hazine kapanı 5.gün

389 27 0
                                    

(⚠️️!!Dikkat bu bölüm k@n, c!nsel !st!smar, ö!üm, rahatsız edici yazı ve konuşmalar (eklersem) tac!Z ve tec@vüz içerir. Eğer bu tür şeylere karşı hassasiyetiniz veya travmanız varsa bu bölümü okumanız önerilmez!!⚠️)

~~~~~~~~~~~~~~

Bugün burada kaldığım 4. Gün mü?

Bilmiyorum.

Bacaklarım ve kollarım kırıldığından beri hiçbirşey yapamıyorum.

Sadece oturuyorum.

Bazen o piç herifler gelip bana tec@v!!z ediyor .

Dün tamamen uyudum.

Akşama doğru uyandığımda etraftan bağırış sesleri geliyordu.

Birisinin " benim olana nasıl dokunursunuz" dediğini duydum.

Kısa süre sonra bütün acı bağırışlar son buldu.

Beni kaçıran pislik önce bana bakarak boşaldı.

Sonrasında ise beni ge ide bırakıp gitti.

Bunlar olurken ben hiçbir şey yapamadım

Sadece izledim kustum, pis hissettim ve tekrar uyudum.

Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Aynı zamanda birinden yardım beklemekte boşaydı çünkü kimse gelmedi ve gelmeyecekte.

~~~~~~~~~~~~~~
( İmparatorluk )( Silver )

- APTALLAR!!

- BEŞ GÜN OLDU AMA SİZ HALA BİR TANE BİLE İZ BULAMADINIZ!!

Aptallar.

Beş gün olmuştu ama biz Irıs'a dağir bir tane bile iz bulamadık.

Sadece buda değil dukallıktan çoğu değerli eşyada çalınmış.

Irıs bulunmadan bu işi de halletmeliyim, bunu bilmemeli.

- Silver dinle biraz sakin olmalısın bu sinirin çok fazla.

Fortis'in sözleriyle ona doğru döndüm.

Şu anda ne kadar korkunç bir durumda olduğunu bilmiyordu galiba.

Kendini ne kadar sakin tutmaya çalışsada bu onunda benim kadar sinirli ve endişeli olduğu belliydi.

Gözlerinin içinde pişmanlık ve hüzün birbirine karışmıştı ve altında oluşan morluklar onun uzun zamandır uyumadığın bir işaretiydi.

Saçları ve üstü başı tamamen dağılmıştı, şu anda bir prensden daha çok bir dilenciye benziyordu.

Düşününce benimde ondan bir farkım yoktu.

Olaydan sonra çoğu soylu yaralandı bazıları ise yanarak öldü.

Tabiki ben buraya teselli için gelmedim.

Buraya Irıs'ı bulmak için geldim.

Sonuçta savaşta bana lazım olacak.

Böyle bir fırsatın elimden kayıp gitmesine izin veremem.

Garip olan, Irıs'ın kaçırıldığı haberini aldığımda kalbim duracak gibi hissettim.

Sanki ona bir daha ulaşamaz mışım gibi.

Sanki onu bulan ben değilde Fortis olsa ellerimden değerli birşey kayıp gidecekmiş gibi.

Bu yüzden gemiyle en hızlı şekilde geldim.

Ama hala ortalık ta iz yok.

Ben geleli daha 2 gün oldu.

Ve bu aptal Fortis hala soyluların ifadelerini almamış.

Gerekçesi daha da aptalca.

Neymiş soylular travma yaşamış ve birkaç gün dinlenip kafalarını toplamaları gerekliymiş.

Bana ise hiç öyle gelmedi.

Bugün ki ifadelerde çoğunun aklı başındaydı.

Hepsi ' neden önemsiz biri için buradayım ' der gibiydi.

Hatta bir adam " neden sadece biri için bizi burada tutuyorsunuz muhtamelen sade kaçmış ve saklanıyor bizim ise hem psikolojik hem fiziksel yardıma ihtiyacımız var, siz ise bizi burada tutarak psikolojimizi daha çok kötüleştırıyorsunuz " demişti.

Tabi adam direk olarak kovuldu.

Adamı öldürmemek için kendimi zor tuttum.

Kim bilir Irıs şu an ne durumda.

Belki kaçmış olabilir ama ya kaçamamışsa.

Ben bunları düşünürken baş muhafız olduğunu düşündüğüm bir adam konuştu.

- prensim artık beş gün oldu sizcede bırakma zamanı gelmedimi, hem soylular çok tedirgin.

Adamın dediği şeyle beraber bir hışımla boğazına yapıştım.

Arkamdan Fortis aynı hızla kolumu tutarak bana bakmadan konuştu.

- belki de haklıdır belkide artık-

Sözünü kesrek bağırmaya başladım.

Bu sefer Fortis'in üzerine doğru yürüyordum.

- APTAL! CİDDEN SEN SANA GÜVENEN BİRİNİ YARI YOLDAMI BIRAKICAKSIN! PİSLİK HERİF HAYIR BU ARAMA DURMAYACAK, SEN DURSAN BİLE BEN HALA BURADAYIM VE ONU BULACAĞIM VE SENİN YÜZÜNE BİR DAHA BAKAMAMASINI SAĞLAYACAĞIM!!!

Bunları söyledikten sonra ceketimi aldım ve odadan hızla çıktım.

Arkamda korkmuş bir muhafız ve pislik bir herif bırakmıştım.

Aptallar.

_______________∆°
(Yazar justnovelion)

Dikenli Kraliçe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin