20

673 40 7
                                    


Yeni bir bölümle daha karşınızdayım bebeklerim...
Bu bölüm güzel oldu bence, keyifli okumalar dilerimmm <3

*********

Dün gecenin dördünde öğrendiğim bilgiler çok ilginçti. O yüzden çok fazla uyuyamadım. Bir an önce bunu Jessi ile konuşmalıydım, bu konuyu şirkette konuşmaya karar verdim.

Evine gitmem aslında zaten doğru değildi. Sadece yardım etmek için olsa bile Jungkook'um onu sevmiyordu ve onunla yakın olmamalıydım ki zaten olamazdım da aslında. O yüzden bir kere daha gitmeyecektim ya da onu evime çağırmayacaktım. Evine gittiğim için bile pişmanım hâlâ.

Jungkook'a söylediğim gibi o hiçbir zaman aşk anlamında sevdiğim biri değildi, oldukça şımarıktı ama masum bir bebek söz konusu olduğu için gitmiştim sadece onun yanına. O yüzden içim biraz daha rahattı. Jungkook'um benden bu kadar uzakken Jessi ile olmak beni rahatsız hissettiriyordu yine de açıkçası. Yanımda ve yakın olmasını istediğim tek kişi Jungkook'umdu, sadece Jungkook'um...

Ah, güzel bebeğim. Onu o kadar çok özledim ki özlemimi hiçbir şeyle tarif edemezdim. Çok büyük bir boşluktu içimde onun yokluğu, nefes almak bile güçtü o yokken benim için. Güzel bebeğim ne yapıyordu şu an kim bilir ama düzeltecektim. Her şey bugünden itibaren düzelecekti.

Önce babam ve Jessi hisselerini bana devredecekti resmen. Ben de babamı kovacaktım bütün hisseleri bana geçince. Aslında daha doğrusu polisler alıp götürecekti ve dolaylı yoldan kovmadam da şirket ile ilişkisi kesilecekti. Sonra ben Jungkook'um ile kavuşacaktım.

Bunu bilmenin verdiği umut ve mutlulukla duşa girdim. Tüm bakımlarımı yapmayı da ihmal etmedim. Bugün mutlu bir gündü sonuçta. En sevdiğim takım elbisemi yani Jungkook'umun bana aldığı takım elbiseyi giydim. Saçlarımı da güzelce şekillendirdim. Aynaya baktığımda gördüğüm görüntü beni memnun ederken gülümsedim. Sonunda her şey iyiye gidecekti!

Yoongi'yi aradım bunları yaptıktan sonra. Sonuçta yeni ortağım oydu çünkü Jessi'nin babasını da kovacaktım. Her şey açığa kavuşup polisler babamı götürdükten sonra toplantıya
Yoongi girecekti ve onu tanıtacaktım şirkettekilere yeni ortağımız olduğu için.

"Efendim Taehyung?"dedi düşüncelere dalmışken aradığımı bile unuttuğum Yoongi.

"Hazır mısın diye soracaktım. Bugün büyük gün biliyorsun Yoongi."dedim heyecanlı ve mutlu bir sesle.

"Heyecanını içinde yaşasaydın da ben uyusaydım biraz. Hani bugün geç kalkacağım gündü."diye söylenince gülerek kapattım telefonu. Toplantıya daha vardı, bu isyanda haklıydı. Ben fazla acele etmiştim ama ne yapabilirim ki? Heyecanlı ve mutluydum. Babamı hallettikten sonra Jungkook ile kavuşacaktım. Ben heyecanlan mıyım da kim heyecanlansın?

Mutlulukla hem daha erken olduğu için hem de uzun zaman sonra iştahım arttığı için güzel bir kahvaltı yaptım evde. Muhtemelen Jungkook gittikten sonraki ilk özenli kahvaltım buydu. Diğerleri sadece yaşamak için zorunluluktandı ki çoğu kez yapmıyordum bile kahvaltı ama bu sefer keyif için kahvaltı yapacaktım.

Güzel bir kahvaltıdan sonra mutfağı toplayıp evden çıktım. Jessi'ye de odama gelmesini istediğim bir mesaj attım. Beni onaylayan geri mesaj atınca arabama binip şirkete sürdüm.

Şirkete girip kapımın önüne geldiğimde Jessi odamın kapısının önündeydi. Sekreterim onu ben yokken içeri almamıştı daha önce onu tembihlediğim için. Bunu hatırlasam sekreterimi arardım odaya geçsin diye ama iş işten geçmişti. Birlikte odama girdik. Jessi tedirgin bir şekilde oturdu karşıma.

"Ne konuşacaktık Taehyung? İş ile ilgiliyse inan bana sorma çünkü hiçbir şey bilmiyorum şu an. Bu ara kafam çok karışık, zaten hisselerimi de sana devredeceğim, her şeyden uzaklaşmak istiyorum."dedi. İlk defa bu kadar samimiydi. Bütün her şey üst üste gelmiş olmalıydı onun içinde. Yaşadıklarını düşünürsek -ve hamilelik hormonlarını tâbi ki- normaldi.

Wound Of the Hearts | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin