İki adam en sonunda binadan çıktılar ve yürümeye koyuldular. Hava soğuktu, biraz psuluydu ama her zamanki haliydi bu. Yaklaşık 500 yıl sonra tüm şehirin duman altı olucağı tahmin ediliyordu. Fabrikalardan çıkan dumanlar, flitrelenseler bile, çevreye çok büyük zararlar veriyordu; çevreden ne kaldıysa. Aiden ve Bill bir ara sokağa girdiler ve yavaşladılar. Bill ilk söze başlayan oldu.
+Nereye gitmeyi planlıyorsun?
-İstihbarat alabileceğimiz birine.
+Kimmiş bu biri?
-İsmi Alex, tanımıyorsun ama biraz geçmişimiz var onunla.
+Seninle geçmişi olan insanlara pek sık rastlanmıyor, yoksa mezarını mı ziyaret ediceksin adamın?
-Gittiğimiz de anlarsın.
Aiden ve Bill hızlı ama temkinli adımlarla nerdeyse görünmez olan bir kapının önüne geldiler. Kapı nerdeyse yer ile bütünleşmişti ama Bill bunun hologram olduğunu biliyordu. Göz sibernetiği bu seviyede bir hologramı fark edip bildirecek kadar gelişmişti. Aiden kapıya 3 kez vurdu ve 2 adım geri çekildi. Toprağın içinden bir kamera çıktı ve kapının önünde duran iki adama baktı. Yaklaşık 15 saniye sonra kapı açıldı ve içeri girdiler. İçerisi çelik kaplamalı bir sığnak gibiydi. Tek fark her şey mekanikti. Bill, Aiden'i takip etti ve en sonunda bir odaya ulaştılar. Kapı kendiliğinden açıldı ve içeriye girdiler. Odanın ortasında bir adam duruyordu. Arkası dönüktü; beyaz, bol bir kısa kollu kıyafet giyiyordu ve altında siyah, bol bir şort vardı. Adam önünü dönünce çok genç olduğu gözüktü. Tahmin edilse 17 yaşında denebilirdi. Aiden söze başladı.
-Elinde istihbarat olduğunu söylemiştin. Kusura bakma, küçük bir işim çıktı.
+Dert etme, burada tek başımayım zaten. Başka bir işim veya belirli saatlerim yok. Geldiğine memnun bile oldum denebilir.
-Peki, istihbarat ne ve nereden öğrendin?
+Sibernetik Özgürlüğü Ayaklanma Ordusu tarafından hafıza çipin hacklendi ve bunu nasıl bildiğimi sormanı istemiyorum. Çok şanslı bir insansın ki ben fark ettim ve kendi firewall yazılımı mı aktardım. İçinde benim verilerim de var sonuçta. Bu herifleri bulman gerekli ve yok etmen gerekli, benim üstün yeteneklerim bile sonsuza kadar işelemez. Aslında... Neyse, işlemez büyük ihtimalle.
-Sadede gel.
+Bu heriflerin yüksek rütbelilerinden birinin konumunu buldum, bir şey değil.
-Uyduyla mı?
+Hayır, biraz karmaşık bir durum ama kuantum bilgisayar kullandığımı bilsen yeterli.
-Yeterli.
+İstersen yola koyul, zamanımız kısıtlı.
Bill araya girdi.
Bill: Buraya gelince anlamayacağımı söylemiştin ama hiç bir şey anlamadım. Beni de aydınlatın lütfen!
Aiden: Zamanında aramızda bir olay oldu ve burada yaşamak zorunda.
Alex: Yaşamak doğru kelime sayılmaz ama olaylar kısacası böyle.
Bill: Güzel bir açıklama değildi.
Alex: Sana yapabileceğim en iyi açıklama sana göstermek olur, yanıma gel lütfen.
Bill yavaşça Alex'in yanına gitti.
Alex: En iyi vuruşunu yap
Bill: Emin misin?
Alex: Hiç olmadığım kadar... Aslında daha emin olduğum zamanlar oldu ama bayağı bir eminim.
Bill: Sen nasıl istersen.
Bill Alex'e okkalı bir yumruk salladı ama Alex'in içinden geçti. Neredeyse dengesini kaydedip yere düşüyordu ama son anda toparladı.
Bill: Nasıl?
Alex: Sibernetik gözlerinle algılamışsındır ama aptalsındır diye düşünmüştüm. Hem aptal hem de fakirmişsin.
Bill: Ne?
Aiden: Daha fazla oyun yeterli, Alex bir yapay zeka. Eskiden insandı, şuan zihni bir kuantum bilgisayarının içinde.
Alex: Hatırlar mısın? Eskiden birlikte çalışırdık. Hala birlikte çalışıyoruz ama sağa ajanı olarak değil.
Bill: Bir dakika, bu terimi sadece Özel Harekat'ta kullanırlar!
Alex: Bilmiyor muydun? Aiden konuşmakta pek iyi değildir ama bu kadar da cahil olmanı beklemiyordum.
Bill: Sen emekli misin? Yoksa gizli görevini öğrendiğim için beni öldürecek misin?
Aiden: Kaçtım.
Bill: Neden?
Aiden: Sonra anlatırım, zamanımız az.
Bill: Cevaplanması gereken sorular varken bunu yapmandan nefret ediyorum. Bu arada beni öldüremeyeceğinden emin misin?
Aiden: Biraz daha konuşmaya devam edersen emin olamıycam.
Bill: Sen nasıl istersen, sustum.
Aiden: Adamın konumu nerede?
Alex: Hafıza çipine gönderiyorum... Aslında göndermesem daha iyi. Kağıdınız var mı? Kalem bir de? Her neyse siz aklınızda tutarsınız. Yeni açılan kumarhanede, oranın altında gizli bir kat var. O aptal alt katta saklanmıyordur ama girmeniz her halükarda zor olucak.
Aiden: Bana bırak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Makineler Diyarında
Fiksi IlmiahKısaca: Aiden isimli birinin bir macerasını anlatıyor. 3. şahıs bakış açısından anlatılıyor ama karakter ile bağ kurabileceğinizi düşnüyorum. Ayrıca isim bulma konusunda berbatımdır, 3 farklı karakterde Michle ismini bulabilirsiniz.