yorum yapmaya calisin olur mu🫶🏻
*
Kerem, bacakları üzerine atılmış bacak yüzünden hiçbir şekilde kıpırdayamazken sıyrılan tişörtü nedeniyle direkt beline temas eden parmakların verdiği gerginlikle nefesini tutmuş bir şekilde tavanı seyrediyordu.
Teması severdi. Sarılmayı, öpmeyi, saçlarla oynamayı...sevdiği insanlara karşı dokunmadan duramayan bir yapısı vardı ve şu anki durumdan da rahatsız olduğu söylenemezdi. Sadece son derece gergindi. Boynuna vuran her sıcak nefeste biraz daha geriliyor ve Ulaş'ı uyandırma korkusuyla hareketsizce bekliyordu.
Ne ara bu hale geldiklerini anlayamamıştı. Ulaş'ın evine geldiğinde birbirlerine karşı oldukça mesafeliydiler ve bunun sebebi tamamen Kerem'in o net, soğuk tavrıydı. Hasta olduğu için gönlü yalnız bırakmaya el vermemiş olsa da kırgınlığı yakın davranma isteğinin önüne geçmişti.
Önce sıcak bir çorba yapmak için mutfağa girmişti. Bu sırada Ulaş etrafında dolanıp durmuş, sürekli eften püften konu açmaya çalışmıştı ama Kerem pek oralı olmayınca salona geçip oturmuştu. Elinde koca bir akse çorbayla yanına gelen kıvırcığı gördüğünde toparlanmış, birkaç yudum içmişti.
Çok kötü durumda değildi, hatta hastayım diye yalan söylediği için Kerem'den iyi bir azar da işitmişti ama onun halsizliğinin en büyük sebebi psikolojik sıkıntılarıydı. Arkadaşıyla yaşadığı kavgada yüzüne vuran eksik yönleri ve annesinin kaybıyla toparlanması çok da kolay olmamıştı. Bir yandan Kerem'le arasını düzeltmeye çalışıyor, bir yandan da o anın getirdiği yorgunluktan kurtulmak için çabalıyordu.
Odasına geçip uyumak istediğini söylediğinde Kerem daha yeni gelmiş olmasına rağmen gitmek için hareketlenmişti ki Ulaş bileğini yakalamış ve "Lütfen." demişti. "Sadece uyuyana kadar yanımda kal, sonra gidersin."
Gidememişti.
Çünkü Ulaş, Faruk'la kavga ettiği gece sabaha kadar uyanık kalmanın getirisiyle o kadar uykusuz ve halsizdi ki yatağa yatar yatmaz uyumuş, uyuduğu gibi de Kerem'i kolları arasına çekmişti. Kerem, içindeki hislere engel olamayıp bu anı fotoğrafladığında aklından ne geçirdiğini bilmiyordu. Sadece fotoğraf çekmek istemişti ve çekmişti işte.
Yarım saat içerisinde uyanmıştı Ulaş. Uyku problemi yaşadığı için uykusuzluktan öldüğü zamanlar dahi sık sık uyanırdı, kesintisiz uyuduğu günlerin sayısı oldukça azdı. Bu yüzden uyandığı sırada Kerem'in telefonuyla uğraştığını görmüş, fotoğraflarının çekildiğini görünce de kendisine atmasını istemişti. Henüz sosyal medya hesabında paylaştığından yanındaki kıvırcığın haberi yoktu ama fazla kızmamasını ummuştu.
Sonrasında ise Kerem, Ulaş'ın kendi kıpırtıları yüzünden uyandığını anlayıp "Tekrardan uyumaya çalış." demişti. Bu sefer hiçbir çekincesi olmadan direkt Kerem'in göğsüne uzanan mavi gözlü adam ilk kez, uyandığı bir uykunun ardından yeniden uykuya dalabilmişti.
Kerem'in nefes bile almadan yatmasının sebebi buydu işte. Eve girdiği ilk anda Ulaş'ın gözaltlarındaki mor halkaları fark etmişti ve dinlenmesini istiyordu. Kendinden ödün vermek problem değildi, Ulaş'ın sağlıklı olması öncelikliydi.
Uykusunda sürekli mırıldanıyordu Ulaş. Ne dediği tam olarak anlaşılmıyordu ama hoş rüyalar görmediği belliydi. Neredeyse dakika başı sıçrıyor, sonra da uykusuna kaldığı yerden devam ediyordu. Eğer evde yalnız olsaydı uyanıp bir daha asla uyuyamazdı ama Kerem'in varlığını hissetmek öyle iyi geliyordu ki bir şekilde uyumaya devam edebiliyordu.
Neredeyse üzerine çıkmış bir şekilde uyuyan adamı uyandırmamaya dikkat ederek bedenini ona doğru döndürdü Kerem. Birkaç mırıltının ardından sıcak dudaklarını Kerem'in boynuna sürtüp uykusuna devam eden Ulaş'ın saçları arasına daldırdı parmaklarını. Bunu yapmasıyla beraber belindeki kollar sıkılaştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/350453740-288-k664936.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kendime Sakladım • [bxb]
Ficção AdolescenteKerem, hayatına birini almak için aşık olmaya ihtiyaç duyuyordu. Ulaş'ta ise durumlar biraz farklıydı. Texting/düzyazı