3.Bölüm

22 4 30
                                    

Merhaba, bölümler geç atıyorum farkındayım. Okullardan dolayı.
Her neyse, uzun ve pir parça güzel bir bölüm. Umarın okurken zevk alıraınız. Hadi okuyun 👻

Aramızda tam tamına 7 saniyelik bir bakışma geçmişti.
Boğazımı temizledim "Burada evimde ne işiniz var? " diyerek aramızdaki bakışmayı bozdum.
Bir kaç adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattılar. O anda fark ettim içlerinden birinin elinde benim yazdığım cinayet romanı vardı.
Bir kaç saniye baktım ve gözlerimi kaçırdım.

"Bu ev bizim ya siz? " dedi içlerinden biri. Sinir tüm bedenimi sarıyorken derin derin nefesler aldım.

"Siz kimsiniz! Derhal evimden çıkın yoksa polisi arıyacağım. " dedim sakin kalmaya çalışıyorken.

"Polisi kucağımdada arıyabilirsin aynı zamanda ev kiminmiş gösteririm." dedi içlerinden ilgimi çeken tek kişi. Ha? Ne diyor bu?
Bak bu olmadı işte. Psikolojik rahatsızlığımdan dolayı sinirlendiğim zaman yada benzer durumlarda ister istemez gülüyordum. Yani kahkaha atıyordum şuanda oladuğu gibi.
Bana garip bakışlar atıyorlardı.
Hadi ama gülen insan ilk defa mı görüyorsunuz?

"Saçmalık." dedim kendi kendime. Olduğum yerde ileri geri yürüyordum. "Tam bir saçmalık."
Dedim ki telefonum çaldı. Arayan Tara. Açtım ve bu lanet evden bahçeye çıktım.

"Ne var!?" dedim sinirle.

"Sakin ol ne bu sinir?"

"Tara çok sinirliyim şuanda."

"Kahkaha atmıyorsun emin misin sınırlı olduğuna? "

"Ben seni sonra arıyacağım."

"Ok by." dedi ve kapattı. O adamı yani bu evin sahibini aradım. 'Bu numara kullanılamamaktadır' aynen bu deniyor. Siktir bu adam beni ve bununları dolandırdı mı?
Kabak gibi de ortada işte dolandırıldım.
Lanet eve girdim. Adamlar aralarında gülüşüp konuşuyorlardı.
Sakinim sakinim.
Gözlerimi devirdim.

"Ee gitmeyi düşünüyor musunuz? " dedi az önceki adam. Bildiğim tüm küfürleri saymaya başladım.

"Sadece biraz sabır." dedim kendi kendime. "Burası benim evim iki gün önce satın aldım ve tadilata verdim." dedim öfkeyle.

"Aynı şekilde iki gün önce biz satın aldık ve bize iki günlük bir tadilat olacağını söylediler. "Dedi başka biri.

"Dolandırıldık."dedim.

" Günaydın "dedi içlerinden biri. Gözlerim devirdim.

"Eee ne olacak şimdi?" dedi araşarındaki en masum duran kişi.

"Mecbur aynı evde kalacağız." dedi en uzun boylu olan kişi.

"Mecbur.. " dedim.

Tüm kolileri taşımıştım. Sadece kitaplarım kaldı bir kaç koli. Saat sekize geliyordu. Kapı tıklatıldı ve içeri Namjoon denen adam girdi.

"Akşam yemeğini hazırladık.. Gel sende.. " dedi çekinerek. İnce düşünceli insanlardı hepsi ama jungkook denen adam dışında. Bana polisi kucağımdada arıyabilirsin diyen kişi. Gıcık şey.

"Gerek yok. İşlerim var dışarda." dedim, öf baya yalancıyım yanlız.
Ayağa kalktım.

"Peki." dedi. Burdan çıktık. Odama gittim. Klasik bir kombin yaptım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TAEKOOK// Bodrum CinayetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin