Melek

8 2 0
                                    

Kanatsız bir Meleğe rastladım kaybolmuşluklarımda,

Saçları gece kadar siyah ve uzundu...

Gözlerindeki umut sardı yüreğimin her tarafını.

Sevgiye açtıkça yüreğini kanatlarını gördüm Meleğin...

Bembeyaz, dupduruydu dudaklarından dökülen sözcükler gibi!

Sonra etrafımdaki karanlık sarmaya başladı Meleğimin etrafını...

İçimde ne kadar ışık varsa topladım sundun O'na!

Bir an için kurtardım sanmıştım...

Işık ikimizi de kapsadığında kollarındaydım ve kanat çırptığını gördüm.

Işık kaybolduğunda ise çırpınışlarımızı gördüm.

Karanlığa hapsetmeye kıyamadığım Melek için gözlerimi kapatmaya razı oldum.

İmkansız bir aşktı bizimkisi, o Melek; ben ise insandım!

Yaşamla ölüm gibiydik!

Ben öldükçe;

O, yaşıyordu.

O yaşasın diye binlerce kez yumdum gözlerimi

Defalarca ölürken O'nun yeniden kanatlandığını izledi gözlerim.

Her seferinde acı veren bir veda idi bizimkisi...

Ölüm gibiydi...

Ben çırptıkça göz kapaklarımı

Melek, kanatlarını çırptı...

Ben ölüyordum;

Melek gidiyordu...

Ben,

Saçlarının siyahı kadar Melek;

O,

Işığım kadar insandı.

Ruhumun bir parçasıyken Melek,

Ölümümün bir parçasıydı İnsanlığım!

Şimdi;

Ben ne kadar siyahsam,

O, o kadar Melek!

Kehribar MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin