Türkleşmiş bir koreli kızımızın İstanbuldaki hayat mücadelesidir eğlenceli bir romantizim hem de Kore dizisi tadında keyifli bir kurgudur
Esas oğlandan bahsedecek olursak sorumluluk sahibi sert duruşlu hüzün bakışlı bir İstanbul beyefendisi diyebili...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Görsel Ohani ve Selim aittir ~~~~~~~~~~~~~
Kafamda bir ton soruyla gözlerimin yeni bir güne açtım huzurla başlamaktı tercihim ama ısrarla susman telefonuma baktım Serap hanım sabır dileyerek telefonu açtım 'buyrun ?' 'Dün nereye kaybolduğunu bilmek istemiyorum ama 2 saat içinde bu taslakları bitirmezsen eğer ofise gelmekle uğraşma direk insan kaynaklarına inebilirsin' dedi ve suratıma telefonu kapattı. Bazen düşünüyorum sahiden bu kadını çekmeye mecbur muyum değilim fakat bir amacım ulaşmak istediğim hedefim var ve bunun için şuan en önemli taslağı bitirmek için 2 saatim ............. Ofise kendimi nasıl attığımı bilmiyorum geldiğimde hiç kimse yoktu mesai saatin başlamasına daha 1 saat var dün yarım bıraktığım taslağı hemen elime aldım Özenle çizimime devam ettim . Aklım çok dolu o eskimiş depoda çok önemli olan proje neydi ve bunun neden boyalarla anlatıyorlardı aslında aklıma bir isim geliyordu Ali Korhan buraya geldiğimden beri bu müşteriye çok iltimas geçiyorlardı bildiğim kadarıyla gizli tutulan yeni açılmakta olan zincir otelin iç ve dış mimar bizden yapılacaktı o mu acaba bu projenin içerisinde yer almak istiyorum ama bunu nasıl yapabilirim? Bu düşüncelerle taslı tamamlamıştım ve çoktan 2 saat olmuştu ama Serap hanım hala gelmemişti ne kadar rahat bir kadındı bu cidden!! Sonra rötuşları yaparak dosyayı kapattım ve masasına bıraktım toplantıda ne kadar emek verdiğini oturur dinleriz artık Serap hanımın Neyse . Ofisten çıkarak kafeteryaya doğru ilerledim daha kahvaltı bile yapamamıştım 'Semret amca' diyerek kantinci amcaya seslendim arkamdan bir ses 'Semret değil Servet , Servet amca' diyerek beni düzeltti kafamı çevirerek 'Selim bey' dedim gülümseyerek bu adama sert yapamazdım çünkü yönetim kurulu sağ kol konulu bir Google geçmişim bulunmakta . Semret amca bana bakarak 'buyur' kızım dedi 'bir sandviç ve çay alabilir miyim?' 'tabi' diyerek kafasını Selim beye çevirdi Selim bey sadece bir filtre kahve istedi yanımda boş olan tabure oturarak bana baktı Ben de ona baktım ve 'aklımda bir çok soru işareti var bilemiyorum cevaplayabilir misiniz ama sorabilir miyim' diye saçma sapan bir soru sordum tek kaşımı kaldırarak cevap bekledim ters bir cümle bekliyordum beni şaşırtarak 'tabi dedi buyur sor' 'bu gizli tuttuğunuz proje Ali Korhan beyin gizli otel projesi olabilir mi?' Bana alaycı tonla 'Ali korhan Bey'in gizli bir projesi olsaydı bunu sen bilemezdin' dedi haklı adam sonra devam etti 'bir gizli görünmesini istediğimiz projeler bir de gerçek gizli projelerimiz vardır bazı işadamları eşsiz olunması için nereden yapıldığını saklamak isterler biz bu taleplerini yerine getiririz' şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırarak 'ee reklam? pazarlama?' Diye sordum 'işini güzel yapar özen gösterirsen büyük büyük reklama ihtiyaç duymazsın tabi reklamlarımız oluyor ama standart genelde öneri , tavsiye ' diyerek göz kırparak kahvesini aldı sakin sakin ilerledi arkasında şaşkın şaşkın bakan bir ben bırakmıştı .
