- 8 -

212 21 7
                                    

Keyifli okumalar 😔
siz boyle hikâyelerimi okuyunca bu gariban yazar mutlu oluyor 😉 Bu yuzden adimlari atiyoruz ve kiss bekliyoryz arkadaslar
cok sıkılıyorum sohbet etmek isteyen bana Instagram'dan ulassin 🙇‍♀️
Instagram: @koprustu
Oh reklamda yaptik simdi pasa pasa bekleyecegum (opsiyonel)
Saka saka
Saka yapiyorum

Ünlü bir hamburgerciye gelmiştik, Satoru kendisi için 5 hamburger menüsü, 2 milkshake ve 3 sufle sipariş edince ağzım açık bir şekilde ona baktım. O ise omuz silkerek sırıttı ve yer bulmaya gitti. Bizde siparişlerimizi verdik ve Satoru'nun tuttuğu masaya giderek oraya yerleştik.

"Pekâlâ Satoru, gerçekten obur olduğunu düşünmeye başladım. " diyerek kollarımı göğüsümde bağladım ve ona bir bakış attım. Nobara, Yuuji ve Megumi kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

"Bunu bana 6 pasta 7 ramen siparişi veren ve bunları bir çırpıda bitiren kişi mi söylüyor? " dedi tek kaşını kaldırarak. Bu cümleleriyle oturduğum yere sindim ve yavaşça aşağı doğru kaydım. Tanrım, bunu unutmamış mıydı? O gün gerçekten çok açtım ve karşılarında âdeta bir ayı gibi yiyordum. Satoru tepkimi görünce bir kahkaha patlattı.

"Sen onu unutmamış mıydın..? "

"Kesinlikle hayır, nasıl unutabilirim ki? Az daha 1 aydır aç ve başıboş, sokaklarda gezen biri olduğunu düşünecektim. " dedi sırıtarak. Gözlerimi devirme isteğini bastırarak oturuşumu düzleştirdim ve ona doğru baktım. Gözünde eskiden sürekli taktığı bir gözlük vardı ancak masmavi gözleri gene de kendini belli ediyordu. Gözleri âdeta bir elmas gibi parlıyordu ve bu benim istemsizce gülümsememe sebep oluyordu. Beyaz, dağınık saçları alnına düşmüştü. Beyaz saçları ve beyaz teni gözleri gibi âdeta ışık saçıyor, parlıyordu. Otururken bile uzun olduğunu anlayabilirdiniz. Bu adam gerçekten çok yakışıklıydı, kimse bunu inkâr edemezdi.

"Ne o? Şimdide alıcı gözlerinle beni mi süzüyorsun? Biliyorum, çok çekiciyim bu kadar belli etmene gerek yok... Madem beni bu kadar çok beğendin, bu konuyu başka bir yerlerde konuşabiliriz Misa. " İlk birkaç saniye dediklerini idrak etmeye çalıştım,

"Zaten konuşmamız gereken çok konular var, Satoru. " Yüz hatlarının gerildiğini ve yutkunduğunu gördüm, ancak bu birkaç saniye sürdü ve eski neşeli moduna geri döndü.

"O zaman yıllar sonraki ilk dateini alırım. " diyerek göz kırptı. Gülmemek için dudağımı ısırarak ona baktım,

"Hâlâ aynısın, yavşaklığın sabit durmuyor. "

"Sana özel, merak etme~ Ha bu arada, telefon numaranı versene. " Başımı salladım ve ona telefon numaramı verdim. Bu sırada Suguru, Shoko ve Nanami'den bir sürü mesaj gelmişti. Acaba... Satoru'yu onlara söylese miydim? Gerçi söylemem gerekiyordu ancak...

"Satoru? "

"Hm? "

"Onlarla hâlâ görüşüyor musun? " dediğimi anında anlamış gibiydi. Bunu değişen yüz ifadesinden anlayabiliyordum,

"Hayır. Neden sordun? " Yavaşça gülümsedim ancak bu soluk bir gülümsemeydi,

"Diyordum ki, eskilerin hatrına, onlarla bugün saat 22.00'da buluşacağım, sende gel. Hem biliyorsun, kapatmamız gereken bir sürü konu ve yara var. Onların seni özlediğini görebiliyorum Satoru, herkes öyle dağılmış ki... " Yüz ifadesi oldukça ciddiydi, başını hafifçe salladı.

Sunsets | 五条悟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin