chapter seven: a chance

134 14 5
                                    

Bolca yorgunluk ve bir tutam eğlence barındıran bir günün sonunda yıldızları izlemek gibisi yoktu. Hele ki en sevdiğim klasik beste bana eşlik ediyorsa daha mutlu olamazdım.

Piyanonun huzurlu sesiyle iç çektim. Mutlu olmak o kadar da zor değildi aslında. Bir yıldız ve biraz müzik bunu sağlayabiliyorken neden herkes mutsuzdu?

Belki de yıldızları izlemeyen insanlar vardı. Şehir ışıklarında kör olmuş, kendini parlatmak isterken etrafına gözlerini kapamış insanlar. Böyleleri içlerindeki ego denen canavarı tatmin etmeye öyle dalarlardı ki, mutlu olmak gibi bir amaçlarının olduğunu bile hatırlamazlardı.

Bir de müzik dinlemeyenler vardı. Yalnızca kafayı bulup kendini kaybettiği sıralarda hareketlerini meşrulaştırmak için müziğe sığınanlar. Ya da bunu gereksiz bir 'hobi' parçası olarak görüp değersizleştirenler.

Bu insanların ruhları açtı ve hepsi yine kendilerinin suçuydu.

Bir elin kulaklığımı kafamdan nazikçe indirmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "David'e aşık olmadığını söyledin." Darwin çatlayan sesiyle söze girdiğinde kaşlarım çatılmıştı. Bir süre gözlerim üzerinde gezindi. Saçları dağılmış, kıyafetleri kirlenmişti. Teni terden parlarken nefes nefese hali içime bir sızı düşürdü. "Ne oluyor?"

"David'e aşık değilmişsin." Sersem gülüşü kendini gösterdiğinde anlamıştım. Sarhoş. "Otur, Darwin."

Dilini şaklatıp kendini birden yanıma bıraktı. Birkaç saniye rahat edeceği pozisyonu aradıktan sonra başı yavaşça omzuma konmuştu. "Bana bir kere Nuni der misin? Eskiden hep öyle derdin." Alnını koluma vurdu sinirle mırıldanırken. "Artık demiyorsun."

İç çektim.

"Sahi," dedi kafasını hızla kaldırırken. Eli usulca uzanıp yanağımı buldu. "Neden demiyorsun?" diye sorarken baş parmağı yüzümü okşuyordu.

"Çünkü büyüdük."

"Büyümek istemiyorum," diye çıkıştı mayışmış sesiyle. İyi görünmüyordu. Onu gördüğüm en kötü haliydi hatta. "Hayat bizden izin almıyor."

"Çok salağım, öyle değil mi?" Kıkırdadı. Sesi her solukta daha da yükseldi. Gülerek kendine işkence ediyor gibiydi. Elimle ağzını nazikçe kapattığımda parmaklarıma ufak bir öpücük bırakmıştı. "Bir şansım olabilirdi." Yüzünü avucuma yasladı gözlerini kapatırken. "Ben olamayacağını sandım."

"Darwin..." Kolunu omzuma attım ve onu kendimle birlikte ayağa kaldırdım. "Haydi yatağa gidelim."

"Özür dilerim, Luna." Gözlerimi devirip bir adım daha attığımda benden ayrıldı ve gözlerime baktı. "Başlamadan bittiği için özür dilerim."



─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───




darwin_n9 • iyi ki doğdun kardeşim❤️ @virgilvandjik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

darwin_n9 • iyi ki doğdun kardeşim❤️ @virgilvandjik

virgilvandjik • bir dahakine kupalı fotoğraf koyarsın ;)
-> x • İŞTE BENİM KAPTANIM
-> m • baba deriz

harvelliott • yakışıklı yüzümü kapattığı için dava edilmeli...

trentarnold66 • post atmış yalakaya bak yalakaya
-> d • KWSĞLWPSĞWXŞSL

codymathesgakpo • kötü foto ben yokum

almost | darwin nuñezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin