8, Kanı Arzulayan Kadın

94 9 1
                                    

"Uyumaya devam et Kim Taehyung"

"Jeon?"

"Bugün sadece uyumalısın."

"Çenen hayalden ibaret olan biri için fazla açık sanki ha?"

Bir cevap bekledim fakat gelmedi.
Sesin kesildiğine emin olduktan sonra aptalca gülmeye başladım.
Kendime bilmem kaçıncı kez tekrarladığım 'deliriyorum ah cidden' cümlesini bambaşka bir ahenkle yeniden tekrarlıyordum ve bu duruma alıştığımı çok iyi biliyordum.

Daha yeni benim hayal dünyamın bir parçası olduğunu söyleyen adamla aptallar gibi atıştığıma inanamıyorum.

Zihnim bana mı oynuyor?

"Sadece huzur istiyorum, kafaya takmayı bırak taetae elbet bir çözümünü bulacaksın."

Kendimi avuturcasına söylenerek ayağa kalktım ve ayaklarımla banyonun yolunu tuttum.

...

"Günaydin Jimin-ah."

"Günaydın taetae."

Elimdeki havlu ile bir yandan saçlarımı kurularken bir yandanda mutfağa, Jiminin yanı başına doğru adımlıyordum.

Tüm bu aksiyondan sonra iyi bir duş almak kesinlikle zihnimi boşaltamama ve rahatlamama yardımcı olmuştu.
Ayrıca yeni bir okul günü için mis kokmak kesinlikle kötü bir tercih değildi.

"Yardıma gerek varmı, yada sofrayı sermelimiyim?"

Jimine yardım etmek amaçlı bir soru yönelttiğimde elindeki bıçağı bırakarak bana döndü.

"Evet sofrayı sermen yeterli ıslak toprak kokulum."

Şımarmışcasına gözlerimi ondan kaçırdığımda bana gülen gözlerle bakıyordu.

"Hiç şımarma Taehyung. Senin özgüven çekilmiyor hah cidden."

Ona kolumu uzatarak hafifçe vurduğumda kalçama yediğim tokattan kaçamamıştım.

"Yavaş olsana Jim. Amanın nasılda acıttın! Bu göt ne kadar değerli haberin var mı?"

"Umrumda değil evlat git ve sofrayı ser okula geç kalıyoruz."

Gözlerimi devirerek elime sofrayı aldığımda salona doğru yürümeye başladım.

Salona vardığımda sofrayı bir güzel serip, mutfağa geri döndüm ve geriye kalan tabakları Jiminle beraber sofraya getirdim.

Sofraya beraber oturduğumuzda bir yandan tıkınıyor, bir yandan laflıyorduk.

"Namjoon hyung'un merkezde işi var değil mi?"

Kafamı sallayarak Jimine baktım.

"O halde okul çıkışı oraya gidip merkezi inceleyelim mi?"

Jimin ortaya bu öneriyi attığında kafamda hafifçe ölçtüm, tarttım.

"Fena fikir değil Jim. Ne zamandır inceleme fırsatımız olmamıştı."

İkimizde gülümsemeye başladığımızda tıkınmaya devam ediyorduk.

Zaman akıp giderken kendimizi Namjoon hyung'un karakolunun önünde bulmuştuk.

"Ne dersin Jimin fazla büyük değil mi?"

"Fena değil Tae."

Dudağımı kenara doğru kaldırdım.
İkimiz birlikte koskoca binanın önünde dikilmiş, iki elimiz cebimizde adeta buranın sahibiymiş havasıyla şımarıyorduk.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My İmaginary Love || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin