17 ekim 2023.
20 yaşımda 4. intiharımı gerçekleştirmek için bir binanın -belki de bir şirket, hiçbir fikrim yok, çok da umrumda değil açıkçası- çatısındayım.
saat gece 4. gece 12'den 4'e kadar hayatım hakkında düşündüm. düşündükçe, farklı düşünceler birbirini getirdi. "ne için yaşıyorum ki ben?" "ah doğru ya felix için" "ama artık dayanamıyorum, benim de nefes almaya ihtiyacım var" "acaba ailem farklı olsaydı nolurdu?"
bu düşüncelerin ardından farkettim ki, ebedi deliliğe sürükleniyorum.
delirmemeye çalışırken daha çok deliriyorum, düşünceler beynimi kemiriyor, sağlıklı düşünemiyorum, başım dönüyor, midem bulanıyor, nefesim kesiliyor, yüzüm sırılsıklam, iğrenç hissediyorum. yere düşüyorum, başımı ellerimin arasına alıp sesim kısılana kadar çığlık atıyorum.
tabii bunlarım hepsini istemsizce yapıyorum, sanki aklım yerinde değilmiş gibi, sanki gerçekten deliriyormuşum gibi.
"burada çığlık attığında kimse seni duyamaz o yüzden istediğin kadar bağır, ağla, küfret, içini dök. içini dökmekten nefes alamayana kadar içindeki her şeyi önündeki boş dünyaya bağır. ne de olsa herkes evinde ve mutlu. kimse seni duyamaz."
arkamdan birinin konuştuğunu duyduğumda bilincim yerine gelmeye başladı. acaba ne zamandır burada oturup acınası bir şekilde bağırıyorum.
"madem burada kimse beni duyamaz, sen nasıl duyuyorsun?"
"belki de ben diğerlerinden farklıyımdır"
geldi ve o da yanımda diz çöktü. gece siyahı ve biraz uzun saçları vardı. büyük gözlerini aya dikmişti, ay ışığı, gece siyahı gözlerinin derinliklerine işlemişti sanki, parlıyordu. hafif esen rüzgarda saçları savruluyordu ve gerçekten çok güzeldi. hatta neredeyse felix kadar güzeldi. felix'le yüzleri çok farklıydı ama garip bir şekilde güzellikleri aynı tip güzelliktendi. çocuksu masum güzellik. tabii bu güzelliğin ardında, tıpkı melekle şeytanın çocuğu gibi bir insan olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.
melekle şeytanın çocuğu. acaba buna ölüm meleği mi demeliydim? ölüm hep kötüyle bağdaştırılır, melekse iyiyle. o halde ölüm meleği neydi? iyi mi kötü mü? belki de ölüm sanıldığı kadar kötü bir şey değildir. o yüzden "ölüm meleği" iyidir. ya da melek sanılanın aksine kötüdür, "ölüm meleği"yse tamamıyla kötüdür.
tıpkı "ölüm meleği" tabiri gibi, bu adam için de iyi veya kötü diyemem. onu iyi veya kötü gibi kalıplara sığdıramam. o kesinlikle iyiliğin içindeki kötülük ve kötülüğün içindeki iyilikti. ying yang.
"sen de mi diğerleri gibi intihar etmeye geldin?
"diğerleri gibi derken?"
"burada bir çok kişinin intiharına şahit oldum. ama önce hepsinin sorunlarını dinledim ve çözülemeyecek sorunlar olduğunu fark edip onlara intihar etmekte haklı olduklarını söyledim. onlar da atladılar. sen de anlatsana neden intihar etmek istiyorsun?"
ah, sanırım o, bu cümleyi kurduktan sonra ona "ölüm meleği" demem pek de yanlış olmaz.
nedenini bilmediğim bir şekilde ona her şeyi anlattım. insanlara asla güvenemem fakat bu ismini bile bilmediğim ölüm meleğine bütün hayatımı anlattım. sanırım onun bana "bu şeylerle nasıl yaşamışsın, senin çok önceden ölmen gerekiyordu" demesi için ona anlattım. felix hala kafamı karıştırıyordu, ona gerçekten çok değer veriyordum ama bu şekilde yaşayamazdım. ama eğer bu adam bana ölmemi söyleseydi kafa karışıklığım biraz daha azalırdı ve atlardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kill your parents | minsung
Fiksi Penggemarintihar etmek üzere olan jisung çatıda minho adında tuhaf ve hatta biraz da tehlikeli bir adamla karşılaşır ve bir anlaşma yaparlar. "o gece beni intihar etmekten kurtardın ve beni kendi ellerinle ölüme teslim ettin." ★Angst. ★İnt!har, aile içi prob...