Akşam yemeğine katılmak için aşağı indim.
"Ayşe sultan ne var yemekte?" Dedim evin açısına "Avşin kızım sevdiğin yemeklerden yaptım hep merak etme" diyip göz kırptı yanağını öpüp "oh tonetişim ya" dedim yüzünü buruşturup "Kızım sen büyü medin mi? Çocuk gibi davranıyorsun" dedi gülerek
"Ya niye öyle diyorsun tonteşim ben Avukat oldum tâbi büyüdüm ben" diyip içeri yürüdüm arkamdan deli kız dediğini duyar gibi oldum.
İçeri girdiğimde babam bir başta annem diğer başta oturuyordu abimin karşısına geçip "İyi akşamlar güzel Ailem" dedim neşeli sesimle babam gülümseyip "İyi akşamlar güzelim" dedi.
"E canım Ailem yarın umarım benimle küçük bir geziye çıkarsınız." Dediğimde
Abim "Tabi Güzelim birlikte gezelim uzun yıllardır görmüyorum topraklarımı" tam ağa havasına girerek söyledi gülerek.
"Ay abi ne bu ağalık havaları" dediğimde göğsünü gerip "Tabi kızım ağa olucam ben " dedi ve ardından babam "Elbette olucaksın oğlum ama biliyorsun öncelikle evlenmen gerekli " diyince abimin yüzü düştü. Ben kahkaha atarak "Ay baba o zor biraz abim evlilik istemiyor ordayken sürekli 26 yaşına geldin evlen diyince delirirdi" dedim kahkalar arasında.
"Gülme Avşin delirtme beni size afiyet olsun ben doydum " diyip gitti "Oğlum dur nereye birşey yemedin" diyen annemi dinlemeyip gitti.
Annem ve babamla bol sohpetli geçen bir akşam yemeğinden sonra odama geçip büro için son kontrollere bakıp yatağa girdim.
•••
Sabah bir silah sesiyle yataktan fırladım içimdeki korkuyla avluya koştum içerde bir kişi vardı arkasında ise korumaları vardı algıladığım kadar. Silahı abime doğru çevirmişti korkudan kalp ritimlerim dışardan duyulacak şekildeydi "Abim'i vurmanın cezası var Fırat ağa" dedi bariton bir sesle önde abine silah çeken kişi "Dua et o şerefsiz abin ölmedi Mirza ağa" dedi abim ona karşın daha dün güzel giden hayatımız vardı 1 haftadır buraya gelmiştik ne ara abimin düşmanı olmuştu ki.
"Aşiret topla Baran ağa'nın oğlu Fırat ağa için" dedi adının Mirza olduğunu öğrendiğim kişi yan profilinden bakılınca siyah saç ve kaşları, gözleri hep Aynı renkti asil duruşu vardı Mirza Ağa'nın da kendine özgü.
"Bir kişi vurmakla aşiret mi toplanır mirza ağa?" Dedi abim alay dolu sesle.
"Eğer o aşiret toplanmazsa Abim seni sağ bırakır 'mı sanıyorsun Fırat ağa " diyip arkasını döndü. Döndüğü sıra gözleri bana kısa bir an carpti ve yürürken tekrar dönüp baktı ama daha uzun ve daha içten baktı ve yürüyüp konuştu.
"Öğlen aşiret'in toplandiği yerde ol Fırat ağa yoksa değil sen kimseni sağ bırakmaz abim." Diyince abimin damarları Belirginleşti.
Mirza gidince abimin yanına koşup "Ne demek abi bu ne oldu biz daha yeni geldik ne ara düşmanların oldu." Dediğimde abim kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
"Avşin git eşyalarını topla çabuk 10 dakika içinde mardin 'den çıkıyorsun " dediğinde yüzüne aval aval baktım.
"Noldu abi anlatıcak mısın?" Dedim ona sarılarakm
"Git dedim Avşin sana " diye beni kendinden itip bağırdı Gözlerim doldu Fırat abim bana bağırıyordu Gözlerimde bir damla yaş düşünce abim kafamı alıp göğsüne yasladı.
"Mirza kim abi ne oldu?" Dedim
"Özür dilerim güzelim ben bağırmaktan istemedim ama gitmen gerek yekta'yı dün gece vurdum bir anlık sinirle eğer gitmezsen senin hayatını mahf ederler"dedi üzgün vir sesle.
"Gidersem ya sana zarar verirlerse ya seni öldürürler se he abi ben bunları iyi biliyorum her gün gördüğüm derlserde bunlar geçiyor ağa'lık törelik ölümleri davaları " dedim ağlamaklı bir sesle
"Avşin git güzelim git dedim senin hayatını mahf edemem bende iyi biliyordum güzelim bende en az senin kadar biliyorum hadi git " dedi yüzüme yalvarırcasına .
Eğer mutsuz olacağım bir konu olursa ağlar ve ya yalvarırdı abim mutsuz olacağımı düşünüyorum ama neden aklım almıyor.
"Abi napıcaklar söylesene" dedim
"Ayşe sultan Avşin'in bavulunu hazırla 5 dakika'ya hazır olsun eşyaları Hasan sende Arabayı hazırla hemen" diyerek beni dinlemedi bile.
⭐ Ve 💬 yapın arkadaşlar!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAHMERAN & HANŞERWAN
Teen Fiction"Asla senin karın olmayacağım anla bunu asla" dediğimde bileğimi sıkı tuttu "Sen bu gün benim nikahlı karım oldun Avşin kaz bunu aklına " dedi beriton sesiyle..
