İlk yazı bir buçuk sene öncesine ait, diğerini iste üstün körü demin yazdım.
Çok mu geç kaldım diye düşünüyorum kendi kendime. Herkes O'na inanmayı bırakalı çok oldu ancak ben henüz yeni yeni sorgulamaya başlıyorum.
Çevreme bakıyorum, inanç sürüsü! O'na inanç, ona inanmamaya duyulan haince bir inanç... Kimsede inançsızlık zerresi yok, belki de var ancak benim gibi kendilerini çok iyi gizlediler.
Kendimi bildim bileli hiçbir şeye inanamıyorum, bağlanamıyorum. O'na karşı duyduğum inanç türünün korkudan başka bir şey olmadığını, inanmamaya bağlı o hain inançtan kabul edebildim. Olmayana inanmanın korkusu.
İnsanlar neden çevrelerine bu kadar bağlı olurlar? Çevreme bakıyorum, herkes ama herkes bir inanç koşturmacası içinde. Kafalarında bitirmişler her biri... Ancak benim kafamda başlamamış olan bir savaş vardı, savaşta ölenlerin mezarlarını yeni yeni kazmaya başladım.
Yok. Tek kelime ile, kafamda başlattığım kısa süreli savaşın galibi bu. Yokluk. Varlığına ve yokluğuna duyulan yokluk.
Aylar sonra buraya dönüyorum ve inançsızlık havuzunda yine boğulurken buluyorum kendimi. Bu ikinci yazıda maalesef ilkinde olduğu gibi romantik olamayacağım. Çocukluktan beri dinsiz yetiştim ve sanırım liseye kadar hiç dinle ilgili bir durum veya olayın içerisinde bulmadım kendimi. Ardından liseye geçtiğimde aslında bu olgunun insanlık için ne büyük bir eziyet olduğunu fark ettim. Ancak bu eziyetin tüm insanlığı bırakıp birden bire benim hayatıma dahil olması çok sürmedi tabii.
Bu sefer de kendimi inançsızlıkla savaşırken buldum. Bende ne inanç ne de inançsızlık vardı. Kendimi Cioran okuyana kadar hiçbir şekilde ikna edemedim hiçbir şeye. Herkeste bir tapma ihtiyacı ve dinsel ilgi bulunurken bunu savunan birinde bu dürtü ve ihtiyaçların zerresinin olmaması gülünç ve bir o kadar acıklıydı. Çünkü bende de bu dürtünün kırıntısı yoktu.
Aslında hoşlandığım çocuklar dindar çıkana kadar kendimle ilgili hiçbir sorun yaşamıyorum. Ancak geçen ay...Açıklamak bile eziyet gibi. Birine yaşadığım bu durumdan bahsederken zorla dayatmalara maruz kaldım. Bir kadın bir erkeğin "doğru" potansiyeline inanır ve en sonunda kendini gecenin karanlığında ağlarken bulur. Ne ucube bir şey bu...
![](https://img.wattpad.com/cover/353291126-288-k87648.jpg)
YOU ARE READING
Karışık
Fiksi UmumMerhaba, ben Cansu. Uzun zamandır buradaki saçmalıklarım dışında bir şeyler yazmıyorum. Kendim için gerçek olan bir şeyler yani. Eski kitaplarıma geri dönmeyeceğim, onları ergenliğin ufak yansımaları olarak görüyorum. Bu kitapta ise anlık şekilde ge...