olmuştu  hazırlığım her zaman uzun sürerdi odadan çıkıp  öalışma odasına  geçtim ruhumu alıp aşağı indiğimde   Bulut salonda  pekte memnun olmayan bir suratla oturuyordu üstünde beyaz gömle ve beyaz bir pantolon vardı  altında beyaz spor ayakabı hepsi Gucci markaydı   beni görünce ayağı kalktı.

“Günaydın.” Dedim  ama cevap   vermek yerine başını salladı kahvaltı yapmayan biri olduğum için direk kapıya yöneldim  ama Bulut direk kapının önüne geçti.

“Nereye ?” Onu süzdüm.

“Seni hiç alakadar etmez.”  Dedim  güldü.

“Bütün mafyalar hepini aynı mısınız ?” Kaşlarımı çattım.

“Düzeltelim ben mafya değilim.”  Kollarını göğsünde birleştirdi.

“O halde neden uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorsun ve beni kaçırıyorsun.”   Kapı zili çaldım tam bir dakika geçikmiştim  siyah endişelenmiş olmalı Bulut kapıyı açtı siyah direk içeriye girdi peşinden de Toprak  onun burada olmaması gerekiyordu.

“ Bence bu hayatımızda yaptığımız en büyük hata.”Dedi son olarakta black içeri girdiğinde Bulut kapıyı şaşkınlıkla kapattı. Siyahın üstünde zuhair murad marka bir takım vardı sıfır kol ceket tarzı önünde  yanyana iki adet olan altın rengi düğmeler ayağında saint laurent marka ayakabılarla tamamlamıştı gözünde gözlük yüksek ihtimal  Prada  markaydı ben almıştım ona toprak çoktan ona uyum sağlamışa benziyordu siyah  asker pantolunu siyah gömle ve asker botları  hatta güneş gözlüğü bile takmıştı.

“Bu kadar çabuk uyum sağladığına inanmıyorum.” Dedi Bultu Torap gözlüklerini çıkarıp başına taktı.

“Uyum sağlamadım ama siyah favori rengimdir ayrıca beyaz seni açmış.” Bulut anlını ovuşturdu.

“Hata mı ?” Diye sordum onları umursamadan siyah yanındakini süzdü.

“Evet öyle bunları hiçbir şey başaramayacak.” Onların ikside baktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vazgeçilenler ve VazgeçenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin