dreich

dreich | üç

...

Bütün gözler dört liderdeyken Felix'in gözleri duvarın dibinde ki komodinin üzerinde duran ayıcıktaydı. Çok şirin duruyordu ama bir anda ayağa kalkıp alırsa bütün gözlerin onda toparlanacağını biliyordu. O yüzden sessizce izlemekle yetiniyordu.

"Sen ne dersin Lix?"

Chan'ın sorusuyla anında ona dönerken ortada ki sehpada duran kağıtlara baktı. Hepsinde değişik isimler vardı. Yazılışı güzel olanların anlamları kötüydü, anlamı güzel olanların da telaffuzu. Dört lider olabilecek alternatifleri seçiyorlardı. Daha sonra tüm üyelerle birlikte seçilecekti isimler.

"Hyung... Bunların hiç biri güzel gelmiyor."

Bir anda bütün gözler ona dönünce boğazını temizleyerek koltukta biraz öne kaydı.

"Dreich daha güzel değil mi?" Hevesle sorduğu soru karşısında Chan sırıttı.

"Gri, puslu ve kasvetli hava... Tanıdık geldi bu isim bana."

Felix de gülümsediğinde eline bir kağıt aldı. Düşündüğü grup ismini kağıda yazıp sehpanın ortasına bıraktı.

"Dreich'in tam anlamı soğuk bir günde dışarı baktığımızda gördüğümüz gri, puslu ve kasvetli hava."

Heyecanı sesine yansırken Chan diğerlerine baktı. "Ne dersiniz? Anlamı da, söyleyişi de kulağa güzel geliyor."

"Güzel ancak bizim sadece grup ismine ihtiyacımız yok, bir fandom ismi de bulmalıyız." Yunjin'in söylediği şeyle Felix'in yüzü bir tık asıldığında Minho bunu görmüştü. Felix'in yanında oturduğu için yüz ifadelerini net görüyordu. Elini Felix'in omzuna atıp diğer eliyle saçlarını karıştırdı.

"Böyle güzel bir isim bulduysan güzel bir fandom ismi de bulabilirsin Lixie."

"Sadece grup ismini düşünmüştüm ben..."

"O zaman sana güzel bir fırsat Felix, fandom ismimizi de bulabilirsin." Chaewon da Minho'ya katıldığını belli ettiğinde Yeji diğerlerine döndü.

"Akşama kadar vaktimiz var, akşam şirkete gittiğimizde isimleri belirtmemiz gereiyor. Sadece Felix değil, sizde isim düşünün. Felix uygun bir isim bulamazsa elimizde alternatif olur."

🫂

"Grup isminiz var ancak fandom adınız yok, öyle mi?" Park Jinyoung'un sorusu hepsini gererken Felix hâlâ bir şeyler düşünüyordu. Dreich ismini bulmak zor olmamıştı ancak bir fandom adını bulmak onu zorlamıştı. Önünde ki Minho'ya biraz daha yaklaştı. Omzuna hafifçe dokunduğunda Minho kafasını ona çevirmişti.

"Hyung buldum." Fısıltı gibi çıkan sesini Minho duyamadığında Felix'e dönmüştü. "Fandom ismini buldum ama Chan hyung bana çok uzak kalıyor. Çağırsam kızar mı?"

"Chan hyung kızmaz Lix-"

"Onun kızmasından korkmuyorum zaten, o bana kızmaz. Park Jinyoung bana kızar mı?"

Minho'nun kaşları kalkarken kafasını iki yana salladı. Felix ona kocaman gülümsedikten sonra diğerlerinin arasına girerek Chan'a ulaşmak için adımlamıştı. Bir kaç kişinin etrafında dolaşarak Chan'ın yanına gittiğinde Chan ona dönmüştü.

"Hyung, sunshine."

"Sunshine? Ne alaka Felix?"

Chan o gerginlikle neyden bahsettiğini anlamamıştı. Felix heyecanla anlatmaya başladı.

"Gün ışığı demek ya hani, biz de puslu bir havayı temsil edeceğiz. Fanlarımızın da gün ışığını temsil etmesi güzel olmaz mı? Bizi aydınlattılar gibi bir anlam taşır."