~ 12 Bölüm ~

162 19 13
                                    

"Genç efendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Genç efendim."

Wang Yibo, babasıyla konuşabilmek için iki saat bekledikten sonra asistanından bir cep telefonu aldı. Wang Yibo eve döndüğünde hızla babasını aradı
ancak babasının toplantısı olduğu için konuşamadı. Meng Ziyi'nin doğum günü bir haftadan fazla süre kalmamıştı ve
ebeveynleri, ilk önce bu konuda onunla konuşmadan nişan gününü hızlandırmaya karar vermişlerdi.

Meng Ziyi gibi bir kız, bu evliliğe en az itiraz eden kişinin kendisi olduğunu hatırladığında bile şaşırmıştı. Eğer
Wang Yibo, Xiao Zhan'a aşık olmadan önceki zamana dönseydi, kiminle evlenmek zorunda olursa olsun büyük bir sorun olmayacaktı çünkü asla seçim
yapamayacaktı. O yada bu ne fark ederdi. Lakin, hayatının merkezinde artık biri vardı.

Wang Yibo selamlamadı ya da daha rahat bir sohbet başlatmak için herhangi bir şey söylemedi Zira Wang Yibo hızla ciddi bir şekilde konuşmaya koyuldu.

"Nişanın durumunu neden bana söylemedin?"Wang Yibo'nun sorusunu duyan babası biraz şaşırmıştı çünkü
Wang Yibo, farklı kızlarla her zaman kurduğu görücü usulü olaylarda lafını dinler bir kez bile 'ne' ve 'neden' diye sorma zahmetinde kesinlikle bulunmazdı. Şuan ses tonu bile kızgın
geliyordu.

"Babamın bir açıklaması var mı?"Wang Yibo sustu, ancak pozisyonunun yeni
farkına vardı. Sinirli olsa da sakin olmaya çalıştı.

"Nişanını hızlandırmaya karar verdik karşı tarafla. Çünkü bunun şirket hisseleri üzerinde daha hızlı bir etkisi olur. Ayrıca kızın ebeveynleri doğum günü partisinden sonra iki üç ay boyunca birçok ülkeye gitmek zorunda kaldığı için evliliğiniz bu yüzden ertelenmek zorunda kaldı. Fakat seninle nişanlanmadan önce Meng Ziyi'yi Şanghay'da bırakamazlardı. "

Wang Yibo sinirle soludu ve başının ağrıdığını hissetti. Elini alnına getirerek
masaj yaptı.

"Nişan onlar döndükten sonra da yapılabilir." Dedi Wang Yibo babasına. Öte yandan Wang Yibo'nun babası, sanki oğlunun az önce cevap verdiğine ve hatta pazarlık yapmaya çalıştığını
duyduğuna inanamıyormuş gibi gözlerini kıstı işaret parmağındaki yüzükle oynamaya başladı.

"Yibo, Meng Ziyi yarından sonraki gün Şanghay'a gelecek."

"Baba, konuşmam bitmedi."

"Benim sözlerimi dinle Yibo! Sen de gidip, Şanghay'a kıza eşlik edeceksin bu kadar." Babasının sesi çok derin geliyordu.

Wang Yibo cep telefonunu çok sert tuttu ve konuşmaları o hiçbir şeyle konuşmadan sona ermişti. Wang Yibo, elindeki cep telefonunu öfke ile fırlattı. Yanında duran asistanı şok oldu ve hızla odanın köşesinde tamamen kırılmış olan cep telefonuna baktı.

Wang Yibo'nun, farklı bir ülkede bulunan babası kararmış ekran olan cep telefonuna yeterince uzun süre baktı ve sonunda küçük nesneyi asistanına verirken "Yibo, bunca zaman neler yaptı?" diye sordu.

His Till We Lose |Yizhan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin