*Percy*
-İyi gidiyorsun Yosun kafa!
Kılıcımı Annebeth'e doğru salladım ve Annabeth ani bir hareketle sağa kayıp Dalgakıran'ı hançeriyle savuşturdu.
-Bakalım kim önce pes edecek!
Alnımdaki teri silip saldırmaya devam ettim.
-Ama kaçıp durma biraz da sen saldır.
-Saldırırsam ağır olur, dedi ve saldırıya geçti Annabeth.
Kılıç talim arenasında Annabeth ile alıştırma yapıyordum. Piper da bizi izliyordu.
-Yoruldun mu Yosun kafa?
-Biraz, ara verelim mi?
Annabeth olur anlamında başını salladı ve zırhları çıkarıp arenanın yanındaki izleyici alanında Piper'ın yanına oturdu.
-Bu zırhlarla koşmak bile başarı, dedi Piper.
-Bence de, dedim bitkin bir halde.
Biraz oturup konuşurken yanımıza Demeter klübesinden Akira geldi. Akira'nın aslen Japon olduğunu, ailesinin sonradan New York'a taşındığını öğrenmiştim.Ama çocuk tam bir New York'luydu. Akira'nın neredeyse kulak boyuna gelen kesimde dalgalı kahverengi saçları ve açık kahverengi gözleri vardı. Yaklaşık 15 yaşındaydı.Yani,yakışıklı çocuktu. Benle yarışabilir miydi bilmiyorum orasını ama...2 ay önce Demeter tarafından sahiplenilmiş, güçlerini yeni yeni keşfeden bir çocuktu.Daha acemi diyebiliriz.Öğtenecek o da işi merak etmeyin.
Kampa ilk geldiğinde benimle yakınlaşmıştı çünkü ona tanrılar anlatıldığında Poseidon'un oğlu olmak istediği için nasıl bir şey diye sormak amacıyla benimle konuşmuştu.Yani, Poseidon'un oğlu olmanın canavarların en lezzetli yemeği olmak olduğunu öğrendiğinde soğudu biraz. İyi arkadaşız fazla konuşmuyoruz severim Akira'yı.
Akira talim arenasına bir hışımla girdi. Ellerini dizlerine koyup nefeslendi.
-Noldu Akira, dedi Annabeth.
-Nehirde... Tekne... Kız var...
Zar zor konuştuktan sonra dizlerinin üstüne çöktü
-Kheiron... Sizi... Çağırdı... Hemen
Ardından yerimizden kalktık ve Akira'yı yerden kaldırıp nehirde gittik.
Nehir'in kıyısına geldiğimizde tüm kampçıları nehir kıyısında bulduk "Kheiron acil bizi istedi." bahanesiyle kalabalığı yarıp nehrin en ucuna, Kheiron'un yanına geldik.
-Noldu Kheiron? Dedi Annabeth.
Kheiron nehiri gösterdi. Kıyıdan yaklaşık 100 metre uzakta bir tekne vardı.Pek görülmediği için kimse bir tahmine varamadı. Ben her türlü şey çıkabilir diye onu orada bırakmak istedim ama, diğerleri onun insan olduğunu tahmin ettiler.
Kheiron bana döndü
-Onu getirebilir misin?
-Elbette.dedim ve atladım nehire.
Gözlerimi yumdum. İçimden birşeyin çekildiğini hissettim, gözlerimi açtığımda tekne kıyının yanındaydı.
Teknenin yanına geldim, başımı kaldırıp teknenin içindeki şeye baktım. Kahverengi dalgalı saçları teknenin içine yayılmıştı ve ya uyuyor, ya da bayılmış gibi duran bir kız vardı.Buraya ölü bir şekilde gelmişse ne olur diye düşünürken yavaşça elimi kızın boynuna, şah damarının olduğu yere, dayadım ve kalbi atıyor mu diye kontrol ettim. Atıyordu.
Kıyıya geldiğimde Annabeth ve Kheiron kızı tekneden çıkarmaya çalışırlarken kız birden gözlerini açtı. Su yeşili gözlerinde korku bellirmişti.Bu haliyle kız bana oldukça tanıdık geldi. Onu bir yerlerden tanıdığıma yemin bile edebilirim. Kendini birden geriye attı, ben ise onu tuttum ve nehirde düşmemesi için tekrar kıyıya ittirdim.
-N-Neredeyim ben? Burası neresi?
Kuş yuvası olmuş omuz hizzasındaki saçını yüzünün gerisine attı ve herkesi süzdü.
-Anlatacağız, dedi Annabeth.
Ares klübesindekiler fısıldaşmaya başladılar.
Biri atıldı.
-Belki tanrılardan gelen bir lütuftur?
Başka biri konuşmaya başladı.-Lütuf olmayacak kadar... İnsansı.
-İnsanlaşmış bir su perisi?
-Sanmam.
Ares klübesinden biri konuştu
-Belki de tanrılara adamamız için bir adaktır.
Kız bunu duyduğu anda kucağıma bayılıverdi.
Onu tuttum, Kheiron onu büyük eve getirmemi istedi. Kızı kucağıma aldım ve götürürken gözlerini hafifçe açtı. Gözlerine baktım
-Yanlış anlama, benim başım bağlı.
Dedim ama bunu ne kadar duydu bilmiyorum.
*İki*
-Yani diyorsunuz ki burdaki herkesin anne ve ya babası melez?
-Aynen öyle.
İsminin Nixie olduğunu öğrendiğimiz kız bunlar hazmetmeye çalışıyordu.
Söylediğine göre gece uyumaya hazırlanırken bir gölge gelip baş parmağını Nixie'nin alnına dokundurmuş ve ınu derin bir uykuya daldırmış. Gözünü açtığın zaman ise kendini burada bulmuş.
Nixie bunları anlatırken gölge falan dediği için bazı kampçılaronun Hades'in kızı olduğundan şüphelenmeye başladılar.
-Annabeth, sen ona kampı gezdir. Birkaç saate Jason, Hazel ve Frank gelecek.
-Tamam Kheiron.
--------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Percy Jackson Ve Titanların İntikamı
FantasyMelez kampında yine işler kızışıyor, Percy ve arkadaşları olayları çözüme erdirecek Hayran kurgu Pjo Rick Riordian (Fan kurgusudur)