#14.bolum#

13 3 3
                                    

Azattan;

Neden erkenden gitmek istiyor acaba yanlış bir hareket mi yaptım? Sigaramdan bir dal alıp içime çektim. Sevdiğim buradaydı ama ben yanına gidemiyor dum ve bana bey diye sesleniyor du . Bizim
Çocuklar mert , yiğit ve can bayadir ortalarda görünmüyorlardi. Ne olmuştu acaba diye düşündüm. Ve canı aradım ...

Can ;alo?
Azat;lan öldünüz de haberim mi yok ?
Can ;yok ya eğitime kaldık bugün dönüyoruz- MERAK ETME AZATİM GELİYORUM ÖZLEME BENİ"  diye bağıran Mert Can arkasından TELEFONU VERSENE LAN
Azat; ya ya ne özledim seni görsem bı kaşık suda seveceğim seni .
Mert;duygulaniyorum ama AZATİM
Azat :zevzekligi kes mert beni deli etme
Mert ;as- ağh "ver dedim sana telefonu değil mi
Can : hayvan erif telefonu aldı
Azat:olm bı kere düzgün davranın be embesiller
Can :ben normalim mert mal bizde sıkıntı yok. Bide Biz yola çıkıyor uz gelince konuşuruz.
Azat: anlatacaklarım var tek parça gelin
Can :mert rahat durursa geliriz inşallah. Diyip telefonu kapattı.

Bende sigarayı yere atıp söndürdüm. Sabah 5 e geliyordu . Sanırım elçin şatoyu görürse  sıkıntı çıkabilir. Estenya nin yanına gittim bana onun şatoyu normal ev gibi görünmediği ama onun hafızasına normal ev gibi göstereceğini söyledi.

Elçinden;

Sabah gözlerimi açtığımda beyaz tavan ile beş dakika bakismanin sonucunda doğruldum. Etrafa baktığımda gunes çoktan doğmuştu acaba saat kaçtı? Derken odaya sema girdi sıcak gülümseme ile "günaydın" dedim. Oda aynı şekilde "günaydın, bugün nasıl hissediyorsun kendini?" "İyiyim sadece ayağım ağırıyor biraz bide saat kaç? Ve yüzümü yıkamak için lavaboyu kullana bilirmiyim?" Ard arda soru sordugum için bekledi ve "saat şuan 8:00 ve yardım edeyim gel "diyip kaldırdı beni cidden çok güçlü bı kızdı sema .

Banyoya girdiğimde siyah beyaz tonlarda dolap ve siyah duşa kabin vardı . Aynaya bakınca bı an korktum lan yüzümün hali ne ?!  Saçlarım hafif kalkmış sürdüğüm rimel akmış yüzümde ise kaşımda yara bandı koymuşlar. Şuan tam bı orman kaçığı gibi görüyorum . Saçlarımı su yardımı ile düzeltip Şekil verdim   elimi yüzümü iyice yıkayıp kuruladim . Sema ile  odaya yavaş adımlar ile girdik . 

Beni yavaş yavaş yatağa oturttu. "Aç mısın?"diye sorunca. Kafamı salladım "hayır aç değilim ve Azat bey ne zaman gelir ben eve girmek istiyorum" dedim . Oda "ben o zaman Azat beyi çağırayım" diyip gitti bende ellerimle oynadım biraz 5 dakika sonra Azat içeri girdi üzerinde siyah kot pantolon ve siyah gömlek vardı cidden çok yakışıklı görünüyordu lan ne oluyor! "günaydın " dedi güzel gülümseme ile bende "günaydın ne zaman gidiyorum? " Diye sordum."yemek ye öyle gidersin " ."yok hayır aç değilim eve gideyim yeter" "sanki zorla getirilmiş gibisin" bu lafı söylediğinde bı an durdum o benim iyiligimi düşünürken ben sanki burda zorla getirmiş gibi hareketler sergiliyor dum "peki o zaman " diyip sustum. Ve "bişe sorabilir miyim?  " "Evet" dedi nazik tonda . "Sizi bı yerden görmüş olabilir miyim?" Oda "bilmem " dedi gülerek . "Neyse ben kahvaltıni getireyim " dedi . Odadan çıktı.

10 dakika sonra...

Elinde tepsi ile gelen Azat tepsiyi yavaşca kucağıma bıraktı. Eğilince kahverengi saçları yüzüme değdi o an odunsu  mis gibi koku burnuma dolandı. Gözlerimi kapatmamak için kendimi tuttum. Sanki ağır cekimdeymisim gibiydi . Kafasını kaldırıp bana afiyet olsun dedi bende boğazımı temizleyip sağol dedim .

KARANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin