*Nixie*
Leo ilk nöbeti tuttuktan sonra sıra bendeydi.
Çadırın önünde oturdum, ateşle ısınırken bir yandan da kılıcımı siliyordum. Kiklop'un gözüne batırdığım için iğrenç duruyordu.
Rüyamı hatırlamaya çalıştım.
Karartılar konuşuyorlardı. Birden aralarından biri gürledi.
-O olimposlulara hadlerini bildireceğiz! O "Titanların kralı" denen Kronos beceriksizinin başaramadığını biz başaracağız.
Ardından bir diğeri gürledi.
-El kadar melezleri koskoca ordusuyla yenemedi.
Diğerleri Antik Yunanca küfürler savurdular.
-Hele şu Romalılar yok mu. Karagahı yıktılar. Şimdi onlar yüzünden tekrar inşa ettik burayı.
Ardından biri daha kükredi.
-Hadi artık, kurtarın beni bu yükten!
-Kurtaracağız, ancak şuanlık savaşta hepimize ihtiyaç var. senin yerine melez yerleştireceğiz.
Bir önceki konuşan tekrar kükredi.
-Bu ne kadar ağır biliyor musunuz?
Ardından rüyam değişti. Biri fısıldamaya başladı.
-Nixie, sensin.
Cevap vermeye çalıştım. En başta olmadı ama sonra sözcükler ağzımdan döküldü.
-Kimsin?
-Baban...
Dedi karartı. Bir anlığına sessizliğe büründük.
-Kaç yaşındayım biliyor musun?
Sessizlik...
-14! 14! Sözünüz vardı! 13 yaşında sahiplenecektiniz! 15ime yaklaşıyorum ama tık yok! Şimdi mi aklına geldi benimle irtibat kurmak!?
Sessizlik oldu tekrardan. Sonra ses tekrar konuştu.
-Bak Nixie. Sana bu görevde ihtiyaçları var. Melezlerin, hatta olimposluların bile.
Babam bunu şimdi gerçekten öyle olduğu için mi söylüyordu yoksa benim sinirimi mi almaya çalışıyordu anlayamadım.
-O zaman beni neden sahiplenmiyorsun!
Sessizlik oluştu.
-Öyle... Gerekiyor.
-Hep böyle zaten! Öyle gerekiyomuş!
Sessizlik oldu. Acaba fazla mı kızdırdım diye düşünmeden edemedim. Ama geri adım da atmadım.
-Kampta bana melez gibi davranmıyorlar. Yanlışlıkla bir tekneyle melez kampına gelmiş bir gereksiz kızım ben! Ya...
İç çektim.
-İsmimi anmaya bile tenezzül etmiyorlar. "Nehirdeki kız", " Tekneyle gelen kız" falan diyorlar. Belirsizliğin içinde yüzüyorum!
Tanrı beni bölmeden dinledi. Ardından ekledim.
-Sana bunları yaşatmamalıydım. Ama öyle gerekti. Merak etme, yakında anlayacaksın kim olduğumu. Ne kadar geç, o kadar iyi. İnan bana. Senin için de öyle.
Ardından rüya dağılmıştı. Sinirle ayağa kalkıp kılıcımı yere sapladım.
-Gerekliymiş. Ne kadar geç o kadar iyiymiş.
Sonra tekrar oturdum. Derken içeriden biri geldi. Arkamı döndüm... Gelen Annabeth'ti.
-Nöbet için gelmiştim... Ama... Sinirli görünüyorsun. Sorun ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Percy Jackson Ve Titanların İntikamı
FantasyMelez kampında yine işler kızışıyor, Percy ve arkadaşları olayları çözüme erdirecek Hayran kurgu Pjo Rick Riordian (Fan kurgusudur)