Haikyuu:Sfw, Nsfw, Hc, One Shot Çevirileri

[2] Onların 'Fan'ı Aslında Senden Hoşlanıyor!

Ondan hoşlandıklarını sandıkları kişi aslında senden hoşlanıyor! (Fangirl sanıyorlar.)

Karakterler; Oikawa, Atsumu, Suna, Sugawara ve Iwaizumi

-

ఌMiya Atsumu

"Atsumu, son zamanlarda dikkate değer bir şey yaptın mı?"

Atsumu, Kita'nın garip sorusuyla elini çenesine götürdü, "Öldürücü servisimin yanı sıra, başka bir şey düşünemiyorum."

"Ya da hiç." Osamu bir yudum su alırken mırıldandı. Atsumu ikizine kin dolu bir bakış attı.

"Neden soruyorsun?" Sarışın sorguladı.

Kita, keskin gözlemini setçiye "Tribünlerdeki bir kız oyunun en başından beri sana bakıyor." diye ifade etti.

İkisi başlarını kalabalığa çevirdiler ve kesinlikle onlara bakan bir kız vardı.

Çiftin yanından geçen Suna, yolda durdu ve bu kadar ilginç olan şeyi yakalamak için gözlerini kıstı.

"O... elinde ki bir megafon mu?" diye sorguladı.

Atsumu iç çekmeden önce Suna'nın yorumuna mırıldandı. "Oh, neler olduğunu anlıyorum."

"Yapıyor musun?" Kita sorguladı.

"Tabii ki! Bana itiraf edecek. Güven bana, her zaman olur." kendinden emin bir şekilde sırıtarak cevap verdi. Gözleri aniden karardı ve sesi bir oktav düştü, "...ben servis atarken yapmadıkları sürece."

Suna, uzaklaşmadan önce Atsumu'nun vardığı gülünç sonuca burnundan homurdandı.

"Y/n-san bununla iyi mi?" Kita merak etti. (seni yerim cocuk cok asigim sana)

Yakınlarda duruyordun ve konuşmalarını duyabiliyordun. Gözlerini yazdığın panodan ayırmadan konuştun. "Gerçekten umurumda değil." (gavat y/n arkadaslar ben magarama donuyorum)

İnarizaki takım üyeleri ağır iç çekişlerle banklara fırladılar.

"Harika oynadınız," dediniz, ilk sette puanlarını karalayarak. "bir set daha ve kazanacaksınız."

Atsumu su şişesini indirerek, boynundaki teri havluyla silen ve tribünlere doğru bakan Suna'yı dirseğiyle dürttü.

"Gerçekleşmek üzere~" Atsumu söyledi.

"İtiraf mı?" Aran sordu. Dedikodu hızla yayılıyor, ha?

Atsumu başını salladı, gözleri kibirle kapandı. Tam kız derin bir nefes alıp megafonu dudaklarına kaldırırken izlediler.

"Dikkatinizi çekebilir miyim?"

Gürleyen ses kalabalığı susturdu, aralarında birkaç mırıltı ve fısıltı duyuldu. Aran ve Suna birbirlerine baktılar, biraz şok oldular.

"Ne dedim?" Atsumu belirtti.

"Atsumu-kun!" kız bağırıyor.

"Geliyor."

"Ben aşığım... senin s/o'na!"

"Gördün mü? Ne dedim- BEKLE, NE?"

Tüm spor salonu şaşkın yüz ifadesiyle size döndü. Tuttuğunuz kalem parmaklarınızdan düşüyor, yere çarpma sesi sessiz duvarlardan yankılandı.

"Atsumu, sinekler içeri girmeden önce ağzını kapat." dedi Kita ona kayıtsızca, Suna pasörün eğlenceli tepkisinden daha fazlasını filme aldı.

"Peki, y/n-san? Ne diyorsun?" kız sordu, megafonundan gelen keskin statik sizi uzattı.

"Uhhh...", Osamu'nun gözleriyle karşılaştın, sana kalabalıktaki insanlardan birinden aldığı bir megafonu verdi. Gri saçlı çocuğa minnettarlıkla küçük bir söz fısıldarak kabul ettin. Onu açtın, delici ses herkesin bir an için kulaklarını kapatmasına neden oldu.

"...İlgilenmiyorum, üzgünüm!!"

Kalabalık nefes nefese patladı, yüksek sesli fısıltılar spor salonunu sular altında bıraktı. Kız yenilgiyle megafonunu indirdi, mücadele sesleri duyduğunda uzaklaşmak üzereydi.

"H-hey küçük kız! Eğer tekrar y/n'e itiraf etmeye çalışırsan-"

"Atsumu-kun, kes şunu!"

"Sadece benim olanı koruyorum!"

Cesur kız megafona tekrar konuştu, "Y/n kimseye ait değil! Bu raundu kazanmış olabilirsin, Miya Atsumu—"

Atsumu megafonu indirdi ve inanamayarak fısıldadı, "Bu tur mu?!"

"—ama y/n duygularıma karşılık verecek! Bir gün! Sadece bekle!!"

Ve bununla birlikte, kız yürüdü. Başı dikti ve yüzü kararlılıktan başka bir şey ifade etmiyordu. Kapılar arkasından kapandığında, ekip sana döndü.

"...Bu ilginçti, ha?" Gergin bir şekilde güldün.

Hakem düdüğü çaldı, ikinci setin başlangıcını işaret etti. Takım aceleyle orta sahaya geri koştu, hemen arkalarından sana bakan somurtkan Atsumu'yu gördün. Gözlerini devirdin ve yanında yürürken güven verici bir şekilde sırtını ovuşturdun.

"Sana videoyu göndermemi hatırlat." Suna uzaklaşmadan önce göz kırparak söyledi.

"Onu silsen iyi olur, Suna! Yoksa sana artık pas atmıyorum!"