19

617 35 23
                                    


Yavaş yavaş her şeyin çözüldüğü ilk bölüm bu bölüm. Aklınıza takılan şeyler olursa diye bölüm sonunda açıklamalar yaptım. O yüzden lütfen bölüm sonunda yazdıklarımı okuyun.

Yine de sorunuz, aklınıza takılan bir şeyler varsa ya da bir mantık hatası bulursanız yorumlarda güzel bir şekilde belirtirseniz sevinirim. Keyifli okumalar...<3

**********

Taehyung'un Ağzından

"Bu bebek senden."dedi gözünden bir damla yaş akarken.

"Bu imkansız Jessi. Kes palavrayı! Ne saçmalıyorsun sen?"dedim sinirle. Bu imkansızdı.

"Palavra değil!"dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Ağlamasının palavra olduğunu düşünmüyordum çünkü Jessi'yi çok uzun zamandır tanıyorum ama dediği gibi bir şeyin olmadığını da biliyordum. Ben onunla hiçbir şekilde ilişkiye girmemiştim, girmem de. Aklıma sadece gerçekten hamile olma ihtimali geliyordu ama öyleyse bile benden değildi, kendimden ve Jungkook'a olan aşkımdan şüphe etmiyordum.

"Jessi ben ne kadar sarhoş olursam oluyum seninle birlikte olmam. Bu imkansız!"dedim o yüzden. Sesimi çok yükseltmek istemiyordum gerçekten hamileyse hamile bir kadına bağırmak bana hoş gelmiyordu lakin sesim yine de yüksek çıkmıştı.

"O bar odasında olan olmuş işte anlasana!"diye bağırdı o da sinirle bakıp.

"Ben hamileyim, bir bebeğimiz olacak."dedi sonra sesini yumuşatarak.

"Yürü gidiyoruz."dedim hışımla. Gerçekten hamile mi değil mi, hamileyse ne kadarlık ve gerçek babası kim? Tüm bu soruların cevaplarını öğrenmem gerekiyordu.

"Nereye?"diye sordu şaşkınca.

"Hastaneye. Hem gerçekten bebeğin var mı göreceğim hem de DNA testi yaptıracağım. Bakalım doğru mu?"dediğimde yüzü gerildi ve bariz korkulu gözlerle baktı bana.

"Buna gerçekten gerek var mı Taehyung? Senden olduğu bariz."dedi ikna etmeye çalışan bir sesle.

"Hadi gidiyoruz. İtiraz etme boşuna ki gerçekten hamileysen ve bebek bendense niye itiraz edesin zaten değil mi?"dedim. Beni mecburen onayladı ve ceketimi giyerek odadan çıktım. O da peşimden gelirken Namjoon ve Hoseok'a babamı yarın hallederiz deyip hızla taksi çevirmiştim.

Jessi de bu sırada bana yetiştiği için önce onu bindirmiş, sonra kendim binmiştim. Benden olmasa da gerçekten hamileyse diye nazik davranıyordum içimden gelmese de.

Seul'un en iyi hastanesine doğru yola çıktığımızda Jessi bariz stres içindeydi. Ya hamile değil ya babası ben değilim -ki ben olmadığıma adım kadar eminim- diye gergindi.

Hastaneye vardığımızda doktor randevusu en erken ne zamansa o zamana randevu aldık yani şansa on dakika sonra gerçekten hamile mi öğrenebilecektim.

Nihayet doktorda sıramız geldiğinde beraber içeri girdik.
Jessi sedyeye yatıp karnını açtı. Benim gözüm ise ona hiç değmiyordu, sadece doktorun diyecekleri ilgilendiriyordu beni.

Doktor kısa bir süre sonra gelip ultrasonda bir şeylere bakmaya çalışınca ben de ultrasona doğru baktım anlıyor gibi.

"Gayet sağlıklı görünüyor Jessi Hanım. 14 haftalık. Kalp atışlarını dinlemek ister misiniz?"dediğinde Jessi dinlemek istedi. Minik ve hızlı kalp sesleri odayı kaplayınca gözlerim doldu. Jungkook ile yaşamak istediğim bu anı alakasız bir şekilde Jessi ile yaşıyordum.

Bebeğin benden olmadığına daha da emin oldum bu sırada. 14 hafta önce olması mümkün değildi, eğer ki bar odasında geçen asla hatırlamadığım garip geceden bahsediyorsa hamile kaldım diye, o gecenin üzerinden maksimum 10 hafta geçmişti yani 14 haftalık hamile olması mümkün değildi. Yine de ses etmedim buna.

Wound Of the Hearts | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin