3.Bölüm: Sensin Herkes için Göze Aldığım.

27 2 0
                                    

Dolu Kadehi Ters Tut - Neyin Nesi?

Geçmiş
Saat 12.00'ı gösteriyordu. Akay'in okuldan gelme saatiydi. Kreşte sadece 3 saat duruyordu. Ama çoğu zaman yorgun ve ağlamaklı geliyordu. Kreşte kendileri ile yaşıt olan çocuklar olsa bile her türlü dışlanma, zorbalık gibi olaylarda hep Akay oluyordu. Bugün ise Boğaç ani bir kararla beklemeyi bırakıp Akay'in kresine doğru yürüdü. Çıkışta birşeyler olmamasını diledi. "Anne! Ben Akay'i almaya gidiyorum. Feride ablama soyle." Annesi onayladı ve Boğaç hızla kreşe doğru koşmaya başladı. Neredeyse 5 dakika içinde cikacaklardi ve Akay'in çıkışına yetismeliydi. Kostu, koştu ve en sonunda tam 5 saniyesi kaldığı an kapıdan minik boylu, kızıl saçlı, üstü kirlenmiş o kızını gördü. Yani kızıl şeytanını. Koşarak yanına gitti gördüğü şeyler dediklerini dogruluyordu. Dizleri soyulmuş, mosmor şort eteğinin altından belli oluyordu. "Akay! Kim yaptı bunu?!" Akay ise Bogac'in çaprazında bulunan o çocuğu işaret etti."B-boyamasini yapmadım diye kizdii!" Boğaç ise derin nefes aldı ve hızla çocuğa doğru yürüdü. Yakasını hızla tutup sessizce konuşmaya başladı."Akay Demirhan, benim herşeyim biliyor musun? Onun için herkesi önüme alıp yakarım. Eğer yanmak istemiyorsan Akay'a işlerini sakın yaptırmayi deneme çocuk." Soğuk ifadesi ile çocuk olmasına rağmen herkesi urkutuyordu. Çocuk ise korkarak kaçtı ve Boğaç adeta elleri pislenmis gibi ellerini cirpti."Akay, hadi kızıl çıkıyoruz şimdi." Akay cantasini alıp yanına koştu."Geydimm Boğaçççğğğğ." Bogac gulerek minik kızın elini tuttu ve eve doğru yavaş yavaş yürümeye başladılar.
**************
"Sensin herşey için göze aldığım." Göğüsünde durdugum o kalın erkek sesi sürekli bunu tekrarliyordu. Ama ben zerre birşey bilmiyordum. Sadece ayıptır söylemesi bir kayaya çarptım gibi göğüslerim aciyor. Hızla geri çekildim."Taş'a mi carptik? Kaya mübarek." Gülerek cevap verdi."Kaya değilim, Taş da değilim Boğaç Akın olduğum doğrudur." Gözlerim hızla açıldı. Boğaç beni barın arka tarafından çıkaran o kişi ve bunu yapıp beni sakinleştirmeye çalıştı. "Evren? Nasıl o?" Yere çöküp soluklanmaya başladım."Ne önemi var? Gereksizin biri." Kaslarim çatık bir şekilde onu süzdüm." Bir insanın canı ile ilgili nasıl böyle konuşabiliyorsun? O çocuk oledebilir nereden bilirsin? Bunu yapan bulacağım ve pişman edeceğim." Boğaç 32 dış siritip kahkaha atti."Bulursan yapacağın planları dinleme dileğiyle leydim. Çünkü kesinlikle onu o hale sokmayı sağladım." Yüzü tekrar ciddi, soğuk ifadeye bürünmüştü."Ne?!" Evren'i Boğaç mi bu hale sokmuştu? Bu resmen çılgınlık. Neden yapmış ki? Boğaç'a doğru hızla yürüdüm ve o ise geri geri giderek kaldı."Bir insana sana bir sorunu olmadıkça zarar veremezsin! Bir hale sokamazsin? Sen nasıl polissin? Biz ne zaman böyle olduk amina koyayım?" Sinirden deliye döner moddayim şuan. O ise sırıtarak hareketlerime bakıyordu."Kızıl şeytan, sakinleş ve çıkalım artık." "Bana bir daha sakın Kızıl Şeytan deme!" Bir an göklerde uçuyor gibi oldum ve gülerek söylenilen cümle herşeyi anlamami sağladı."Kızıl şeytan!" Boğaç'in omuzundaydim ve kafam aşağı sarkiyordu."Boğaç! Aklını siktigimin mali! Dur dusucem şimdi." Boğac ise resmen dal tutar gibi beni sıkı tutuyordu, kuvvetli, sarıp sarmalayan bir şekilde. Ama bu sıcaklıkta birşeyler vardı. Sevgi, özlem, eski günler hatırlamasi gibiydi. Fazlasıyla sıcakti ve benim tenimin soguk onunkinin sıcak olması, uyuşmazlığı belli ediyordu. Kim bilir belki biz bir sey ile uyuşuyoruz birbirimize. Mat, mavi bir arabanın önünde durduk. "Tanıştırayım, güzelim ve Akay." Ters ters arabaya baktim. Mercedes olduğu belli ama fazlasıyla iyi bir araba durmuyor. Benim Masseratim herkesin arabasını söker, mahveder ama işte bugünde buna kaldın Akay. "İndirsene artık?!" Boğaç beni gülerek düz halime getirip yavaşca yere bıraktı."Teşekkürler odun." Arabanın ters yönü olan taksiye gidiyordum ki enseme yapışan el ile kendimin bir yere çekilmesi ile arabaya bindirilmem bir oldu resmen. Odunun önde teki. "Ben niye seninle geliyorum, indirsene lan beni?!" Boğaç ise beni siklemeyip sadece sigarasını içmekle meşguldü." Akay, cama vurmayı bırak. Kırılırsa sen ödersin." Sırıtarak elimi cuzdanima götürdüm ve kullandığım kartımı alıp torpidoya sıkıştırdım ve oradan boş bir kağıt bulup dudağımda ki ruj ile kağıdı öpüp kartın üstüne koydum."Hadi bakalım, arabana binen birisi bunu görünce nasıl rezil olacaksın? Merak ediyorum." Gülerek arkama yaslandim ve Boğaç arabaya bindi. "Ee, nereye gitmek istersin Kızıl?" Dedi. "Akra! Akra abim nerede? Ona götür beni." Diyerek yanıt verdim.
"Akra, Evren'in yanında hastane duruyor, kimin yaptığını bulacakmiş." Oflayarak Boğaç'a baktım. "Eve götür ozaman," "Hay hay efendim." Arabanın hızını arttırdı ve ana yola çıktı. Rüzgarla beraber saçlarım savruluyor, kendimi onca şeyi yaşamamış gibi mutlu hissediyordum. Bir sıcaklik vardı sanki. Eve fazlasıyla yaklasmistik ve beni derin bir uyku bastırmıştı, yorgunluk bir yana sadece herşeyi düşünmeyin uyumak istiyordum. "Burada inicem." Mırıldanarak kapıya uzandım. "Akay, uykulusun düşersin. Dikkat et." Demesi ile kendimi yerde buldum."Belanı sikeyim Boğaç!" Ellerim hızla düşmeme karşılık soyulmuş ve taşlar batmıştı. Boğaç hemen gelip beni tuttu ve yavaşça kaldırdı."Sakar Kızıl." Gülerek üstümü silkeledi. Sonrasında ise gene göklerde uçuyor gibi hissettim hissettiğim ve düşüncem doğru oldu. Boğaç almış beni sirtlayarak eve sokuyordu. Tabi evde Akra abim ve Araf abimin olmaması dileğiyle. Ancak som agzim açılmış kapanmış olmaz asla. Eve girdiğimiz an iki çift ela göz ve sıfıra vurulmuş saçlı Araf abim bizi karşıladı. "Ne bu hal lan?" Bir bana bir Boğaç'a baktı.

Bölümümuz boylediirr, karakter eklemeleri ile hazır olunn. Araf'i da ekledik, mutluyuz oh. Uyuyanlar, uyuyamayıp tavan izleyenler, zihinlerinin mezarında kaybolanlar, ruhsuzlar ve canı yananlar, mutsuzlar ya da deli gibi mutlu olanlar, hepinize iyi geceler.
Sloganımız olsun, diğer bölümde görüşürüzz asklariimm

Katiller Ve Arananlar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin