4

21 2 0
                                    

Evet kız şok oldu. Haklı yani. Aşık olduğum kişinin yüzünü hatırlamamam baya baya değişik bi olay. Ama zaten ona aşık olma şeklim bile değişik.

Derya'ya anlatsam pek bir şey olmazdı bence. O da kız gözüyle olaya bakar ve bana yardım ederdi, umarım..

Etkili olsun diye derince bir iç çektim. Başımı hafif yana eğdim, gözlerimi kıstım.

"Her şey.. 2 ay önce başladı."

" O zaman mı aşık oldun?"

"Derya bizimkisi biraz daha değişik bi hikaye. Bölmezsen sevinirim. Bunu açıklamak zaten benim için yeteri kadar zor."

"Peki sustum."dedi ve ağzına fermuar çekti.

" İki ay önce gayet normal bir günün ardından eve geldim, herşey aşırı sıradandı. Yani her zamanki hayatım işte. Sonra uykum geldi ve yatağıma gittim."

"Tamam gayet normal."

"Sonra rüyamda bir çığlık sesi duydum. Ama gerçekten acı çeken birinin çığlıklarıydı. İçim burkuldu ve sesin sahibini aramaya başladım. Sonra onu buldum. Adını bilmiyorum ama o benim prensesim. O yüzden ona Prenses diyorum. İlk rüyamızda kocaman bir uçurumda sallanıyordu. Ona ulaşmak için ne gerekirse verirdim ve aramızda kocaman dikenlerle dolu bir bahçe vardı. O kadar içten çığlık atıyordu ki gerçekten ben bile korktum. O dikenli bahçeyi nasıl oldu bilmiyorum ama geçtim. Geçerken yaralandım, ve yaralarımın gerçekten acıdığını hissettim. Yanağımda derin bir kesik vardı. Koşarak onun olduğu uçuruma ulaştım ve yüzünü gördüm. Şu an onun yüzünü hatırlamıyorum ama güzel olduğunu biliyorum. Uzandım ve kolundan tuttum. Diğer eliyle bileğime asıldı. Onu oradan kurtardım ve bana Kahramanım dedi."

"Vaov. Ve Yankı Aksoy sadece bir kere rüyasında gördüğü kıza aşık mı oldu?"

"O kadar basit değil işte. Uyandığımda yastığım kan içindeydi, ve yanağımda derin bir kesik vardı. Sonra bileğime baktım ve onun beş parmağının iznin çıktığını gördüm."

"Nasıl ya?"

"Her şeyi tabii ki Berk'e anlattım. Zaten sadece o biliyor, bir de sen. Ve Derya, o geceden sonra, aynı anda uyuduğumuz her zaman, uyanana kadar birlikte vakit geçiriyoruz. Yani tam vakit geçirmek denemez, genelde ben onu kurtarıyorum, ya da yaralanıyorum ama, yine de onunla olmak beni mutlu ediyor. Uyanınca yüzünü hatırlayamıyorum ama kokusu hep burnumda oluyor, ya da elinin izi bileğimde."

"Ve sen ona aşıksın."

"Başta görevim sadece onu kurtarmaktı. Bazen de o beni kurtarıyordu. O benim kurtarmam gerken Prensesim ben de onun Kahramanıydım. Ama sonra gözlerinin içine bakınca, gerçi gözlerinin rengini bile hatırlamıyorum ama, ona karşı bir şeyler hissettiğimi anladım"

"Peki hiç sorguladın mı?"

"Tabii ki. Başlarda delirdiğimi düşündüm. Ama daha detaylı düşününce, onun minik elinin bileğimde bıraktığı izi açıklayacak başka bir açıklama bulamadım. O gerçek."

"Vay beee."

"Veeee asıl güzel şey ne biliyor musun?"

"Bilmiyoruuum??"

"Bugün sırasında uyurken beni düşünmüş ve ben-

"Bayıldın!"

"Evet. Asıl olay beni düşünmesinde Derya'cım."

"Anladım canım."

Nedense birisine daha anlatınca rahatladığımı hissettim. Başkalarına anlatınca o kadar da mantıksız gelmemeye başladı. Telefonumun sesiyle Derya ve ben telefonuma döndük.

Hayal.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin