Bölüm5

890 53 6
                                    

Havaalanında, ailelerimizin bizi karşılamış olması beni şaşırtmıştı ama Tanın işleri işte...

Tabiki kendi ailemden önce Zülal teyzeye koşarak sarıldım.

Zülal Teyze Tanın annesi. Benim her olayımda yanımda olan, bir derdim olunca kendi annemden önce koşarak gidip sığındığım ikinci annem.. Zaten o da her zaman ' Benim iki çocuğum var. Biri Tan biri sen' derdi.

Zülal Teyze koyu kumral saçları ve tontiş vücüduyla çok tatlı ve güzeldi. E böyle güzel bir kadının Tan gibi yakışıklı bir oğlu olur tabiki.

Zülal teyzeyle kısa bir özlem giderdikten sonra anneme sarıldım. Onu özlemiştim.

Ve sonra... Kardeşim Mira. Canım benim. Nasılda özlemiştim onu. O benim her şeyimdi. Bu aileyle bağlı kalmamı sağlayan tek nedenim. Ona sarıldığım an gözlerimin musluğunu açmış gibi, gözlerimden yaşlar boşaldı.

Sonra 'Duru' diye bir çığlık duydum. Sesin geldiği yöne döndüğümde, Özge 32 dişini açmış bir şekilde karşımdaydı. Yine aynıydı. Fazla esmer teni, simsiyah saçları ve harika fiziğiyle yine dikkat çekiciydi. Özgeyi gördüğüme sevindim mi bilmiyorum. Ama bana o günü hatırlattı. 'Cuma saat 18:12.' Bir anda hıçkırarak ağlarken buldum kendimi, etraftakiler neler olduğunu anlayamaz şekilde beni izliyorlardı. Ama ben o an dizlerimin üstüne çöktüm ve gücümün tükendiğini iliklerime kadar hissettim...

...3Yıl Önce...

Her şey güzel gidiyordu. İçimdeki nedensiz karanlığa rağmen. Dostlarım yanımdaydı. Her geçen gün benden uzaklaştığını hissetsemde o da buradaydı, o da yanımdaydı. Bir çok şeyi hissetmeme rağmen bunu ona yansıtmadım. Onu kaybetmek benim en büyük korkumdu çünkü.

Üstümde geniş, salaş pijamalarım, dağınık tepeden toplanmış saçım ve ayıcıklı peluş patiklerimle Özgeyi kapıda karşıladım.
'Bu ne hâl kızım? Hadi hazırlan çıkıyoruz.'

'Nereye ya? Bizde dursak olmaz mı? Çok halsizim.'

' Ya sen daha gençsin. Enerjik ol, dinamik ol. İtiraz yok. Çıkıyoruz.'

'Peki' diyerek odama ilerledik. Özgenin enerjisine hep hayrandım. Ne yaşarsa yaşasın yüzünde hep bir gülümsemesi vardır ve bu gülümseme her zaman içtendi. Bu yüzden onu seviyordum. Bu yüzden en yakınımdı.

Kendimi Özgenin ellerine bıraktıktan yarım saat sonra aynanın karşısına geçtim. Aynanın karşısına geçişimle lavobaya koşuşum bir olmuştu. Resmen mumyaya çevirmişti beni. Ben makyaj sevmem ki. Hemen yüzümü iyice yıkadım. Üstüme dar bir jean ve salaş bir tişört giydim. Saçlarımı dalgalandırdım ve 'Ben hazırım' diyerek yanına gittim.

'Ya bu ne hâl Allah aşkına? Böyle mi geleceksin sen şimdi?'

' Ya ne var halimde. Ben böyle rahatım. Hadi çıkalım'

'Aman Duru' diyerek çantasını alarak kapıya doğru yürüdü. Bende peşinden.

Bizim kızlarla buluştuk. Neden bilmiyorum hepsinin morali bozuktu bi Özgeyle ben iyiydik. Noluyo ya size diye sordum ama kimseden ses gelmedi.

Sonra Özgenin telefonuna gelen mesaja bakmasıyla yüzünün bembeyaz olması bir oldu.
'Özge iyi misin?'

'Ah evet evet iyiyim.' neler olduğunu hissediyordum.

'Telefonunu ver bana.'

'Hayır' bir anda telefonu elinden çektim. Herkes pür dikkat beni izliyordu. Lütfen hissettiğim şey, tahmin ettiğim şey olmasın diye direndim. Son uygulamalara girdim. Sonrası...İHANET...

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin