¦ °Violet~izana°¦

9~

Hinaların evinden çıkmış evime doğru yürüyordum.

Telefonun titreşmesiyle sinirle telefonu elime aldım fakat arayanın itsuki olmadığını görünce sevinmiştim.

____________

+Efendim mikey-kun

Nasılsın megumi-chan-

+iyiyim eve gidiyorum

Yarın buluşalım mı?-

Aslında yarın hafta sonu olduğu için uyumayı düşünüyordum

+Yarın ki planım uyumaktı aslında

N'olurr  megumi-chaan

Ooww mikey'i nasıl kırabilirim ki?

+pekala o zaman yarın buluşuyoruz

Sağol megumi-chan iyi ki varsın~-

____________

Eve doğru yürürken inupi'yi görmemle duraksadım ve bir süre düşünüp yanına doğru koştum ve kollarımı boynuna sararak üstüne atladım

"İNUPİİİİ!"

"Ah! Sen kimsin lan?" (inui)

"aşk olsun beni nasıl tanımazsın?!"

hafif sinrile ve somurtarak konuşuyordum sahiden beni nasıl tanımaz

"hayır, seni tanımıyorum" (inui)

HASİKTİR tabi tanımaz! Lenslerim ve uzun saçlarımla beni nasıl tanımasını bekleyebilirim ki? En son 4 yıl önce falan görüşmüşüzdür

"ben tsuki ya! Hani çok sevdiğin canım cicin arkadaşın hatta kan bağımız bile var!"

"huh tsuki? Hatırlıyorum ama kan bağımız yok bizim aptal" (inupi)

"nasıl yok?! O kadar parmaklarımı boşuna mı kestim? Ya sen?! Sen de mi boşuna kestin! O kadar ritüeller boşuna mıydı?!" dedim sızlanarak

"evet" (inui)

"hayırrr! Sen ve benim kan bağımız var bi kere"

"yok yalnızca sen kimseyle kanbağın olmadığı için ağlamıştın, o yüzden yapmıştık" (inui)

"var"

"yok"

"var"

"yok"

"var"

"Ya tamam uzatma, ayrıca senin gözlerin kırmızı değil miydi?" (inui)

Evet anlamımda kafamı sallayıp konuştum

"lens takıyorum"

Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra somurtarak devam ettim.

"yıllar sonra ilk defa karşılaşıyoruz senin yaptıklarına bak! Hiç mi özlemedin ya beni"