35

49 3 8
                                    


Sabah saatlerine doğru vücudumdaki ağrılar sebebiyle uyanmıştım. Güneş henüz daha yeni doğmuştu ve odanın her yerini aydınlatıyordu. Sonbahar güneşi olmasına rağmen bana sıcak yaz aylarını hatırlatmıştı. Gözlerimi dışardan ayırmış ve hemen yanımda yatan adama bakmıştım. Siyah saçları yastığın üzerinde dağılmış, şişkin ve aralık dudaklarıyla çok masum gözüküyordu. Sanki gece boyu ayıp şeyler yapmamışız gibi yatıyordu.

Biraz daha ona yaklaştım ve parmaklarımı yüzündeki saçlara çıkardım. Yavaşça teker teker saçlarını geriye atmaya başladım ve yüzünü ortaya çıkardım. Min Yoongi 30 yaşında ve iki çocuğu olmasına rağmen hala genç gözüküyordu. Bileğime sarılan eli hisseder hissetmez kendimi Yoongi'nin altında bulmuştum. Demek uyanmıştı ve bilerek uyuma numarası yapıyordu!

"Güzelim uyanmışsın?"

"Daha yeni uyandım Yoongi." Dudaklarıma kısa bir öpücük kondurup geri çekilmişti. Üstümden kalktığı zaman gözlerimi kapatıp çığlık atmıştım resmen. "Yoongi hemen git buradan aptal!" Güldüğünü duymuştum. "Altımda şort var sevgilim, senin gibi çıplak değilim yani. Ayrıca dün gece her şeyi gördün. Tabii ben de." Ona bakmış ve elime aldığım ilk yastığı ona fırlatmıştım. "Dün geceyi unut lütfen." Yoongi yatağa oturduğunda çarşafı boğazıma kadar çekmiştim ve O da elini saçlarıma çıkarmıştı.

"Seninle ilgili hiçbir şeyi unutmam ben."

"Ben çok utanıyorum." Aslında dün sarhoştum biraz ve onun etkisiyle ne kadar arsızlaştığımı biliyordum. Utandığım şey de tam olarak buydu çünkü zaten Yoongi ile birlikte olmak için buraya gelmiştim. Yoongi elini saçımdan çekmişti ve alnımı öpmüştü. "Aslında utandığın zaman bile çok güzel oluyorsun ama böyle bir konuda utanma bebeğim." Telefonum çaldığı zaman Yoongi'nin konuşması da yarım kalmıştı ve telefonumu alabilmek için uzandığımda Yoongi eline alıp açmıştı bile.

"Efendim Taehyung, bir şey mi diyeceksin?" Yoongi telefonun hoparlörünü açtığı zaman ikimizde abimi dinlemeye başlamıştık. "Hyung Vien nerede şu an? Jungkook'u aradım yanımda değil dedi, telefonu sen açtığına göre seninle sanırım?" Taehyung abimin sesi biraz ciddiydi, ona haber vermemiştim evde kalmayacağıma dair.

"Yanımda Taehyung, aslında Jungkook'a söylemişti benimle olacağını."

"Jungkook Bey konuşmayı bile unutmuş, dün gece bayağı içmiş galiba. Vien'in nerede olduğunu hatırlamıyormuş, ben de endişelendim işte. Ya dışarda içtilerse ikisi de Vien kaybolduysa ya da başına bir şey geldiyse diye düşündüm. Neyse ki seninle, uyanık mı şu an?"

"Uyanık Taehyung dinliyor seni."

"VİEN SEN NEDEN BANA HABER VERMİYORSUN?" Taehyung abim bana bağırdığı zaman Yoongi kulaklarını tıkamıştı ve açıkçası sevgilimin yanında abimden azar işitmek biraz zoruma gitmişti. "Ya abi aklıma bile gelmemiş, hem ben Jungkook abime söyledim. Ayrıca sadece ben değil Hye Rin de evde değildi dün gece." Hemen laf değiştirmek için Hye Rin'i ileriye sürmüştüm. Yoongi sessizce gülerken gülmemesi için koluna vurmuştum ve o da acıdığına dair bir şeyler söylemişti.

"Hye Rin de evde değil demek? Sen de evde değilsin, Jungkook da değil. Ben şimdi ne yapayım sizi?" Taehyung abimi az da olsa tanıyordum, evde kalmadığımız her gece için ondan izin almazsak bize kızardı.

"Ben kendim adına özür dilerim ama diğer ikisine ne yaparsan yap, hem ben ikisine dedim ki Taehyung abime söyleyelim. Jungkook abim de dedi ki ben varken abime gerek yok, siz benim sorumluluğumdasınız. Resmen seni yok saydı, ben de başka bir şey diyemedim." Yoongi yalanlarım karşısında şaşkınlığını gizleyememişti, ben de konuşmaması için ağzını kapatmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EvermoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin