Bana pişkin bi şekilde baktıkça sinirleniyordum. "Lan oğlum konuşsana SEN KİMSİN!"
Bunu demem üzerine kollarını bağladı ve "İngilizce öğretmenin" dedi.
Ve bunu demesiyle afallayarak iki adım geriye gitmem bir oldu.
Ne yani bu bizim öğretmenimiz mi olacak?
Hayır olamaz.
Zaten iki sene sınıfta kaldım bide bu yaşadığımız olaydan dolayı beni kesin dersinden bırakır.
Şanssızlığında bu kadarı olurdu.
Hem bi dakika bi dakika bu nasıl öğretmen ya nereden baksan benden en fazla dört yaş büyük.
Eğer öğretmense torpille geldi kesinlikle başka bi açıklaması olamaz.
Ben bunları düşünürken. "Öğretmenine sesini yükseltmek ha" demesiyle sinirden gözlerimin doldu.
Bir balık burcu olarak olur olmadık şeylere ağlıyordum ama bu sefer gerçekten sinirim aşırı bozuldu. NE ÖĞRETMENİ YA!!
Öğretmen olduğunu iddia eden şahıs gözlerimin dolduğunu görünce kaşlarını çattı ve "Sen iyi misin?" diye sordu.
Hemen kendimi toparladım ve "İyiyim" dedim. "Şimdi geç yerine otur" deyince bi afalladım bu gerçekten öğretmen miydi?
Emin olmak için ilk önce adını soracağım ve sonra sınıf defterinden dosyadan gerçekten olup olmadığını öğreneceğim başka çarem yok.
Derin bi nefes alıp "Adin ne?" diye sordum. Yine kaşlarını kaldırdı ve bıkmış bi ifadeyle "Rüzgar" dedi.
Aa babamın ismi diye düşünürken konunun bunla ne alaka olduğunu düşündüm ve hemen sınıf defterini açtım.
Ve... Evet o İngilizce öğretmenimizdi.
Rüzgar Sayar
Keyifli bi ifadeyle "Emin olduğuna göre şimdi geç yerine" dedi. Öğretmen olmasa... Neyse zerre utanma olmadan (!) yerime geçtim.
Benim oturmamla o da tahtanın tam önüne geçip konuşmaya başladı. "Ben Rüzgar Sayar. 23 yaşındayım-" demesiyle sınıftakilerden abuk subuk sesler çıktı sessizlik olunca Rüzgar denen şahsiyet -hayır ondan öğretmen, hoca diye bahsetmeyeceğim nede olsa aramızda üç yaş var ben benden dört yaş büyük olan ablama abla dememişim buna mı dicem- konuşmaya devam etti. "23 yaşındayım. Yeni atandım-" demesiyle bu sefer sözünü ben kestim.
"Torpille atanmış demek istediniz sanırım" dedim. Bana baktı baktı ve en sonunda şaşırtıcı bi şekilde "Evet" dedi.
Abi bu cidden salak. Bak net diyorum gerizekalı. Madem torpille geldin neden söylüyor ki. Neyse bu bilgi için saol öğretmenim(!)
"Evet torpille geldim. Çalışmak gibi bi niyetim yoktu babam zorladı ve geldim. Zaten çok kalmam. Ama bu işimi yapmayacağım anlamına gelmiyor. İlk önce isimlerinizi öğrenelim" dedi.
Dedi ve masadan sınıf listesini alıp tek tek okumaya başladı.
"Kumsal Demirel"
Kendi adımı duymamla elimi havaya kaldırdım. Bana baktı kafasını salladı ve devam etti.
Okumayı bitirince "Sınıfta kalanlar kim?" diye sordu. Sanane?
Kalanlar parmak kaldırınca bende kaldırdım-kalmaktan utanmıyordum çünkü ben kendim kalmak istemiştim zaten- kalanlarla konuşmaya başlayınca ben de sıranın altından telefonla ilgilenmeye başladım.
İsmimi duymamla o şahsiyeti baktım. "Hangi derslerden kaldın?" diye sordu.
"Devamsızlıktan" dedim.
"Neden okula gelmedin" diye sorunca damarıma basmak üzereydi.
"Sizi ilgilendirir mi?" Dedim.
"Soruma cevap ver" dedi.
"Keyfim öyle istedi?" Dedim.
"Belli ki bu sene de kalacaksın" demesiyle "Dikkat edin siz kalmayın" dedim. Hemen devam ettim ve "Hani demiştiniz ya çok kalmam diye ondan ama merak etmeyin benim kalmayacağım emin olabilirsiniz" demem üzerine epey sinirlenmiş olacak ki hatta sinirlenmiş hatta ve hatta çok sinirlenmiş bi şekilde sırama doğru geldi ve başımda dikildi.
"Sen" dedi. "Ben ne?" Dedim. "Dersten mi atacaksınız, hemen çıkabilirim."dedim ve ayağa kalktım.
Bileğimden tuttu ve "Hayır seni ödüllendirmeyeceğim"dedi. Sonra hâlâ bileğimden tutarken beni tahtanın yanına kadar getirdi.
Öğretmen masasına oturdu. Ve "Sözlü yapacağım"dedi. Demesiyle de ben anlık bi şok yaşadım ÇÜNKÜ NE SÖZLÜSÜ BENDE İNGİLİZCE NO NO YOK BENDE İNGİLİŞ.
Rüzgar şahsiyeti ifadeye bakıp sırıtmaya başladı. Çok çirkindi. Birden bire İngilizce konuşmaya başlayınca içimden bu dersten kalacağıma emin oldum diye geçirdim.
Sonra sustu ve "Söylediklerimi çevir." Dedi. Yok ... sinin ama yani. Sessiz kalınca tekrar gülümsedi ve.
"Peki, ilk sözlü notun sıfır. Bell ki dersimden kalacaksın." Dedi.
Bende yerime doğru ilerlerken "Açıkçası dersiniz umurumda deil." Dedim. Adam resmen İngilizceden soğuma sebebi.
Yerime oturdum. Çok sinirlenmiştim. Neredeyse benimle yaşıt olan birinin böyle davranması sinirime dokundu.
Kafamı sıraya koydum. Uyuyacaktım. Dinlemeyecektim dersi.
💫
Uyandığımda tenefüsteydik. Sadece bi ders bitmiş daha o şahsiyetin bi dersi daha var.
Su almak için kantine doğru gitmeye başladım. Zil çalmak üzereydi. O yüzden koşar adımlarla kantine ilerledim.
O sırada birine çarptım. Ve sessizce küfrettim. Hemen dönüp özür dileyeceksin ki. Tekrar küfrettim. Çünkü bu o şahsiyetti. ŞAKA AMA YA!
Bana derin bi şekilde baktıktan sonra "Karma Kumsal Karma..." dedi ve dönüp gitti.
Bu arada çirkin de değilmiş
💫💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmen Mi?
Teen FictionSınıfta kalmış bir öğrenci, Baba zoruyla zorla öğretmenliğe torpille atanan öğretmen hikayesi