Siyah ve Gece

2 1 0
                                    

Yasemin'in Güncesinden
Süslenmekten ciddi anlamda nefret ediyorum. Şu üstümdeki elbiseyi sırf o adamın içeri girme işini sağlama almak ve yine o adama her istediği şeyi yapamayacağını kanıtlamak için giymiştim. Her şeye rağmen resmen işkence çekiyordum.

Adliyede işimiz bitmişti ama benim güzel Ablam Yağız Bey'e teşekkür etmek istediğini söyleyerek dışarıda yemek yemeyi teklif etmişti. Bahse varım Adama tutulmuştu ve yakınlaşmaya çalışıyordu. Bu beni ilgilendirmez tâbi hamile kalmayacağı sürece. Teyze olmak gibi bir niyetim yok.

Ablam Emre'ye de gelmesi konusunda ısrar edince Emre onu kırmayıp gelmeyi kabul etmişti. Bana da ısrar etmeye başlayacağı anda sırf başım şişmesin diye o söylemeden geleceğimi ona söyleyip onu susturmuştum. Bu Lanet olası elbisenin içinde nefes alamıyordum ama yemek yemeye gidiyordum! Çok zeki olmalıydım...

"Yasemin..." diye çekingen bir ses işittim yanımdan. Bu ses Emre'ye aitti. "Dava başlamadan önce avukata ne söyledin bilmiyorum açıkçaşı merakta etmiyorum ama bu kadar süslenmenin nedenini merak ediyorum. Seni az çok tanıyorum. Eğer hala aynıysan ki bence öylesin süslenmeyi pek sevmiyor olman lazım. Eğer bir sakıncası yoksa süslenme nedenini benimle paylaşır mısın?"

Emre ile en son adliye de konuşmuştuk. Ondan özür dilediğimden beri hiç konuşmamıştık. Panik ve çekingen bir şekilde verdiği nefeslerine bakacak olursam kötü bir niyeti yoktu. Muhtemelen tek amacı sohbet başlatmaktı "Süslenmekten  gerçekten nefret ediyorum. Bugün böyle olmamın tek nedeni işimi sağlama almaktı." Ablamda olan gözlerimi yanımda oturan genç adama çevirdim. "Zaafı kadınlar ve onların vücudu olan bir adama her istediğini yapamayacağını göstermek istedim sadece." Söylediklerimle kaşları çatılan Emre'nin aksine ben kaşlarımı havaya kaldırdım.

Gözlerim istemsizce bugün kaçıncı kez olduğunu tahmin edemeyeceğim ve muhtmelen etmekte istemeyeceğim şekilde onu yeniden süzmeye başladığında onun da benden eksik kalmadığını düşündüm. O da benim gibi siyah giyinmişti. Siyah boğazlı bir kazak, altına siyah bir kumaş pantolon giymiş, kazağını da içine hapsetmişti. Yine siyah olan bir kabanla da giyimini taçlandırmıştı. Saçları dağınıktı ama açıkçası böylesi daha iyi duruyordu. Onu süzen gözlerim yeniden gözlerine çıktığında gözlerini benden kaçırdı. Gözlerini Abisine çevirmişti ve bana yan profilini sunuyordu. Bakın, Sapık falan değilim ama siyah giyen birisine kim olursa olsun uzun süre bakardım. Kim bilir belki de sapıktım. Sapık olmam düşüncesi beni rahatsız edince gözlerimi ondan çekip önüme döndüm.

Gözlerim Ablam ile Yağız Bey arasında mekik oluşturmaya başlayınca bir şeyi fark etmem zamanımı almamıştı. Sürekli kaçamak bir şekilde bakışıyorlardı; "Resmen liseli aşık gibiler" İç sesimin haklılığı dudaklarımı büzmeme ve  başımı hafifçe sallayarak onu onaylamama neden oldu. Ablamın Yağız'a içi gidiyordu. Kesik kesik ve ritimsiz nefesleri bana resmen aşık olduğunu duyuruyordu. Kulağıma gelen onca ses olmasına rağmen Ablamın sesi kulağıma ulaşmayı başarıyordu. Bu da benim ne kadar ucube bir varlık olduğumu kanıtlar nitelikteydi.

Arabanın çalışma sesini ne kadar duymazdan gelsem de artık kulağımı acıtmaya başlamıştı. İnerken arabada bıraktığım çantamdan kulaklığımı çıkarmak için çantama yöneldim. Ablam bizim arabayla gitmeyi önerince Yağız Bey ne kadar itiraz etse de sonunda kabul etmek zorunda kalmıştı. O yüzden çantamın olduğu arabaya binmiştik ve çantamı çıkarmak zorundan kalmamıştım.  Kablolu olan kulaklığımı çantamdan çıkartınca karşılaştığım görüntü sinirle dişlerimi sıkmama neden olmuştu. Kesinlikle çantamda yaşayan minik insanlar olmalıydı yoksa bir kulaklığın bu kadar dolanması normal değildi ve olamazdı da! Kablolara sinirle bakıp çantama geri attım. Seslere olan rahatsızlığıma rağmen sinirim ağır basmıştı. Başımı cama çevirerek dışarıyı izlemeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kara ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin