O günden itibaren Emreyle hiç görüşmemiş ve konuşmamıştık. Düğünden sonra biraz takılmış ve eve geçip direkt zıbarmıştım. O gece sadece iyi geceler yazmış dahası yoktu bizde.
"Kızım." Diyen annemin sesi geldi kulaklarıma. Yerimden kalkıp sesin olduğu yere gittim. "He anne." Dememle bana baktı. "Aysel teyzenin acil bir yere gitmesi gerekiyor çocuğu götüremiyor sen bir saatliğine bak." Dedi.
"Tamam ben çıkıyorum." Dememle kapıyı açmamla Emre ile karşılaştım. "Emre abi?" Dememle kaşları çatıldı. "Abin evde mi?" Diye sordu. "Evet." Dememle bana baktı. "Sen nereye?" Diye sordu. "Karşı komşuya Aysel ablanın çocuğuna bakacağım görüşürüz." Dedim ve terliklerimi giyip karşı komşuya geçtim.
Aysel abla, Emre'yi de çok severdi. Kapıyı tıklamamla Aysel abla kapıyı açmış ve hemen kapıdan çıkmıştı. "Şuan video izliyor sen onu oyalarsın. Hadi bir veya bilemedin bir buçuk saate gelirim ben. Hadi kızım sağ ol," dedi ve aceleyle merdivenlerden inmeye başladı.
Ona gülerken içeri geçmiş ve kapıyı kapatmıştım. Havalar çok soğuyordu ve bende çok çabuk üşüyen bir insandım. Salona geçmemle beşikte yatıp gülen bir bebekle karşılaştım. Daha iki yaşında falandı. Karşı televizyonda izlediği videoya baktım. Kukuli izliyordu.
"Bebeğim," dedim ve başına geçerek yanağına ufak bi öpücük bıraktım. Parmağımı uzatmamla gülerek bana baktı ve avuçları parmaklarımı sararak tuttu. Bu görüntüye içim eriyordu.
"Ama yerim ben seni." Diyerek gülmemle çalan telefon aramızdaki tatlı samimiyeti bölmüştü. "Efendim Ceren?" Diyerek açtım telefonu. "Kanka akşama abimle size geliyoruz." Dedi.
"Ee gelin biz çıkarız senle dışarı." Dememle sesler duydum.
"Abim tembihledi çıkmayın diyor." Demesiyle ofladım. "Sende abini dinleyeceğimizi falan sandın?" Dememle güldü. "Ya benim ağzıma sıçar da sana bir şey demez." Dedi. Onun dediği şeyle güldüm. Kapı çalmasıyla telefonu kapatıp kapıya doğru ilerledim.
"Emre?" Dedim. Karşımda kafasını kapıya yaslamış bana sırıtarak bakıyordu. "Selam güzelim. Naber?" Dedi göz kırpıp içeri geçerek. Ben olanların şaşkınlığında iken birden belimde ellerini hissetmemle beni kendine çekerek sımsıkı sarıldı.
"Of aşırı özlemişim." Diyerek yüzünü boynuma gömdü. Bir eli saçlarımı okşuyor, diğer eli belimi sarmalıyordu. "Ne işin var burada?" Dememle güldü. "Seni özledim geldim." Dedi.
"Biri gelirse?" Dememle omuz silkti. "Bir şey olmaz." Dedi. Basımı sallamakla yetindim ve kollarımı boynuna dolayarak bende ona sarıldım. "Güzel kızım benim." Demesiyle dudaklarımda oluşan tebessümle gözlerimi yumdum.
O sırada duyulan ağlama sesiyle aceleyle Emre'yi itip koşarak bebeğin yanına gittim. Beşikte sallamaya başladım. Bi on dakika ardından uyumasıyla Emre'nin olduğu yere bakmamla öyle mutsuz bir şekilde duruyordu. Kaşlarım çatıldı ardından yaptığım aptallığı fark etmemle ona doğru ilerlemeye başladım. Geldiğimi anlamış olacaktı ki bana sırtını döndü ve kapıya doğru gitmeye başladı.
"Şş özür dilerim." Dememle bana kısa bir bakış atıp kapıyı açacağı sırada elini tutarak engel oldum. "Nereye?" Diye sordum ve baş parmağımla elinin tersini oksadım. "Kırıcıydı yaptığın." Dedi.
"Karma gerçekmiş." Dedi histerik bir gülüşle ardından elimi bırakıp salona gitti. Trip yiyordum. Uzun koltuğa oturmamla kollarımı açarak Emre'ye baktım. "Gel, gönlünü alayım gel." Dememle omuz silkti çocuk gibi.
"Gelsene." Dememle birden yanıma geldi ve kucağıma yatarak başını göğsüme yasladı. Elleri belimi sarmalarken kollarımı boynuna dolayarak iyice sokuldum ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI | Ara Verildi
عاطفية"Sen bence çok ileri gitmeye başladın artık!" diye bağırdım artık. "Şu Yusuf meselesini fazlasıyla abartıyorsun!" dedim. Güldü alayla. Şuan çok sinirliydi ve gözü hiçbir şey görmüyordu. Bana doğru yaklaşmaya başladı ve duvarla arasına aldı. "Kıskanı...