sahi tanrı affedici midir? Pişman olan herkesi affeder mi? yahut işlediği günahın bedelini görmezden gelebilir mi? gözlerinin önünde annesini öldüren babasını, paramparça hale getiren Yoongi'yi affeder mi?
yahut Tanrı yoksa, affedecek bir varlık ortada yoksa. Bizzat kendisini mi affetmeli insanoğlu? sahi yoongi pişman mıdır yaptığından? günahların en ağrını mı işlemiştir? affedilecek bir yanı yok mudur?
10 yaşındaki yoongi pişmanlık duymuş mudur? geçmişin önemi yok mudur yoksa? şimdi ki yoongi mutlu mudur yaptıklarından? babasını öldürmek için ruh eşini kaybetmeyi göze almasının pişmanlığı yok mudur?
bu soruların ağırlığı ile yaşayan bir insan, sizce nasıl biri olur?
_
sırtında ki baygın bedeni yatağa atmış, derin nefesler vermişti.
"şükürler olsun."
kimsenin kılına zarar gelmediği içindi Tanrıya olan duaları. Yoksa Jeongguk için Tanrının önemi yoktu.
bırakmıştı o gece arkadaşını orda. tüm gecelere kıyasla, farklı bir gecede olduğunu bilerek. Başına geleceklerden habersiz girmişti o bara. Her zaman geldiği barın o gece farklı olacağını bilmiyordu.
çünkü Jeongguk ruh eşi saçmalığına inanmayan bir deltaydı.
sahi inansaydı eğer o gecenin kanlı aya sahip olduğunu bilerek evinde otururdu.
çünkü o gece fark etmeden ruh eşi ile kurtları bağlanmıştı.
_
kaç saattir karşılıklı oturup birbirlerine bakıyorlardı, Yeonjun sonunda sessizliği bozmak için konuştu.
"Jimin ile aranda ne var?"
"gıcığın teki, aramızda hiçbir sikim yok."
"hoseok, her seferinde Jimin ile kavga ediyorsun. birbirinize düşman gibisiniz. Koruyup kolladığın Taehyung'dan farkı ne?"
"cidden bu soruyu bana mı soruyorsun? görmüyor musun bana olan tavrını, nefret ediyor. Benden nefret eden adamın götünü mü öpeyim?"
hoseok sinirle yerinden kalkmış üst kata yönelmişti, sonrasında aniden durmuştu.
"ben kimseyi ruh eşinden koparmadım. Jimin daha toy ve bana böyle ağır bir suçlama yapamaz."
sözlerinin ağırlığı havada uçuşurken o yukarı çıkan merdivenlerde kaybolmuştu.
belki de ruh eşi saçmalığı gerçekten yoktur. İnsanoğlu kendini kandırıyordur.
_
aldığı koku ile yüzünü ekşitmiş, gözlerini aralayıp kokunun sahibine bakmıştı.
"Jeongguk, iğrenç kokuyorsun."
kendisine dönen kırmızı gözler ile yutkunmuş, yattığı yataktan kalkmak için haraketlenmişti, lakin gece olan olaylar yüzünden bedeninde oluşan ağrılar pekte izin vermemişti.
"neler oluyor?"
gözlerini kapatıp yatak odasını sarmış Yoongi'nin ferah feromonlarını içine çekmişti. Bunu fark eden yoongi rahatsızlıkla kıpırdanmıştı.
"Jeongguk kes şunu, çok rahatsız edici."
üzerine doğru gelen beden ile içini korku kaplamıştı.
"ne yapıyorsun sen?"
aldığı iğrenç feromonlar ile tüm ağrılarına rağmen oturur hale gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paradise
FanfictionJeongguk ruh eşi saçmalığına inanmayan bir deltaydı. _ omegaverse