BÖLÜM 5 GÜVENLİ BÖLGE

50 3 2
                                    

Televizyonu kapatmak için kalkmıştım ki yukarıdan bir gürültü duydum, chris'in o 2 biradan sonra kalkması imkansızdı. Hemen Beni uyandırdım:
-Kalk Ben kalk yukarıdan gürültü geldi, kalk seni tembel! Ben kendinde olmasada bir şekilde uyandı:
-Yukarıya çıkmamız lazım Ben. dedim. Gözünü ovarak bana baktı: +Tamam sen git geliyorum dedi. Anlaşılan Ben'den bana bir hayır gelmeyecekti. Kendim korka korka merdivenleri yavaş yavaş çıktım ışıkları yakmamıştım. Hırsız varsa kaçabilir diye. Merdivenleri çıkınca ilk yatak odasının kapısı gözüküyordu. Etrafa telefonun flaşı ile baktım sonra Chris'in odasının kapısını açtım sanki senelerce yağlanmamıştı. O gıcırtıyı evde her ne varsa kesin duyucaktı. Chris'in yatak odasının lambasını açtım. Chris uyuyordu. Ama yataktan düşmüştü hâlâ o eşsiz ezgisiyle horlamaya devam ediyordu. İçim rahatlamıştı. Kalp atışlarım bile saniyeler içinde değişmeye başlamıştı. Ama içimin rahat olması için diğer odalara da baktım. Sonra chris'i kaldırmaya çalıştım kalkmıyordu. O cüsseyi en az 2 kişi kaldırması lazımdı. Yastığı yataktan alıp chris'in başının altına koydum,yorganına da üstüne örttükten sonra kapıyı örtmeden çıktım o gıcırtıyı duymak istemiyordum. Sonra gidip kanepeye yattım ve derin bir oh çekerek uyumaya çalıştım. Sabah olduğunda sanki üstümden tır geçmiş gibiydi. Zar zor kanepeden doğruldum. Ben kalkmıştı. İçeriden kahkaha sesleri geliyordu. Kalkıp mutfağa doğru yürüdüm. Chriss ve Ben yemek yiyip neşeli neşeli sohbet ediyorlardı. Bende oturup sohbetlerine katıldım. Ben chris'in koluna vurarak ve beni işaret ederek:
-Bu hanımevladı dün gece beni uyandırdı bir ses duymuş. dedi. Chris de gülümseyerek:
-Neymiş hastalıklılardan birisi eve yine kafa atmış? Dedi. Ben de gülümseyerek:
+Hasta olduğunu görmedim ama birisi yatak odası parkelerine sağlam kafa atmış. Dedim. Chris ensesini ovalayarak:
-Gerçekten sağlam düşmüşüm yataktan sen bile çıkmışsın yukarı gürültüden. Dedi. Saat 1:30'a geliyordu sohbetin seyrini değiştirmek amacıyla onlara güvenli bölgeden bahsetmeye başladım:
+Dün gece spiker New York'un dışında bir askeri bölgenin olduğunu insanları orada barınmaları için yardımcı olduklarını söyledi. Oraya gitmeliyiz, burada güvende değiliz. Hastalıklıların sayısı arttıkça bizi bulma olasılıkları artıyor bu ev ormanın içinde ve hastalık lılar bilinçsizce hayvanlara saldırıp yiyorlar. Bu yüzden olabildiğince hızlı oraya varmalıyız. Chriss ve Ben bir an duraksadılar. Chriss:
-  aşağıda kırmızı bir pikapım var onunla gidebiliriz ama tekerleklerinin havası az ve yakıtı yetmeyebilir. Buradan yaklaşık 3km uzaklıkta bir benzinlik var oraya uğramamız şart. Dedi. Ben kafasını kaşıyarak:
-New York çıkışı buradan yaklaşık 7 km uzakta fakat askeri tesisin nerde olduğunu ben bilmiyorum, hatta 15 senedir bu şehirde yaşıyorum askeri tesis olduğunu bile ilk kez senden duyuyorum Sam bundan emin misin yani dışarısı bu evden tabi ki de daha tehlikeli. Dedi. Ben bu evi sevmiyordum ve burada kalamazdım ,kızdım ve masaya vurarak:
+Peki bu lanet olası hayatınızı evde oturup akşama kadar  televizyon izleyerek ve ne zaman hastalıklılar saldıracak korkusuyla geçirmek istiyorsun ? Tamam öyleyse ne yaparsanız yapın ben burada 5dakika bile kalamam. Dedim. Chris de beni onaylar şekilde başını salladı ve Ben'e dönerek:
-Bence de gitmeliyiz burada kuyruk acısıyla bekleyio ölmektense dışarıda savaşıp da ölürüm daha iyi,zaten bu evi sevmiyorum bu siktimin müzelik evi bana karımdan miras kaldı. O da en az bu ev kadar müzelikti zaten. Ben bu çocukla gidiyorum.Dedi. Ben de garip bir tavırla:
-Tamam sizinle geliyorum görelim bakalım şu lanet askeri üssünüzü. Dedi. Ve ekledi:
-Gitmemiz için bize yolda güvencemizi sağlayacak mühimmat lazım gitmeden evime uğramalıyız. Orda hastalıklıların hepsinin beynini dağıtacak kadar mermi var,buna şüphe bile yok. Dedi. Sonra hepimiz gülüp yemek yemeye devam ettik. Saat 3'e geliyordu. Chris yatak odasından indi ve:
-Hazırlanın tembeller gidiyoruz tekrar dönmemek üzere. Dedi. Ben umursamaz tavrıyla yattığı yerden:
+Yaşına göre çok fazla macera filmi izliyorsun ihtiyar. Dedi ve gülmeye başladı. Chris kızgınlıkla gitti ve onun yattığı kanepeyi devirdi ve ekledi:
-Asıl sen o ihtiyar bacaklarını test sürüsüne çıkar istersen.Dedi. Olanlara hiç karışmadan kafamda kurgu yapıyordum acaba nasıl gidecektik bizi nasıl bir macera bekliyordu diye düşünürken kapıdan takırtı sesleri geldi...

Hastalıklıların ŞafağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin