Paradise

bloody

kanına karışmaya başlayan madde bedenini uyuştururken gücünün düşmesine sebep oluyordu.

"dayan yoongi, bir kaç dakika dayan."

kendisini güçlü tutmak için söylediği bir kaç kelime pek fayda etmiyordu.

"merhaba Bayım."

yanına gelen polisler ile feromonlarını alfalara yönetmişti. Planı işe yaramazsa sonu olurdu.

"merhaba."

ensesin de hissetiği şiddetli ağrı ile zoraki tebessüm etmişti.

polisler masanın üstüne bakmış birbirlerine göz işareti yapmışlardı. Üzerine gelen polisler ile geri adım atmış azalmaya başlayan feromonlarını durdurmak için çabalamıştı.

iki polisin kendisini köşeye sıkıştırdığını fark edince kurdu ile yer değiştirecekken polisler yere yığılmıştı.

yoongi sonunda derin bir nefes vermiş, polislerin üstünden atlayıp masanın üzerinde duran paketini alıp barı terk etmişti.

_

"yok abi, ben bekleyemem böyle. Gidip bakacağım."

namjoon ayağa kalkan Jeongguk'u geri yerine oturtmuştu.

"saçmalama, başımıza bela mı olacaksın?"

"kaç saat oldu çoktan gelmesi gerekti."

"yoongi başının çaresine bakar."

Jeongguk Namjoon'u sertçe itirmiş deri ceketini alıp kapıya ilerlemişti. Hızla açtığı kapının ardından üzerine düşen bedeni sıkıca tutmuş, şok içinde baygın bedene bakmıştı.

"siktir."

Jeongguk Yoongi'nin baygın bedenini kucağına alıp kapıyı kapatmış, kucağında ki bedeni koltuğa yatırmıştı.

"ölüp kalacak sokak ortasında. Sikik beyinli."

Jeongguk siyah irislerini Namjoon'a çevirmişti.

"kapa çeneni."

"ne haliniz varsa görün, gidiyorum ben."

namjoon eşinin elini tutup evden çıkmıştı.

"Aptal alfa."

Jeongguk sıkıntılı bir nefes vermiş dövmeli elini Yoongi'nin alnında ve yanaklarında gezdirmişti.

"bana baskınlık kurmandan nefret ediyorum. Ya başına birşey gelseydi, bana olan sözünü tutmadığın için seni asla affetmezdim."

Jeongguk yatak odasından getirdiği battaniyeyi Yoongi'nin üstüne örtmüş, ışıkları kapatıp odasına gitmişti.

_

"nefret ediyorum o piç heriften! Alfa olduğu için bize üstünlük taslıyor sikik!"

saatlerdir söylenip duran jimin yüzünden başı ağrıyan Taehyung yatağın üstünde ki yastığı Jimin'in kafasına fırlatmıştı.

"sus be artık."

jimin kendisine atılan yastığı alıp Taehyung'a atmış, dil çıkartıp odadan çıkmıştı.

"sik kafalı hepsi, amınıza koyayım sizin, şerefsiz herifler."

söylene söylene inmişti merdivenleri, salonda kendisini izleyen iki çift gözün farkına vardı sonrasında.

"ne bakıyon lan!?"

hoseok küçük çocuğa göz devirmiş televizyonda açık olan filmine geri dönmüştü.