*"*
Sıla geldiğinde baya sohbet etmiştik pelin bile sıla ile sohbette gülüyordu . Aslında şöyle ki sıla da sosyal olduğu söylenemez okulda kimse ile konuşmak istemiyordu. Bi gün ilk okulda kantine inerken sıla ile carpışmıştım sonra kavga edip müdür odasına gittik . Ondan sonra hep bana kıl olmuştu. Bı gün Zeynep ile pelin okula erken gitmiş ben işe geç kalmıştım. (O zaman evlerimiz birbirine uzaktı. ) Sonra o gün bı çocuk sarı saçlı yeşil gözlü benim önümü kesip para istemişti ben vermiyorum diyince bana bağırmış ti ben onu itmistim ama o bana vurucakken sıla çocuğun saçını tutmuştu sonra ben de okulda çocuk avazı çıktığı kadar bağırınca,herkes başımıza toplanmış sanki suçlu biziz gibide hemen müdür odasına gitmiştik. Zeynep ile pelin kapıda beklemiş bizde müdüre olanları anlatmıştık . Sonra annem ve babam araya girmesin.diye müdürü ikna etmiştik daha doğrusu yapamadık,velilerimizi aramıştı. Herneyse ben ile sıla müdüre nefret ile bakarken müdür bizi odasından kovmuştu . Biz sinirle çıktıktan sonra kapıda birbirimize baktık ve sıla gülmeye başladı ben Sıla'nın ilk defa gulmesine şaşırırken o hala gülüyordu. Bende gülmeye başlamıştım. Zeynep ile pelin bize şaşkın şaşkın bakarken sıla bana dönüp " çocuk nasıl bağırdı ama " dedi bende " evet tam bı aptal" demiştim sonra ona elimi uzatıp " ben ela teşekkür ederim" " önemli değil ben de sıla" demişti ben ile sıla aynı şubedeydik pelin ile Zeynep te aynı şubedeydi . Ben eve gittikten sonra annem beni azarlamisti . Bende babama söyleyince babam kulağıma eğilip annem duymasın diye " aferin benim kızıma" diyip yanagimi opmustu. Bende babama dövüş kusuna gitmek istediğimi söyledim oda izin vermişti okula gitmeden önce anne imtihanından geçip gidiyor dum artık. Herneyse böyle tanışmıştık.
Sıla ile sohbet ettikten sonra biz ormanlık alana gitmiştik motorlarla, ben onları sakince anlattım. Onalrda oolan şeyleri anlatınca neler olacak diye düşünüyordum. Bı anda izlendigim hissine kapıldım etrafima bakınca kimsenin olmadığını gördüm. Pelin ve Zeynebe baktığımda onalrda öyle olduğunu gördüm. " kalkalım yoksa burda biri tarafından izlenmek hissi hiç hoşuma gitmedi" dedi Zeynep bende " benimde hadi gidelim". Biz motorlara bindik. Giderken iki siyah kurdun bizim motorlara yetişmeye çalışıyor du . Biri motoruma yaklaşıp pençe attı ben yere savrulurken kendimi motora çektim. Motor ile yerdeyken, motoruma pençe atan kurt bana yaklaştı ben ise acıdan kolumun acısı ise ve kurdu yeni fark ediyor dum.
İki kurt birden bana doğru iyice yaklaşmaya başladı. Ben gözlerimi açıdan açamıyordum.cunku kolum asfalta surtunmus ayağım motorun altında idi. Hirlama sesleri git gide yaklaşıyor du. Sonra bişey oldu sesler kesildi ve hirlama sesleri yerini inleme alıyor du gözlerimi açtığımda siyah Parlayan tüyleri olan gözleri bal renginde bı kurt bana keskin gözler ile bakıyordu bir anda elime acı saplandı kafamı yere eğip inledim acı bedenimi ele geçirmek üzereydi gözlerim diğer kurtlara bakınca bana yaklaşan kurtlar yerde kanlar içindeydi.
Kahverengi kurt bana yaklaşmaya başladı. Kafamı kaldırıp " UZAK DUR BENDEN " diye bağırdım ölmek istemiyorum. Acıdan ağlamaya başladım. Acı inanılmaz raddeye gelince asfalta uzandım kısık kısık nefesler alıyor dum. Motor ile baya sürüklenmişim kimse ortada yoktu ve bu. Kurta yem olucaktim.
Kurt bana yaklaşmaya devam ediyordu . Ben acıdan gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı en son hatırladığım kurtun kafası saçlarıma dogru egildigiydi .
Yazarın anlatımı ile;
Genç adam balkonda sevdiği kızı düşünüyor du . Çok özlüyordu hiç bırakmak istemiyordu . Ama yanında yoktu çok üzüyor du bu kendisini.
Ve düşmanları vardı birde peşini bırakmayan . Genç adam bı dal çıkardı ve yakıp ciğerlerine çekti dumanı. Ve dışarı verdi dumanı. İki gün sonra tahtta kral olacaktı ama şuan onsekiz olduğu için sadece babası ile bütün işleri öğrenecek ve bir süre sonra tahtın başına gecicekti.
Genç adam düşüncelere dalmışken arkasında biri seslendi. " efendim" diyerek başını eğen ve ellerini izeyip basini kaldıramayan bı teyze gördü " evet " dedi duygusuz bir şekilde. " sizi bekliyorlar taht odasında". Kafasını sallayıp. " tamam gidebilirsin" diyip sigarayı söndürdü. Ve taht odasına yürüdü. Kapının önüne gelince sesler yavaş yavaş yükseliyordu.
İçeri girdi , herkes sustu ve korku içinde genç adama bakıyorlardı. "Ne oluyor" dedi sakin bir şekilde . Ama içinde kötü bir his oluşmaya başladı hissediyordu biri muhurlusune kötü şeyler olacak. Kurtlardan biri korkarak" e-efendim m muhurlunuz -" dedigi anda Azat sinirlenmeye başladı " ne oldu düzgün anlat yoksa anlayacak ne govden ne de onun için bir basın kalmayacak." Dedi hiddetle kurt korkusundan ayakları titremeye başladı " e efendim muhurlunuzu diğer krallık takip ediyor Muş " duydukları ile deliye dönen Azat "onun bedenini kafasından ayiracagim andım olsun bir daha böyle bir olaya cesaret edemezinler " dedi ürkütücü bir ses ile...
Açın big boy şarkısını kdmdkdmdkd neyse iyi eğlenceler güle güle beğenmeyi unutmayın 💞🥰💕🌼
