Ölüm Oyunu

Dedektif

Saat gece 03.44'dü gözlerimi kapkaranlık bir odada açıverdim. Odanın etrafı bomboştu fakat karşımda koskocaman bir televizyon vardı. Etrafa biraz daha bakındım telefonumu aramaya başladım fakat bulamadım. Sonra televizyonun üstünde yazan

"Oyun oynamak ister misin?"

Baktım. Garip olan şey iki tane evet yazısı olmasıydı. Hayır seçeneği yoktu. Uzun bir süre düşündüm, ve sonrasında evet seçeneğine tıkladım. Tıkladıktan sonra ekranda koskocaman

"DEDEKTİFSİN!"

Yazısını gördüm. Bu ne anlama geliyordu. Kafamda türlü türlü düşünceler dolaştı ve yavaşça odadan çıktım.

Etraf azda olsa görünüyordu.

Yavaş yavaş adımlarla ve etrafa bakınarak yürüdüm.

Birden bulunduğum evin içinden silah sesi geldi.

Ani bir refleksle bir çığlık atıverdim. O çığlığı atar atmaz biri beni çekiverdi.
Korku dolu gözlerle etrafa baktım ve o kişiye baktım.

Kumral dalgalı saçlı gözleri yepyeşil bir renkti ve aşırı çekici biriydi. Sonrasında kalın sesiyle konuşmaya başladı.

Vales: ilk günden oyunu kaybetmek mi istiyorsun?

Anlamaz gözlerle ona baktım. Ve

"Oyunu kaybedersem ne olur?"

Dedim.

Sert bakışlarıyla bana bakıverdi. Sadece gözlerine bakmakla yetindim ve bir süre sonra tekrar konuşmaya başladı.

Vales: "Ölürsün."

Bu ne demek oluyordu şimdi? Neden ölecektim? Bu ne kadar saçma bir oyun diye içimden geçirmekle yetindim. Ve konuşmaya başladım.

"Neden? Bu oyunun amacı ne?"

Vales derin bir iç çekiverdi.

Vales: "Oyunda sadece dedektiflerin mi olduğunu sanıyorsun?"

Yonca: "Başka kimle var ki?"

Vales: "Katiller."

Yonca: "ne katili be?"

Vales: *bir süre sırıttı ve yavaşça cebindeki silahı çıkarttı. Uzun uzun ve her zamanki sert bakışlarıyla bana baktı.*

Korkmama rağmen korktuğumu asla belli etmedim sessizce valesin gözlerine sert bakışlarla baktım.

Vales: *sırıtmaya devam etti ve bir anda ciddileşti ve silahı cebine geri koydu.*

Anlamaz gözlerle ona baktım. Derin bir iç çektim.

Yonca: "Yapamayacağın şeyler için bu kadar ego yapma."

Dedim.

Vales: "yapamayacağımı kim söyledi?"

Yonca: "Ben söyledim."

Derin bir nefes aldı ve silahını tekrar çıkarttı ve sertçe silahı kalbimin oraya dayadı.

Vales: "Ölmek için çok meraklısın."

Cevap veremedim ve sadece yutkunmakla yetindim.