Bir sene sonra yedi yaşımıza girdiğimizde artık ikimiz de ilkokula başlamıştık. Aynı sınıftaydık ve sıramızda birlikte oturuyorduk. Okulumuz küçük çocukların içinde kaybolacağı kadar büyüktü. Hatta çoğu zaman hafızası iyi olan ben bile sınıfları ve daha birçok yeri karıştırırdım. Çünkü okul hem büyüktü hem de bütün katları birbirine benziyordu. Koridorda kimi bulursam ona sorardım bazen. Bazen ise kendim bulabilirdim...
--------
Okul başlayalı üç ay olmuştu. Herkes birbirini tanımış ve okula uyum sağlamıştı. Ben de Kazuya da aynı şekilde uyum sağlamıştık. Bir gün sınıfımızdan yaramaz bir çocuk elinde bir kağıtla yanıma geldi. Ben ise Kazuya ile birlikte sıramda oturup konuşuyordum. Çocuk bana kağıdı alıp okumamı söyledi. Ben de bunun ne olduğunu ve içinde ne yazdığını sordum. Sınıfımızın yaramaz çocuğu olduğu için verdiği ve söylediği şeylere pek güvenmiyordum çünkü yaramazdı. Her an her şey yapabilecek bir çocuktu. Çocuk bana sadece kağıdı alıp okumamı söyledi. Ben de içinde gerekli veya benimle ilgili bir şey yazdığını düşündün ve başımı sallayarak kağıdı yaramaz sınıf arkadaşımın elinden aldım. Ben, kağıdı onun elinden alır almaz koşarak sınıftan çıktı ve kapıyı kapattı. Sınıfta bir tek Kazuya ve ben vardık. Çocuğun amacını anlamaya çalışırken arkasından bakakaldım. Bir süre sonra Kazuya da içinde ne yazdığını merak etti. Kazuya'nın kırmızı gözlerinden bana attığı meraklı bakışlara daha fazla dayanamadım ve dörde katlanmış kağıdı açtım. İçinde yazanları okumaya başladım.
"Sevgili Melody... Okul başladığından beri seni izliyorum hatta takip ediyorum fakat sen bunu farkında değilsin veya beni görmezden geliyorsun. Çok güzel bir kızsın. Eminim büyüyünce daha da güzel bir kız olursun. İnsanlara da hep iyi davranıyorsun. Davranışların da çok güzel. Umarım hep böyle kalır, değişmezsin. Çünkü ben seni bu hâlinle seviyorum"
Son cümlesinin altı çiziliydi. Acaba bir aşk mektubu mu diye düşündüm. Son cümlesinin altı çiziliyse ve bilerek çizilmişse evet bu bir aşk mektubuydu. Ama eğer başkası çizdiyse gizli bir hayranım var demekti. Aslında iki türlü de güzel bir şeydi bence. Benim için bu mektubun kötü olan tek yanı anonim olmasıydı. Bunu yazan kişi her kim ise kendisine dair hiçbir şey yazmamış. Kağıdın her yerini dikkatlice inceledim fakat ne bir isim ne de bir sınıf bulabildim. Ya silinmişti ya da yazan kişi gizli kalmasını istiyordu, artık her ne istiyorsa... Kazuya ve ben birbirimize şaşkınlıkla baktık
Kazuya: Kim olabilir ki bu yürek yemiş? Kimden, nereden cesaret almış acaba? İsim veya sınıf da yazmıyor? Bulunmaktan korkuyor herhalde, korkak!
Kazuya haklıydı. Belki de bu çocuk korkağın tekiydi. Kazuya, insanları davranışlarına, dış görünüşlerine, eylemlerine göre asla yargılamazdı. Fakat durum ben olduğumda aşırı kıskanç birine dönüşürdü. Şimdi de biraz kıskanmış gibiydi
Melody: Belki de haklısın. Çocuk korkak olabilir. Ama korkak olsun veya olmasın, bu çocuk ya benim gizli hayranım ya da bana âşık
Kazuya: Umarım bu mektubu bir anlık gaza gelmeyle yazmıştır...
Kazuya'ya yan gözle baktım. Bir şey düşünüyordu. Belki de o çocukla konuşacak veya onunla kavga edecekti
Kazuya: Ya nereden almış bu cesareti anlayamadım. Kesin içine kapanık biridir
Kazuya bir an durdu ve düşünmeye başladı. Düşünürken elimde tuttuğum mektuba bakıyordu
Melody: Ne oldu Kazuya? Ne düşünüyorsun? Tuhaf bakıyorsun. Korkutma beni
Bir süre sonra Kazuya bana doğru döndü ve konuşmaya başladı
Kazuya: Ya bu mektubu sana veren çocuk yazmışsa?
Bir an durdum ve bunun üzerinde düşünmeye başladım. O çocuk böyle bir şey yapabilirdi. Sadece oyun olsun diye bile. Fakat iş belli ki büyüyecekti. Sınıfımızın yaramaz çocuğu olduğu için yapabileceğini düşündüm. Ama neden sınıfta o kadar kız varken bana yazsın ki?
Melody: Ama madem öyle sınıftaki tek kız ben değilim ki. Neden bana yazsın?
Kazuya: Melody... Sınıfımızın yaramaz çocuğu o. Ondan her şey beklenir. Bence o yaptı. Duygularınla oynamaya çalışıyor! Ve sorunun cevabını vereyim
Kazuya bana biraz yaklaştı ve ela gözlerini benim parlak mavi gözlerime kilitledi
Kazuya: Çünkü bu sınıfta tek güzel kız sensin
Kazuya bunu söyler söylemez yüzüm kızardı
Melody: Yok canım. Ne alakası var? Sınıfta benden başka güzel kızlar da var. Bence güzeller
Kazuya: Yani sen şimdi güzelliğini inkâr mı ediyorsun?
Kazuya bana dik dik baktı
Melody: Şey yani, bence benden güzel kızlar da var. Ama bence...
Biraz korkmaya başlamıştım. Bu sesimden de anlaşılıyordu. Kazuya iki eliyle omuzlarımı tuttu ve konuştu
Kazuya: Gerçekten sana bir şey yapacağımı düşünüp korktun mu?
Cevap veremedim çünkü haklıydı. Cevap verseydim daha da kendimi batıracak şeyler söyleyebilirdim
Kazuya: Tamamen saçmalıyorsun. Sana asla dokunmam. Saçının teline zarar gelsin istemem Melody. Birlikte büyüdük. Neden böyle bir şey isteyeyim ki? Sen benim en yakın arkadaşımsın. Sana zarar vermeyeceğimden emin ol. Hem ben zaten kızlara vurmam, eğer bundan korkuyorsan
Haklıydı. Kazuya hiçbir kıza vurmazdı
Kazuya: Ve güzellik meselesine gelirsek... Sınıftaki tek güzel kız sensin. Kabullen bunu. Diğer kızlar umrumda değil. Benim umrumda olan sensin sen... Bana göre en güzel kız sensin, bu dünya üzerinde...
Bunları söyledikten sonra Kazuya boynuma sarıldı. Ben de ona sarıldım
Melody: Teşekkür ederim Kazuya. İyi ki varsın
Gülümsedim ve ona sıkıca sarıldım
Kazuya: Melody... Bana bak... Kendini çirkin görmeni istemiyorum, tamam mı? Sen en güzel şeysin
Bunları söyledikten sonra sırtımı sıvazladı ve benden bir cevap beklercesine sustu
Melody: Tamam, istediğin gibi olsun. Ama sen de benim en güzel şeyimsin. Sen de bunu kabullen
Kazuya: Zaten öyle olduğunu biliyorum. Ama yine de senin ağzından duymak daha etkili oldu...
Konuşmalarımız bittikten sonra birbirimize bir süre daha sarıldık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Arkadaşı
Dla nastolatkówMerhaba sevgili okuyucu: Bu ilk kitabım ve uzun zamandır yazmayı düşünüp geri adım atıyordum. Ama kendi kendime "artık yeter yazıyorsam yazayım" dedim ve bu kitabı yazmaya başladım. Kitap tamamen bir kurgudan ibaret ve eğer geri adım atmazsam bu ser...