BÖLÜM 1:Ben Hyunjin

484 38 15
                                    

Duvarlar beni ezip geçmişti.Dizlerimin titremesini vücudum parçalara ayrıldığında hissetmeyi bırakmıştım.

"Hayır" diye bağırdım.

Kâbus gördüğümün farkındaydım ama yine de uyanmamıştım.

"Felix!Felix uyan" Jeongin'in sesiyle gözlerimi araladım."Kahretsin!" Diye bağırdım ve Jeongin'e sarılıp hıçkırmaya başladım.

"Tamam kardeşim geçti" dedi sırtımı sıvazlayarak.Kendimi geri çektim.

"İyi misin?" Dedi.Başımı salladım.

"Uyanmadın mı ulan?" Changbin asla yapamadığı sinirli yüzüyle bana baktı.

"Lan?Ne oldu?" Endişeyle yanıma oturdu.

"Kâbus gördü" dedi Jeongin.Changbin'e baktım.Saçımı karıştırdı ve odadan çıktı.

"Ben hazırlanıp geliyorum." Dedim ve Jeongin'i odadan gönderdim.Tuvalete geçip aynanın karşısında durdum.

Dağınık saç,kırmızı gözler,Ve iğrenç çillerim.

Sorunum vardı.Hem de çok.Sosyal anksiyetem vardı ve neredeyse her haftanın bir kaç gününde kriz geçiriyordum.Krizlerin boyutu asla tahmin edilmiyordu çünkü bazen fazla etkilenmeden raahtlıyordum ama bir keresinde kriz yüzünden hastaneye kaldırıldığımı hatırlıyorum.

Bunlarda yetmezmiş gibi klostrofobim  vardı.Ve aynı zamanda insanlardan uzak yaşamaya çalışsam da hayatımda ki  insanlara hayrandım.

Jeongin
Jisung
Minho
Seungmin
Chan
Changbin

Onlar hayatım da ki tek insanlardı.Zor güveniyordum.Biri bana değer mi verdi?Biri beni mi sevdi? Anında içine ediyordum.Sevmekten korkuyordum.Hayatım da hiç aşık olmamıştım.Olmakta istemiyordum zaten.Kendimden nefret ediyordum mesela.Hatta ara sıra çocukların da kalbini kırıyordum ama benim elim de değildi.

Banyodan göz devirerek çıktım ve dolabımı açtım.Forma zorunluydu ama hiç kimse forma giyip gitmediği için bende formasız gidecektim.Siyah Oversize bir sweatshirt giydim.Altıma ise yine siyah eşofman giyip makyaj masasının karşısına geçtim.Saçlarımı düzleştirdikten sonra çekmeceden kapatıcıyı aldım ve hem gözlerimin altına,hem de çillerime sürdüm.

Çantamı neden hâlâ tek koluma taktığımı sorgulamadan çantamı aldım ve odamdan çıkıp aşağıya indim.

"Yine mi siyah?" Chan'ın sorusuna gülümseyip başımı salladım.Seungmin ve Chan el ele tutuşup evden çıktı.Bizde çıktıktan sonra Chan'ın arabasına bindik.Her okula gittiğimde negatif bir enerjiye sahip olurdum ama bugün nedense kendimi iyi hissediyordum.

"Okul çıkışı bir yerlere mi gitsek?" Minho'nun sorusuyla başımı o yöne çevirdim.

"Olur aslında" Chan ve Seungmin Onyladı.Jisung zaten gezmeyi severdi.

Changbin ve Jeongin'de başını salladığında Minho bana döndü.

"Lix?"  Dedi."Farketmez" dedim ve başımı cama çevirdim.

Minho derin bir nefes verdi.Bana kızmıştı ama haklıydı.Hep ruhsuzdum.Hep.

Jisung Minho'nun elini tutup onu sakinleştirmeye çalıştırdı.Kendimden bir kez daha iğrendim.

                                 **

Hepimiz tek tek sınıflara geçerken ben her zaman ki gibi tek oturdum.En arkadaydım.Sınıfa sarı kısa saçlarını önünden toplayan bir çocuk geldi.O da simsiyahtı.

Bir kaç saniye göz göze geldikten sonra gözlerimi kaçırdım.Sınıfta sadece tek boş yer benim yanım olduğu için bana doğru geldi...

"Oturabilir miyim?" Dedi gülümseyerek.

Bir şey demeden yana kaydım.Yanıma oturdu ve çantasını yere koydu.

Karşıya baktığında yüzünü inceleme fırsatı buldum.Dolgun dudakları ve çekik gözleriyle aşırı çekici duruyordu.

Dudağını ıslattı ve beklemediğim bir anda bana döndü.Gülümsedi.

İstemsizce alt dudağımı ısırdığında çocuk elini uzattı.

"Ben Hyunjin"

Herkese selaaaaaam
Öncelikle baştan söylüyüm uzun bölüm yazamam.Neredeyse her gün bölüm atmaya çalışırım.Aman neyse baaay💜

HYUNLİX

                        

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                        

Love Sick Boys-HyunLix Ver.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin