~11~

196 21 23
                                    

Şarkıyı dinleyerek okumanız önemle rica olunur.
Medya olmayanlara kendileri açmaları için:
İt's Snowing Like It's the End of World

~FLASHBACK-9

&

"İşte böyle pröfesör."

"Ah James..."

"Şimdi pişman mısın?"

James durdu ve düşündü anlattıklarını ve atladıklarını.
Hep 1'e karşı dörtlerdi. Severus zarar görüyordu ve sadece onun sevdiği kadın Lily'e aşık olması ve ona bulanık demesinden dolayı...

"Pişmanım profesör"

McGonagall yavaşça gülümsedi ve arkasına yaslandı:

"Artık çok geç ama..."

McGonagall haklıydı çok geç kalmıştı 6 yıl 6 yıl boyunca çocuğa acı çektirmişti."

"Anlayamazsın James ama belki kendini affettirmesende artık bulaşmazsın?"

James hafifçe kafasını salladı kesinlikle düşünüp herşeyi kesinleştirmeye çalışacaktı. McGonagall'ın yaptığı büyü yüzünden Severus'un yerine geçince ne kadar berbat iğrenç bir şey yaptıklarının farkına varmısti. Ne kadar da aptaldı. James suçlu hissediyordu. Hiç olmadığı kadar.

Zaten suçluydu da. Severus'a kendini affettirmeliydi ama önce ona ne olduğunu öğrenmek zorundaydı.

"Profesör peki Snape'e ne oldu?"

"Panikten dolayı yaptığını düşünüyoruz. Severus Dumbledore ile konuşuyor."

Dumbledore kısaca olayı büyütmek istememis kendi menfaatine de yer vermişti McGonagall da bunu biliyor olmalıydı.

"Çıkabilirsin James ve umarım gerçekten pişmansımdır aksi takdirde-"

"Doğruyu söylüyorum profesör..."

Profesör yavaşça gülümseyince James'de gülümsedi.

Ama James'in kalbinde bir ağırlık vardı ve sürekli üzgün olmasını istiyordu.

Galiba vicdan azabı buydu...

&

Severus çok kötü hissediyordu. Berbat,iğrenç ,her zamanki gibi...

Bıkmıştı artık Severus bu iğrenç hayattan

Hergün kalkıp sahte ve bencil insanları görmekten nefret ediyordu.

Hayatını mahveden 4 çocuğu görmekten nefret ediyordu.

Ağlarken kalbi ve tüm vücüdü şiddetle ağrıyordu.

Her sabah sadece dünü düşündüğü için titreyen çıkık kemikli diğerlerinin tabiriyle çirkin ellerinden nefret ediyordu.

Her bir damarında hüzün vardı.

Tüm anıları hüzünlüydü.

Hayattan nefret ediyordu Severus ona çektirdiği acılardan nefret ediyordu şu anda ölmek istiyordu.

Gözyaşlarından nefret ediyordu ve ruhu gibi kara gözlerinden de...

Hep kendi çıkarları için başkalarının acısını görmezden gelen insanlardan nefret ediyordu.

Zorbalık yapan insanlardan da nefret ediyordu.

O kendisinden de nefret ediyordu.

Uzun çirkin burnundan nefret ediyordu. Uzun yağlı saçlarından nefret ediyordu. Çirkin yüzünden nefret ediyordu. Kara büyüler yapan ve huysuz çocuktan kendisinden nefret ediyordu.

Aynı insanların söylediği gibiydi o:
Kara büyüler yapan geleceğin ölüm yiyeni,kötü insan,iğrenç pislik,çirkin,aptal biriydi o

Tiksinti vericiydi o Lily gibi masum ve şefkatli bir kız bile onu sevmiyordu. Regulus ve Lucius ona acıdığı için yanındaydı.

O kadar çok ağlamıştıki gözleri açılmayı reddediyordu. Yaşama isteği artık tamamen tükenmişti.

Ölme vakti gelmişti...

Onu hayata bağlayan tek kişi annesi de geçen gün ölmüştü. Lovegood onu teselli etmeye gelmişti ve çocuğu kendine getirmişti belki gerçekten yaşayabilirim demişi Severus fakat sonra...

Anlamıştı artık çocuk. Ölmesi gerekiyordu ona göre,ne kadar aciz bir şekilde olsada ölecekti.

   Yavaşça ayağa kalktı Snape madem ne hayat seviyordu onu ne insanlar ne de kendisi, o zaman artık bu hayatta olmayacaktı...

                                &

Severus'un duygularını güzel anlatamamis olabilirim anlayış gösterin.

Severus:

Severus:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~B

UNJUSTİCE / SNAMES<3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin