Ortam çok garipti...
St Mungo'da bir odanın önünde 9 kişi.
Yüzünü tamamen gizlemiş sadece ufacık bir seste bile titreyen James Potter.
Yerin her bir yerini noktasına kadar ezberlemiş gözleri dolu bir Remus Lupin.
Rabastan'ın yanına kurulmuş ellerini sıkıca birleştirmiş kıpkırmızı bir Peter.
Ellerini sıkıca birleştirmiş herkese bakıp düşünen bir Sirius.
Bir elinde asayla bası iki ellerinin arasında çokmus bir Regulus.
Yanına kurulmuş bir elini nişanlisinin omzuna koymuş Lucius.
Kafasını duvara yaslamış tavana bakıp tırnaklarını yavaşça koluna batıran Rabastan.
Bir köşede durmuş sessizlik ve zarafet içinde göz yaşları döken Andromeda ve Narcissa Black...
James'in Severusu hastaneye getirmesinin üstünden 2 gün geçmişti ve görünüşe göre hiçbir ilerleme yoktu çocuğun sağlığında.
James üzgünü,hiç olmadığı kadar.
James suçluydu ve bunu biliyordu. Ölmek isteyeceği kadar hemde.
James kızgındı,kendisine yaptıklarına onu destekleyenlere aptallığına herşeyine kızgındı.
Sadece çocuğun ölmemesini istiyordu. hayatında bu kadar istediği başka birşey yoktu. Hicbirşey...
Regulus perişan bir haldeydi. Üzgündü, hiç yıkılmayacak gibi görünen çocuk çökmüştü. Narcissa ve Andromeda'da çok üzgündü. Bellatrix'in bile ağzını bıçak açmıyordu.
Severus kendisi için böyle üzülen kişilerin olduğunu görünce sevinirmiydi acaba? Belkide bilseydi kendine kıymazdı?..
O olmasaydı Severus daha mutlu olabilirdi.
Keşke Severus kendini öldürmeden o öldürtseydi kendini.
Lucius bile üzüntüsünü içinde saklayamıyordu,dışarı doğru sızıyordu çocuğun acısı. James onun gözlerinin dolduğunu görmüştü.
Birkaç saniye sonra 'kardeşim' dediği adama döndü. Siyah uzun saçlı gencin yere bakan gözünden ufak bir yaş damladı. Sonra kafasını kaldırdı ve gözgöze geldiler. Sirius'unda kendini suçladığını biliyordu. Ama en suçlu olan James'ti Sirius hep onun arkasında olmaya yemin ettiğinden james'in yanındaydı.
Hele Remus zaten son zamanlarda Remus tekrar içine kapanıyordu. O hep Severus'a nazik davranmalarını söylerdi. Keşke onu dinleseymisiz diye düşündü James. Remus'da dostlarını kaybetmek istemiyordu. Kurtadam olduğu için kimse onunla arkadaş olmaz diye...susuyordu. James Remus'unda kendini suçladigini anlamıştı.
Peter küçücük olmuştu utanıyordu genç çocuk. Peter genelde gözcülük yapar yada fikir ortaya atardı şakaların içine fazla girmezdi. Zaten narin biriydi Peter.
Rabastan da Regulus ve Lucius gibi üzgündü donup kalmıştı tavana bakarken. James sadece sızlayan vicdani, acıyan kalbi ve 'sen iğrenç bir insansın!' diyen beyninin arasında sıkışıp kalmıştı bir çocuk gibi dizini çekip ağlamak istiyordu.
Andromeda kendini hafifçe toparlayıp ona doğru ilerlemeye başladı. Yavaşça James'in kolunu kavradı. "Dua etki ona birşey olmasın..."
&
Ellien süslü sandığınn-kendisiyle beraber gömülen sandığın- icine koyduğu elini hafifçe çevirdi ve EVET BİR ÇUBUK!
Korkudan ve soğuktan titreyen elleriyle asasını iyice kavradı Ellien...
&
Bir türlü angst olsunmu olmasını karar veremedim.
Snames<3333:
~B
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNJUSTİCE / SNAMES<3
FanfictionBxb kitabı "Babaa?"Severus sıkıntıyla iç çekip kazanı uzaklaştırır* "Hogwarts da bana baba dememelisin Harry kaç kere konuştuk?" "tamam BABA" "EFENDİM!"(Diceksin)"Bana efendim demene gerek yok baba"