dreich | on yedi

1.8K 280 75
                                    

...

Felix önünde ki sehpaya bakarken derin bir nefes aldı. Dreich üyeleriyle birlikte bir video çekiyorlardı. Aynı zamanda da canlı olarak yayınlanıyordu. Normalde Felix bunun için heyecanlı olurdu ancak etrafında oturan adamlarla heyecanı yarım kalıyordu. Bir yanında Changbin otururken diğer yanında da Yeonjun oturuyordu.

Sakin kalmaya çalışarak sehpadan bir kağıt aldı. Tüm üyeler için sorular hazırlanmıştı. Her biri küçük kağıtlara yazılıp kapatılmıştı. Üyeler aralarından seçerek ona gelen soruyu cevaplıyordu, böylece fanlar onlar hakkında bilgi sahibi olacaktı.

Elindeki kağıdı açıp içine baktı.

"Kaç dil biliyorsun? Bildiğin diller neler?" Kağıdı küçük fanusa atıp kameraya odaklandı. Nazikçe gülümsedi.

"Dört dil biliyorum şu anlık. İngilizce, Korece, Fransızca ve Japonca."

Kağıt seçme sırası Hyunjin'e geçtiğinde Felix ona bakamadı. Odalarını bile ayırdıkları aklına geldikçe sinirleri bozuluyor, gözleri doluyordu.

"Başardığın ve gurur duyduğun bir şeyden bahseder misin? Tabii." Felix gibi kağıdı fanusa atıp yastığa yerleşti tekrar.

"Şu an hayatımda olan herkesi başarı olarak görüyorum. Bütün başarılarım grubum sayesinde gerçekleşti. En gururlu olduğum şey de tam olarak bu. Bu grup ve bu grubun bana kazandırdıkları."

İstemsizce gözleri Felix'e döndü. Patronlarının ne dediğini hatırlayıp anında önüne döndü. Kameraya bakıp gülümsedikten sonra kafasını eğerek yere bakmaya başladı.

"Bugüne kadar seyahat ettiğin en güzel yer neresiydi?" Soobin bir süre düşündü. Daha sonra gülümseyerek kameraya döndü. Bir yandan da elindeki kağıdı tekrar katlıyordu.

"Büyük ihtimalle Avustralya, Sidney. Oraya tekrar gitmek, fanlarımızla buluşmak istiyorum."

Felix o an kafasını kaldırıp Soobin'e baktı. "Gerçekten mi? Ne zaman gittin ki?"

Hyunjin, Felix'in sesini duyduğunda kafasını kaldırdı. Kaşları usulca çatıldı. Felix ve Soobin anılarını anlatmaya başladığında diğerleri de onlara ortak olmuş, sohbeti ilerletmişlerdi. Hyunjin ise kaşlarını çatarak bakmaya devam etmişti.

✨️

Yayın biter bitmez Hyunjin yerinden kalkıp odadan çıktı. Felix peşinden gidemeyeceğini bildiğinden sadece arkasından baktı. Dolmaya başlayan gözlerini kapatıp arkasında ki duvara yaslandı.

Bütün yayın boyunca Changbin ile çok yakınmış gibi davranmıştı. Aynı performansı Changbin de sağladığı için zorluk yaşamamıştı. Jinyoung menajerlerini uyardığından Hyunjin ile herhangi bir şey konuşacak gibi olduğunda kamera arkasından uyarı almıştı.

"Zamanla gündemden düşeceksiniz, o zaman yakınlaşırsınız."

Changbin'in sesi dibinde geldiğinde sessizce gözlerini araladı. Oda bomboştu. Sadece karşısında bağdaş kurarak oturan Changbin vardı.

"Hyung biz sevgili olalı üç gün oldu. O üç günde ben onunla vakit geçiremedim bile."

"Biliyorum, ondan ayrı kalınca zorlanıyorsun ama alışacaksın. Sizin ship mevzunuz gündemden düşünce göreceksin, tekrar sizi gündeme getirmek isteyecek. Sadece bir süre sabret."

"Sen niye sabrediyorsun? Neden Seungmin hyunga her şeyi anlatmıyorsun?"

Changbin dumura uğramış gibi her an ağlamaya başlayacakmış gibi görünen çocuğa baktı. Felix bunu hiç yadırgamadan biraz dikleşti. Gözlerine dolan yaşları eliyle alıp kendine yelpaze yaptı elleriyle.

"Buraya geldiğimden beri her zaman dışladınız hyung. Bunu ben hiç bir zaman sorun etmedim, çünkü bende size alışamamıştım. Birlikte oturduğumuz zamanlarda benimle hiç konuşmadığınız için sizi gözlemleme şansı buldum. Sen Seungmin hyunga aşıksın."

Changbin gözlerini kapatıp bir süre bekledi. Felix sabırla onun konuşmasını bekliyordu.

"O bana aşık değil Felix. Bu yüzden susmam gerekiyor."

"Nereden biliyorsun bunu?"

"Nasıl yani? Benden hoşlandığını falan mı söyledi?"

Felix burukça gülümseyip kafasını iki yana salladı.

"Seungmin hyung beni görmezden geliyor hyung. Sence böyle bir şeyi bana söylemiş olabilir mi? Gözlemledim sadece. Sana karşı hisleri var ama bundan emin değil. Kendini sorguluyor yüksek ihtimalle. Bence sen direkt git ve itiraf et, zaman kaybı yaşamazsınız."

Nazikçe gülümseyip olduğu yerden kalktı. Felix odadan çıkarken Changbin sadece onun söylediklerini düşünmeye başlamıştı. Kafasında bir sürü soru dönerken Felix beklemeden en alt kattaki, kimsenin kullanmadığı pratik odasına yöneldi.

✨️

Pratik odasının kapısını açtığında ona dönen dört çift gözle kaşları çatıldı. Burayı bilen çok az kişi vardı, artık kullanılmadığından kimse gelmezdi.

"Siz kimsiniz?"

Aralarında ki en uzun olan kendini ortaya atıp Felix'in önünde hafifçe eğildi.

"Ben Kim Chawoung. Vemsa grubunun lideriyim."

...

🙂🙂🙂🙂

🙂🙂🙂🙂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-yeis

dreich Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin