san yanmıssın sen be

801 95 10
                                    

Sunu soylim ilk once
Onceki bolumun guncellenmemis halini okumadıysanız okuyun cunku komple degistirdim konu baya degisti yani

Bide san wooyoung'un tam adresini bikmiyor gidiş yollarını felan biliyor o yüzden yınho'ya adresi sordu

İyi okumalarr😙

__________🏍️__________

Wooyoung kalan son iki pizzasını yiyemeden kapı çalmış ve izlediği diziyi durdurarak alel acele elini silip söylenerek kapıya gitmişti. Zaten sinirli ve dizi yüzünden ağlamışken bu saatte kimin geldiği merakıyla kapının kilidini ilk başta yanlış yöne çevirmiş ve kapıyı açamadığı için dahada sinirlenerek kapının kilidini açıp kapıyı sertçe açmıştı.

Tabi karşısında görmeyi beklediği kişi kesinlikle simsiyah giyinmiş ve soluk soluğa olan San değildi. San kapı bir türlü açılmadığı için daha çok korkmuş ve zaten hızlı atan kalbi daha da hızlı atmaya başlamıştı. Bunun sonucundada nefes alışverişleri hızlanmıştı.

Wooyoung hala şaşkınken içeri geçmesinin daha iyi olacağını düşünerek kenara çekilmiş ve San'a içeri geçmesi için eliyle işaret vermişti. San yutkunup yavaş adımlarla içeri girmişti. Ama adımlarının aksine kalbi Wooyoung'a kendisi yüzünden bir şey olmuş olabileceği yüzünden deli gibi atıyordu. Düşüncelerinden sıyrılmasına sebep olmasını sağlayan şey ise evdeki diğer kişinin sesiydi.

"San? Bir şey mi oldu bu saatte neden geldin?"

Doğru. Neden gelmişti ki? Titrek bir nefes alıp kendisine sorgulayan bakışlarla bakan çocuğa cevap verdi.

"Sen iyi misin? Kurye ile benim aramada başka biri geldi mi?"

Wooyoung'un karışık aklı daha da karışırken cevap verdi.

"Hayır? Gelmesi mi gerekiyor ki?"

"H-hayır sadece Jongho'da buralarda yaşıyor ve bu sıralar bi kaç serseri varmış. Deminde gruba yazdı işte o serseriler turuncu marketin oralarda çok geziyorlar diye bende senin evin turuncu marketin karşısı diye endişe ettim. Rahatsız ettiğim için özür dilerim."

Wooyoung duyduklarıyla ilk şaşırsada kendisine 'savaş' açan bu koca çocuğun kendisi için endişelenmiş olması gururunu biraz okşamıştı. Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip konuştu.

"Hayır rahatsız etmedin teşekkür ederim ayrıca. Geç otur biraz dağınık ama. Kahve yapayım mı demek isterdim ama bırakmaya çalıstığım için evde yok onun yerine lavanta veya paptya çayı verebilirim."

"Olabilir gerçi hiç bitki çayı içmemiştim"

"O zaman lavanta çayı yapıp geliyorum hemen bekle sen"

Wooyoung hızlı hızlı konuşup hemen mutfağa gitmişti. San da etrafı incelemeye başlamıştı. Oda toplu olsada oturduğu kanepe ve sehpanın üstü dağnıktı. Sehpanın üstünde pizza kutusu ve ramen kutuları vardı yeni yendiği belli olan. Kanepede ise yastık ve battaniye vardı. Dağınık bir yatağa benziyordu.

Bir kaç dakika sonra wooyoung elinde iki tane kupayla gelmişti. Bir tanesi büyüktü. San'ın önüne normal boyda olanı koyup arkasından hemen açıklaması gerekmiş gibi konuşmaya başladı.

"Alışkın olmadığın için küçükte koydum ters tepki yapabilir belki diye"

San sorun olmadığını belli edercesine kafasını sallamış ve bir yudum almak için bardağa yönelmişti lakin çok sıcak olduğundan dolayı dudaklarını direk geri çekmişti. Kendisinin aksine Wooyoung ise kocaman bir yudum almıştı. Sanki alışkındı yaklaşık kaynar sıcaklıktaki bu içeceği içmeye.

Kafasında bir şeyler oturmuştu ama emin olamadığından dolayı sormamıştı Wooyoung'a. Yaklaşık 10 sessiz geçen dakika sonra ikiside içeceklerini bitirmişti. San gitmek için ayağa kalktığında Wooyoung'ta hemen ayağa kalkmıştı. San rahat etmek için çıkardığı deri ceketini geri giyip önünü kapatmıştı.

Dışarı çıktıklarında San motoruna yönelmiş Wooyoung'ta onu takip etmişti. San kaskına eline almış tam kafasına geçircekken aklına gelen şeyle Wooyoung'a dönmüştü.

"Çay çok güzeldi gerçekten eline sağlık. Ayrıca bir durum olursa bana yazabilir yada arayabilirsin"

Cümleleri hızlı hızlı kurup kafasına kaskını geçirmiş ve motoruna oturmuştu. Wooyoung ise gece boyu yüzünden eksik etmediği gülümseme ile San'a cevap vermişti.

"Teşekkür ederim. Buraya geldiğin içinde beni önemsediğin içinde"

San gülümsesede kasktan dolayı belli olmamıştı. Motorunu çalıştırıp kaskından dolayı boğuk çıkan sesle Wooyoung'a iyi geceler diyip motorunu ileri sürmeye başlamıştı.

Wooyoung ise arkasından iyi geceler diye bağırıp ardından dikkatli gitmesi hakkında bir şeyler bağırmıştı. San iyice yok olana kadar orda kocaman gülümsemeyle yolu izlemişti ve yine aynı gülümsemeyle içeri girip dağıttığı salonu toplamaya başlamıştı.

__________🏍️__________

Agladım(saka)

Uf dusman olmaları cok sacmaydı bende duzeltim dedim nası yapmısım😋

Lavanta cayının cok hos bi kokusu var o yuzden iciyorum ama tadı averaj bence😔 bide cok kahve ictikten sonra uyumak icin icmek zorundayım😬

Neyse kendinize iyi bakın😙😙😙

Motorcycle ★ WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin