İyi okumalar.🤍
Günler geçer, yağmurlar diner, Güneş batar birşeyler olur ve bazı insanlar ne olup bittiğini bilmez. Hayat bu acılar çekilinir, göz yaşları dökülür ve hatta bazen ölmek arzusu tüm ruhunu kaplar. İçinde bir savaş kopar, çığlıklar arş arda çarpışarak ilerler. Ruhun acıdantir tir titrerken dışarıdan bakıldığında insanlar saçlarının titrediğini bile görmez. Sadece seni deriden hissedenler ve kalpten görenler acılarına eşlik edebilir.
"İzin verirseniz odama gireceğim."
Ruperin Ruşa hızlı bir şekilde tutulan kolunu çekerek ona bakan iki çift yeşil gözü cevapsız bırakmıştı. Her ne kadar da endişelense de bu durumu pek göz önünde bulundurmadı.
Emkin, bir anda karşısında devasa kaldığı küçük kızın önünden çekildi.
"Sorumun cevabını aldım."
Ruperin Ruşa, duyduğu cümleyi hiç işitmemiş gibi yaparak biranda arkasını döndü, kapı açtı. İçeri girdiği gibi kapıyı kilitlendiğinde sırtını kapıya yasladı ve derince soluklandı. Azo Merxâsın gelişinin üzerine birde hiç tanımadığı adam üzerine fazlasıyla doğru bir iddia atmıştı. Korktu... Ya gidip Şiyar Ağaya söylese işte o zaman gerçekten şuana kadar rezalet üzerine ilerleyen hayatı bu defa son bulurdu.
Düşüncelerini şimdilik bir kenara bıraktı. Ve bakışlarını çaprazında duran dolaba çevirdi sanırım şuan için onun için en mantıklı şey ılık suyun verdiği huzura kapılmaktı.
Dolaba yaklaştığı gibi pijama takımını kolunun üzerine koydu ve adımlarını banyoya çevirdi.
*
Emkin, Konağın avlusunda geldiği an Şiyar Ağa'nın ısrarları üzerine bulmuştu kendini.
"Ayda yıllda bir evimize şeref vermişsin onda tatsız ve keyif kaçıran olay yaşandı. Sana mahçup olmuşum oğul. Bu gece burada kal yarında Doğan gelecek hem yarın yaşanan haddsizliği telafi ederiz."
"Tadım da keyfimde gayet yerinde. Amma velakin size bir tavsiye vereceğim aile Konağınızın basılmasına cesaret edebilen düşmandan herşey bekleyin!"
Bakışlarını etraflarında çember edilmiş korumalara çevirdi ve tekrardan aynı şekilde Şiyar Ağaya dönerek konuştu.
"Bu işler belinde silah taşıyan adamlarla bitmez! Bu geceye gelirsekte hay hay madem bu kadar ısrar ediyorsunuz kırmak istemem."
Şiyar Ağa yaşlılıktan titreyen elleriyle sıkma inci tespihini sıkmaya devam ederken cevap verdi.
"Memnuniyet duyarız. Ama merak etmişem Zana'yı neden getirmedin normalde oda yanında olurdu."
"Dersimde kaldı. 1 gün için getirmek istemedim."
Kısa cümleyle cevap verdi Emkin.
"İyi yapmışsan hem Zana biraz önce yaşanan Haddsiz olaya şahit olması onu derinden etkilerdi neticede çocuktur."
Emkin tam karısında durduğu adama yaklaştı ve Şiyar Ağa'nın sürekli olarak sıktığı tespihini eline aldı. Yeşil hareleri tespihi incelerken bir yandan da duyduğu cümleyle cevap verdi.
"Eğer ki Zana burada olduğu zaman böyle birşey yaşansaydı. Emin ol şimdi hiç birinin ruhu canında olmazdı!"
Şiyar Ağa, karşısında duran adamın tersine gitmemek için elinden geleni yapıyordu. Biraz önce fazlasıyla küçük düşürülmüştü. Bu olayın şuan olmasa bile kesinlikle hakkından gelecekti.
