"Bir tek sana dokunmam Zeynep..."
"bir tek sana..."Gergin bir şekilde gözlerimi açtım. son zamanlarda beni saran bu huzursuzluk daha da artıyordu.
Kaşlarımı çattım, yanı başımda Onur yoktu?
yataktan kalkıp, telefonumdan saatte baktım, saat sabah 8'di ve bugün günlerden pazardı Onur bugün işe gitmiyordu...?
Odadan çıktım ve güneş ile gece'nin odasına doğru ilerledim. Kapılarını açtığımda karnıma bir ağrı saplandığını hatırlıyorum ikiside yataklarında yoktu..?
korkuyla Onur'a seslenmeye başladım evin içinde, bir yandan evi dolaşıyordum banyolara bakıyordum,salona bakıyordum... ama hiç birinde yoklardı ve ses seda da yoktu...
içimde büyük bir korku, huzursuzluk vardı
kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum..
-"Sakin ol Zeynep... sakin ol.." diye mırıldandım.
telefonumu alıp Onur'un numarasını çaldırdım.
"Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor... lütfen daha sonra tekrar deneyiniz..."
Kaç kere aradım ama açmadı...
ben neden bu kadar geriliyorum ki?
bunlar belki üst kata çıkmışlardır yani burak ve merte...her ne kadar kendimi sakinleştirmeye çalışsam da nedense başarılı olamıyordum... uzun zamandır korkuyu bu kadar iliklerimde hissetmemiştim. Bir şey olacak.... Bir şey olacak...
evden kendimi nasıl attımda bir anda burakların kapısında buldum kendimi hatırlamıyorum... kapıyı açmaları umuduyla zile bastım.
açan yoktu..
-"Bu ne şimdi? siz benimlen oyun mu oynuyorsunuz?" diye mırıldandım sinirle ve ard arda zile bastım ama açan olmadı.
Ayakta duracak halim kalmamıştı. merdivenlere oturdum ve bir umutla annemi, babamı, Zuhal annemi, rıza babamı sırayla aramaya başladım.
hiç birine ulaşamadım... gözlerimden yaşlar akmaya başladı...
-"Lütfen bir şey olmuş olmasın... lütfen.."
hayatımız düzene girdikten bir süre sonra, birisi hayatımıza tekme atıp her şeyi etrafa savuruyordu ama biz her defasında toplayabilmiştik fakat şimdi toplayacak mıyız bundan emin değilim işte...
telefonumun bir anda çalması ile irkildim ve heyecanla arayan kişiye baktım. içimden dua ediyordum bizimkilerden biri olması için.
ama arayan yabancı numaraydı korkuyla açtım telefonu
-"ALO?" sesim korkudan titriyordu ve yüksek çıkmıştı.
-"Zeynep... güzel yiğenim.. Beni hatırladın mı?" ses çok tanıdık bir sesti ama çıkaramıyordum her şeyin üzerinden o kadar zaman geçmişti ki..
-"K-kimsin sen?" dedim korka korka...
-"Tanımamakta haklısın Zeynep, sonuçta baya zaman oldu anlıyorum seni de... ama şimdi diyeceğim şeyle eminim beni hatırlayacaksın..."
korkudan tir tir titriyordum. Ha bu arada ben kendim için değil ailem için korkuyordum. Bana ne olucağı gram umrumda değildi...
-"Onur'un ameliyatı sırasında sen bayıldın... gece ile seni kendi evime getirtirdim... ondan sonra ailen seni almaya geldi... bunlar sana bir şey hatırlatıyor mu?"
yutkundum... arayan kişi Ferhandı...
-"Sen... Sen hap-"sesim kesildi o an konuşamıyordum.
-"Evet ben hapisteydim Zeynep evet, siz beni hayal kırıklığına soktunuz, ben size yardım ettim senin o baban denen herifi öldürdüm, geceyi kurtardım ama sizin karşılığınız ne oldu?" diye mırıldandı hayal kırıklığı içerisinde...