Oy vermeyi ve her paragrafta elinizden geldiğince yorum yapmayı unutmayın, Nevralar.🦋🌸SEZEN AKSU - GERİ DÖN
PLAY WITH FIRE - SAM, YACTH
WANNABE - WHY WONA
"Kan ve intikamın olduğu bir mafyanın oyunun içinde ki Savaş acıydı. Savaşın haber elçisi katil bir Varisti."
Nevra Alev Duman.
Kaçmıştım, kurtulmuştum. Ruhumu bedenimi ve benliğimi kaybetmemi sağlayan köyden kurtulmuştum. Çocukluğun da can çekişen Nevrayı kurtarmıştım.
Nevrayı yaşatmıştım. Nevra'nın küçük, tombik ellerinden tutmuştum. Kimsenin sevmediği, sadece annesinin sevdiği Nevrayı bir de ben sevmiştim. Nevra Alev Duman olmuştu.
Tüm dünyayı bir bir kaplayıp yalpalayacak bir Nevra.
Ruhumun çektiği bir acıdan habersiz gelmiştim İstanbula. Kalabalıktı, çok kalabalık.
İnsanın kendini kaybedeceği, ruhunun daha fazla yok olmasına sebep olacak bir kalabalık.
Ne yapacağımı, ne edeceğimi asla bilmiyordum. Buradan kurtulmam gerekti. Belki de doğru yol İstanbul değildi. Belki de benim yanım da annemin yanıydı. Belki de annem beni bekliyordu.
Akşam saatlerinde İstanbula gelmiştim. İlk işim gelinliği yakmak olmuştu. Orada sarı saçlı oldukça güzel bir kızla karşılaşmıştım.
Çöküntü için de olduğu her halinden belli olan kızın kaderini yazan çok acımasızdı. Kendi ise bunu kabul etmiyordu.
"Başka yolu yoktu," demişti. Halbuki ikinci bir çıkış yolu her zaman vardır. İnsan savaşırsa o ikinci yol her zaman çıkardı.
Umudum vardı ama bu tükenecekti. Umut bir canavardı. İnsanı birbir tüketen bir canavar.
Umut yaşam demekti ama bir o kadar da ölümdü. Ölümün pençesine sabitlenmiş bir canavar bile öldürmek için vardı.
Bana umut olmak için, "Ölmemeye çalış, Yaşam çiçeği," demişti. Ölmemem gerekti hatırlatarak ama ben yaşamak istemiyordum ki. Kim bu dünya da yaşama devam etmek isterdi ki?
Kimse istemezdi. Kimse yaşam sürmek istemezdi. Herkesin hayatı zaten bok yolundaydı.
En ufacık çocuk bile ülkesinin durumunu bilirken Kimse hayatından memnun değildi.
İntihar etmek günah olmasa, ucun da Atam olmasa herkesin bir bir bu ülkeye veda edeceğini iyi biliyordum.
Bizi ayakta tutan iki şey vardı. Hiç bir şeyi olmayan insanların ne suçu vardı?
Zalimin cirit attığı sokakta masumun kanı akıyordu. Hiç bir şeyi olmayan insanların suçu yoktu. Tüm suç zalimdeydi.
Masumun günahı o sokaktan geçmek derdi zalim. Halbuki o sokaktan her insan geçebilirdi.
Zalimin bahanesi öbürünün işine gelirdi. Olan masuma olurdu. Masumun hakkı yenirdi. Tıpkı Nevraya yaptıkları gibi.
Sarı saçlı kadın ruhuma dokunmuştu. Ruhumu hissetmişti, tıpkı benim onu hissettiğim gibi.
Gelinliği orada yakıp bir an önce oradan kurtulmuştum. Geceyi farklı bir mezarlıkta geçirmiştim.
Annem bana, "Mezarlık her yerden güvenlidir," derdi ve öyleydide. Ölüler ölüydü. Canlanıp bana saldıramazdı ama insanlar yapabilirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEVRA - ÖLÜMDE UNUTULAN YAŞAM ÇİÇEĞİ
Roman pour Adolescents"Acı çekmem sana zevk mi veriyor, Kandemir?" "Senin acı çekmen bana zevk vermiyor, acı veriyor. Kalbimi yakan, aynı zamanda hak ettiğini düşündüğüm bir acı. Yakıyorsun kavuruyorsun beni, Ölüm çiçeği." "Yaktığın kadar yan, Avcı."