Aiden ve Bill arkalarındaki kötü manzarayla birlikte yola koyuldular. En sonunda kasinonun önüne geri geldiler. Yan taraflarındaki bir açıklıktan buggy i soktular ve Bill kullanmaya başladı. Buggy gizlice korumaların ve müşterilerin yanından geçerek alt kata inen merdivenin kapısına ulaştı. Kapının yanında bir şifre paneli vardı. Bill kapıya bağlandı ve şifreyi girdi. Şifreyi nerden bildiğine kendisi de şaşırmıştı ama sonra Alex'in o bilgiyi de gönderdiğini fark etti. Buggy merdivenlerden aşağı indi ve alt kata ulaştı. Alt katta bir duvarı kaplayacak büyüklükte bilgisayar kasası vardı. Bill konuşmaya başladı:
+Kimseye gözükmeden nasıl serverlerine erişicem?
-Emin değilim, ne gördüğünü de bilmiyorum. Ben de görebilsem yardımcı olabilirdim belki.
+Bunu da yansıtmak işlemcime fazla yük bindirir. Zaten hafıza çipime gönderilen bilgi yükünden başım ağrımaya başladı. Yeni şeyler hatırladıkça başıma ağrı giriyo.
-Zaten yaralısın, işlemcin de yanarsa hastaneye yetiştiremem seni.
+Zaten bizi hastaneye de almazlar.
Bill bunu dedikten sonra ikisi de küçük bir kahkaha patlatır.
-Etrafta masa var mı?
+1, 2, 3 ta- yok 4 tane var.
-Duvara monteli mi?
+Galiba 2 tanesi değil.
-Mataryeli?
+Biri demir, diğerleri tahta.
-Demir olanın kağıya göre konumu?
+Kapının 2. en yakınındaki, ortada duruyo.
-Güzel, üzerinde eşya var mı?
+Kağıtlar ve bardaklar. Büyükçene bi masa. Bu kadar masa sevdiğini bilmiyodum.
Aiden duymazdan geldi.
-İçeri giriyorum, aşağı kata inince kargaşa çıkarıcam. en fazla 2 dakika kazandırabilirim.
+Deli misin sen? İçeride kaç kişi var gördün mü?
-Hayır.
+En az 30 tane koruma vardır.
-Alt katta?
+4 kişi var.
-sessizce alt kata inmem yeterli o zaman.
+Gördükleri yerde vururlar.
-Evet ama bir planım var.
+Neymiş?
-Bir tandığm var, buggy i sakla oraya bi yere, ayrıca bi gözün de onda olsun.
+Senin bu tandıkların bir gün beni öldürücek.
-Hahahaha evet.
+Ne?
-Beni de öldürme ihtimalleri var, sıkıntı etme.
+Ahh, sorgulamıyorum.
Bill, Aiden'ı takip ederek yürümeye başladı. En sonunda insanların dolu olduğu bir sokağa geldiler. Sokakta bir adam bağırıyordu:
Bağıran Adam: Uyumayın! Sizler teknolojinin kölesisiniz! Teknoloji sizi kullanıyo, siz değil! Kocaman şirketler size istemediğiniz şeyleri aldırtıyo! Beyefendi en son aldığınız şey neydi?
Kalabalıktan bir adam: Siagara.
Bağıran Adam: Aynen öyle! Peki sigarasız yaşayabilir misin?
Kalabalıktan bir adam: Galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Makineler Diyarında
Science FictionKısaca: Aiden isimli birinin bir macerasını anlatıyor. 3. şahıs bakış açısından anlatılıyor ama karakter ile bağ kurabileceğinizi düşnüyorum. Ayrıca isim bulma konusunda berbatımdır, 3 farklı karakterde Michle ismini bulabilirsiniz.