Biri benle oyun oynuyordu. Oyunun baştan birincisi bendim ama sondan birincisi oydu...
Sabah olur olmaz uyandım. Bulut'un odasına gittim kitap okuyordu. Benim geldiğimi görünce sorular sormaya başladı. Aynı sorguya çekermiş gibi...
-dün gece nerdeydin?
Aklımdan geçirdiğim tek soru nasıl bir yalan söyleyecektim. O an yalan söylememeyi seçtim. Kahvaltıda bugüne kadar yaptığım haltları anlatacaktım.
Kahvaltıda herşeyi kelime kelimesine anlatacağım. Tamam mı?
-Tamam acaba ne halt işledin.
Bulut halt değil haltlar işledim.
-başımız dertte değil mi?
Bulut kahvaltıda!
Sesim kırıcı ve bu güne kadar hiç yükseltmediğim kadar yükselmişti. O an sadece kendimden nefret ediyordum. Bulut çantasını alıp evden çıkacakken ağzımdan cümleler döküldü.
Seninle ilgili...
Dün Yağmur'u öldürdüm.Daha anlatacaktım ki Bulut çantasını yere düşürdü. Tek birşey söyledi.
-saat kaçta?
Sesi korku doluydu.
On iki gibi...
- A-abla başka birini öldürmüşsün.
Yutkundum.
N-ne!?
Bulut yere düşen çantasını alıp içeri geçti.
Anlatmaya başladı. Evden çıkarken geç geleceğini söylediğin için eve Yağmur'u çağırdım. Saat bir gibi evine gitti. Hatta birlikte gittik. Bora'nında eve geç geleceğini biraz bizde oturalım dedi. Saat ikide eve geldim sen daha gelmemiştin. Bende uyuyakalmışım. Seni aradım ama açmadın.
Bulut herşeyi sana anlatacağım ama ilk önce hastaneye gidip motorumu almalıyız. Lütfen sorgulama herşeyi anlatacağım Yağmur'un mezarına geçeriz oradan.
Bulut hiçbirşey anlamamıştı. Ama dediklerime uymayı tercih etti.
-tamam üstümü değiştireyim. Gidelim. Sende üstünü değiştir.
Tamam
Üstlerimizi değiştirip bir taksiye atladık. Hastaneye vardık. Motoru aldığımız gibi mezara doğru gittik.
Mezara vardığımız gibi mezarı açmaya başladık. Bu Yağmur'a aşırı benzeyen masum 19, 20 yaşlarında çok genç bir kadındı. Gömerken hiç dikkat etmemiştim. Yüzü zaten kandan görünmüyordu. O sırada bir mucize gibi birşey oldu. Kadın yaşıyordu. Mermi tam kafasının ortasına denk gelmemişti. Sıyırıp geçmişti. Anlayamıyordum. Ölmese bile havasızlıklaktan ölmesi lazımdı. O an bayılcakmış gibi oldum. Ambulansı aradık. Ambulans geldi. Kadın hastaneye kaldırıldı.Hala olanların etkisi üzerimdeydi.
Bulut Yağmur'u ara dedim. Ne geldiyse onun yüzünden gelmişti. Yağmur telefonu açtı. Bu vurulan kadında Yağmur'un kız kardeşi olabilir miydi? Bulut'a sessizce
Kaç kardeş olduklarını sor dedim
Bulut'ta onayladı. Boş boş nasılsın muhabbetlerinden sonra Sordu.Kaç kardeşsiniz?
-3 kız kardeşiz geçenlerde birini kaybettik. Diğerine ise ulaşamıyoruz.
Başınız sağa olsun çok üzüldüm. Benim kapatmam lazım görüşürüz.
-sağol görüşürüz.
Nedense o an Yağmur'a karşı ufak ta olsa bir sevgi duymaya başlamıştım.
Bora Yağmur'u öldürecekti. Yağmur'u ölü olarak bilmedi güzeldi. Ama ya Bora eve geldiyse gelseydi Yağmur'un ölü olmadığını görüp öldürürdü. Tüm bu olanları unutup Bulut'la konuşmaya başladım.Demekki üçüzler...
Bulut sana bir sır vereceğim ve sır olarak kalacak tamam mı? Bulut onayladı. İkisinden birini Bora öldürdü. Birini ben öldürüyordum.-Bora mı? Nasıl yani?
Onu kızı öldürürken yakaladım beni ölümle tehdit etti. Yağmur'u öldürecek.
-olamaz. Sen şimdi bana herşeyi ne haltlar işlediğini anlat.
Olanları Bulut'a anlattım.
-y-yani sen şimdi seri katilsin.
Evet bir düşmanım var dün gece eve geliyordum. Bir araç kornaya bastı Boraydı sağ çekmemi özel birşey konuşmamız gerektiğini söyledi. Kafeye gittik konuştuk hersşeyi görmüş Yağmura nişan aldığımı onu öldürdüğümü sanıyor. Benle sevgili olmak istedi. İlk başta kabul ettim
Ama sonra konuyu başka yere çekince senle sevgili olamayız dedimmasadan kalktım. Kolumu sertçe tuttu çok sinirliydi. Kolumu hızlıca çekip koşmaya başladım. Bir el silah sesi ayağımda hissetiğim acı beni vuran kişinin kaçışı o sırada olanlara dayanamayıp Bora'nın ellerine yığılışım. Ondan sonra zaten hastanede uyandım Bora başımda bekliyordu. İyi misin? Gibi sorular sordu. Sonra seni aradım. Ama sen değil yabancı bir kişi açmıştı. Ne dediğini tam olarak hatırlamıyorum ama aklımda olanlar şöyle bulmak istiyorsan onu dönüp arkana bak burada senden bahsediyordu. Ondan sonra mezardaki kişinin garantisi var mı? Burada da mezardaki kişinin Yağmur olmadığından bahsediyor. hatırladığında hep iyiler az yaşar son olarak bir alev daha mı sönecek gibi birşeydi. Burdada benden bahsediyor...Ondan sonra hava alıcam bahanesiyle dışarı çıktım. Taksiye atlayıp senin yanına geldim seni uyurken gördüğümde içime su serpildi. Bu kadardı.-Abla sen ne diyorsun
Maalesef ama bunlar bir sır tamam mı?
Merak etme şuan iyiyim biraz acıyor ama yinede bana birşey olmaz-tamam abla.
Ama... Yağmur'u aramalıyızArayacağızda eğer bu kimse
Benle oyun oynuyordu oyunun baştan birincisi bendim ama sondan birincisi oydu...
Dediğim gibi arta arta gidecek bu böyle uzun bir bölüm oldu. Yine her zaman ki gibi söylüyorum bazı şeyler uyuşmuyo olabilir. Yani dediğim gibi eğlenmeye bakın. Bu arada karakterler kısmına Bulut'un fotoğrafını koydum. Ablasıyla çok benzemiyorlar ama idare edeceksiniz artık. Neyse size iyi okumalar diliyorum. Sizleri çoook çok seviyorum. Bugün belki bir bölüm daha gelebilir. Haberiniz olsun.