11.Bölüm: Çalışma

41 6 22
                                    

Merhaba çiçeklerimmm. Şöyle söyleyeyim şu an taslakta bölümüm olmadığı için böyle oluyor. Ama bu sezon finaline girince kesinlikle taslak yapacağım. Sonra bir düzen oturtamıyorum. Geçen bölüm bir kaç özel mesajdan çok meraklandığınızı okudum. Lütfen bu merakınızı kitabımı yıldızlayıp yorum yapmada kullanım sizin verdiğiniz votelarla dahada heveslenip yazıyorum. Yani kimseye zorla beğendiremeyeceğim için hiç sınır koymuyorum. Ama lütfen nasıl olsa atıyo diye beni votesuz ve yorumsuz bırakmayın. Hadi yine çok konuştum. Başlayalımmm

Birabismillah

____________________________

Yakınlığımızı fark edince ondan uzaklaştım. Oda fark etmiş olacakki hareketlendi. Merak ettiğim soruyu sordum.
"Beni nasıl buldun? "
"Genelde bende canım sıkıldığımda buraya gelirim"
"Bu şarkıyı nerden biliyorsun? "
"Annem ile babamın en sevdiği şarkıdır. Bu şarkıyla büyüdüm ben"
Anne ve babasının en sevdiği şarkı benim annem ve babamın da en sevdiği şarkıydı. Sessiz kaldığımı görünce bana bakan Doğu büyük ihtimal yüzümdeki acının tebessümünü görmüştü. Daha fazla görmemesi için önüme döndüm. Oda anlamış olacakki bu sefer o sorulara başladı.
"Ailen vefat ettiyse sen nerde kalıyorsun?"
"Okulda kalıyorum merak etme kalıcak yerim var. Şelale sizinle mi kalıyor? "
"Evet üç yıldır bizimle kalıyor. Hadi geri dönelim merak etmişlerdir"
Diyip ayaklandı. Onun toparlanmasını izlerken bir anda bana elini uzattı. Elini tutup onunla bende ayaklandım. Beraber onları bıraktığım yere doğru ilerledik. Bana daha fazla soru sormamamıştı bende üstelemedim. Beraber Şelale ve Vişne'nin yanına geldik. Vişne kucağıma atlayıp bana sarılırken Şelale'ye bir şeyler olmuştu. Şu zamana kadar tanıdığım Şelale hızla gelir bana sarılırdı. Ama bu sefer öyle yapmamak bir yana ben bakmasam yüzüme bakmayacaktı. Yalnız kalınca Vişne'ye bunu sormalıydım. İnci ben ve Vişne önde ilerlerken Şelale ve Doğu arkamızdan geliyordu. Vişne kucağımdan Omzuma çıktı ve konuşmaya başladı.
"Ben Doğu ile Şelale'ye anlattıktan sonra Doğu peşinden gitti. Şelale ise aklına bir şey gelmiş gibi dona kaldı. Sonra ise bana onunda ailesini kaybettiğini anlattı. Seni ölen kız kardeşi yerine koyduğu için bu kadar sıcak yaklaşmış. Seninde onun kaderini yaşadığını öğrenince Doğu'ya nasılsa sanada öyle davranacakmış"
Sözleriyle hızla kafamı Şelale'ye çevirmek istesemde Rıfkı beni durdurdu.
"Kıza hemen bakma Vişne'nin sana söylediğini anlar. Şelale Vişne'ye her şeyi anlatmamıştır yalnız kalınca Doğu'ya sor."
Rıfkı'nın söyledikleri ilk defa mantıklı gelince dinlemeye karar verdim.
"Hey ben her zaman mantıklı konuşurum"
"Yav he he"
Diye Rıfkı'yı geçiştirip ilerledim. İlerliyorum ama nereye gidicez hiç bir yer bilmiyorum ki. Bunu fark edince bir anda duraksadım. Benim duraksamamla İnci'de duraksamıştı. Bizim duraksamamızla Doğu ve Şelale'de duraksadı. Onlara dönmemle ikiside bana "Neden durdun ya" diye bakıyolardı.
"Şey gidiyoruz ama ben nereye gideceğimizi bilmiyorum"
İkiside dediklerimle kalakaldılar. Biraz bakıştıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladık. Gülerken onlar öne geldiler.
"Gel sana eşyalarını nasıl kullanacağını göstereceğiz. Ama önce bu silahlar o cadıların soyunu etkilemiyor onun için bir büyü yapılması gerek"
"Vay be ne çok iş varmış"
Bunu normalde içinden söylemem gerekiyordu. Dıştan söylememle ikiside gülüp yola devam ettiler. Benim duygu boşalımımdan dolayı pek konuşmuyorlardı. Yavaş yavaş yürürken artık yorulmaya başlamıştım. Küçüklüğümden beri yakındığım tek şey yürümek olmuştu. Ama napıyım yürümekten nefret ediyorum. Kendi kendime yine nefretimi kusarken en sonunda duraksadık. Karşımızda diğer kulübe kadar bir kulübe vardı.

 Karşımızda diğer kulübe kadar bir kulübe vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sihrin SırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin